Son günlerde basında yer alan “Ticaret Bakanlığı KDV indirimi öncesi fiyat artırarak KDV indiriminin etkilerini ortadan kaldırdıkları iddialarını araştırmak üzere yumurta işletmelerine müfettiş gönderdi” başlıklı haberlere istinaden açıklama yapan Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Başkanı İbrahim Afyon, yumurta sektörünün hayatta kalma mücadelesi verdiğini söyledi.
Yumurtanın da gıda fiyatlarında yaşanan artıştan nasibini aldığına dikkat çeken Afyon, “Diğer tüm temel gıda maddelerinde olduğu gibi yumurta fiyatlarında da ekonomik gelişmeler çerçevesinde fiyat artışı gerçekleşti. Ancak bazı basın yayın organları ve sosyal medyada yapılan paylaşımlara baktığımızda, fiyat artışından etkilenen tek temel gıda ürünü yumurtaymış gibi gösteriliyor. Hatta öyle ki tek zam yumurtaya yapılmış gibi lanse edilmekte ve gıda enflasyonunun tek suçlusu yumurtaymış gibi davranılmakta. Birçok üründe olduğu gibi yumurta üretiminde de geçen yıla göre girdi maliyetlerinde yaşanan artışın devam etmesi ile yumurta fiyatlarının da buna paralel artacağı; bu sebeple, fiyatları kontrol etmek için üreticiye yem desteği veya doğrudan bir destek sağlanmasının gerekli olduğu, pek çok kez tarafımızdan dile getirildi. Burada bir kez daha belirtmek isteriz ki üretim maliyetlerinin düşürülmesi, yumurta üretiminin ve ihracatının sürdürülebilmesi ve ucuz yumurta temininin devamlılığının sağlanabilmesi için sektörümüze özel önlemlere ihtiyaç duymaktayız.” şeklinde konuştu.
“Fiyatı; market, toptancı ve ithalatçı belirliyor”
Yaşanan tüm olumsuzluklara halkın yumurtaya ulaşımının kesintiye uğramaması adına üretime devam ettiklerini kaydeden Afyon, şunları söyledi: “Bu süre zarfında Türkiye’nin yumurta üretimi, tüketimi ve ihracatı artarken diğer yandan çeşitlenen sorunlar, artan maliyetler, ihracat pazarlarında yaşanılan rekabet, üreticileri ve üretimin sürdürülebilirliğini zora soktu. Üretim tarafında biz bu sıkıntıları yaşarken bir de ‘KDV buhar oldu, fiyatlara yansımadı’, ‘KDV’nin düşeceğini öngörüp fiyatları artırdılar’ gibi tamamen algı yönetmeye yönelik yapılan haber ve sosyal medya paylaşımları yumurta üreticileri olarak bizleri derinden etkiledi. Geçmişten günümüze, hiçbir zaman, üretim tarafı olarak bizler yumurtanın tüketiciye satışı konusunda fiyat belirleyici olmamışızdır. Her zaman arz ile talebin kesiştiği noktada alıcıların takdir ettiği bedel üzerinden alım yapılmıştır. Yumurta fiyatları üretici tarafından değil; marketler, toptancılar ve Türkiye’den yumurta ithal eden ithalatçılar tarafından belirlenmektedir.”
“Gerçeklerin ortaya çıkması adına önemli bir adım”
Birçok üretici fiyatı bilmeden yumurtayı İstanbul’daki toptancıya gönderdiğini ve yumurta bu toptancılar üzerinden tüketiciyle buluştuğunu anlatan Afyon, “Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı’nın KDV indirimi öncesi fiyat artırarak KDV indiriminin etkilerini ortadan kaldırdıklarına yönelik iddiaları araştırmak üzere yumurta işletmelerine müfettiş gönderme kararını, tüketicilerin yumurtaya erişiminin artırılmasına ve sektörümüze dair gerçeklerin ortaya çıkmasına yönelik önemli bir adım olarak görüyoruz. Böyle bir çalışmanın hayata geçmesi ile sektörel yatırım ve değer odaklı üretim ikliminde de olumlu bir hava oluşacağına inanıyoruz. Bu tür çalışmaların, tüketici faydasına alınan KDV indirim kararını fırsat bilip ‘kar marjına’ yüzde 7 ilave eden kişiler veya sertifikası olmamasına rağmen normal yetiştirme metodlu yumurtalara farklı sıfatlar ekleyerek yüksek fiyatlara satan işletme ve kurumların ortaya çıkması için fırsat olduğunu düşünüyoruz. Böylece zarar ederken bile çok kazanmak ile suçlanan gerçek yumurta üreticilerinin hak ettikleri takdiri kazanacaklarına inancımız tam.” ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati ile 19 Şubat’ta yaptıkları toplantıda, “yüzde 7 bizden, yüzde 7 sizden”, “Birlikten Berekete, Kazanan TÜRKİYE” kampanyasına desteklerini açıkladıklarını söyleyen Afyon, “Tüketiciyi korumak için üreticiye verilecek desteklere güvenerek üreticiden ambalajsız ‘L’ boy yumurtada fiyat beklentimizi adet bazında 1,23 TL’den 1,05 TL’ye düşürerek rakamı güncelledik. Sonuç olarak; üretim sürdürülebilirliğinin sağlanması ve üretim girdi maliyetlerinde beklenmedik artışların önüne geçilmesi halinde, en önemli önceliğimiz, protein kaynağını en ucuz maliyet ile halkımızla buluşturmaya devam etmektir.” diye konuştu.