Yener KARADENİZ
Tüm dünyada artan enflasyonist baskının yol açtığı durgunluk riski, Türkiye perakende sektöründe turist alışverişi ile aşılıyor. Yabancı markalarda salgın öncesine göre ikiye katlanarak yüzde 50’ye ulaşan yabancı alışveriş oranı, yerli markalarda ise yüzde 30’ları buldu. Turist yoğun bölgelerde bu oran çok daha yüksek seviyelerde seyrediyor. Sektör temsilcileri, bu oranın yaza doğru artarak devam etmesini ve bu sayede Türkiye’nin tüm dünyayı tehdit eden durgunluk riskinden daha az etkileneceğin kaydetti.
Artan turist sayısı ve harcaması da bu verileri destekliyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 148,1 artarak 6 milyon 451 bin 657 kişi oldu. Benzer artışlar harcamalarda da kendini gösterdi. Yine ilk çeyrekte turist harcaması geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 122,4 artarak 5 milyar 454 milyon dolara yükseldi. Harcamanın önemli bir kısmı ise perakende sektöründe gerçekleşti. Giyim ve ayakkabı harcaması 880 milyon dolara ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırarken söz konusu rekor yeme-içme sektöründe ise 1 milyar 170 milyon dolar ile geldi.
Yemek ısmarlayan da var dövizle ödeme yapan da
Bu durum AVM’lerin de iştahını kabarttı. Turist çekmek için kıyasıya rekabet eden kurumlar, hanutçu olarak da bilinen komisyonculara getirdiğ turist başına 8 TL ile 13 TL arasında ödeme yapıyor. 9 yıldır bu işi yapan bir komisyoncunun verdiği bilgilere göre döviz üzerinde ödeme yapan hata kendi AVM’sinde alışveriş yapması kaydı ile yabancı ziyaretçilere yemek ısmarlayan bile var. Turistlerin en çok tercih ettiği İstinyePark ve Cevahir ise ödeme yapmayan AVM’ler arasında yer alıyor. AVM’nin bilinirliği düştükçe yaptığı ödeme de artıyor. Bu şekilde hizmet veren komisyoncuların aylık geliri ise aylık 20 bin TL’yi aşıyor.
“İç piyasada ürün sıkıntısı olabilir”
Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı markaların çatı kuruluşu olan Tescilli Markalar Derneği’nin (TMD) Başkanı İzzet Stamati, salgın sonrası değişen turist profilinin perakende sektöründe de önemli değişimlere yol açtığını söyledi. Stamati, “Genel olarak yabancı ve lüks markalarda yabancı alışveriş oranı salgın öncesi yıl olan 2019’da yüzde 25 seviyesinden iken bu dönemde yüzde 50 seviyesine yükseldi. Harcama tutarı ise yüzde 30 arttı. Kuveyt, Azerbaycan ya da Avrupalı turistin yerini ise Ortadoğulu turistler aldı ve bu ülke vatandaşları daha fazla harcama yapıyor. İşler turist alışverişi sayesinde gayet iyi gidiyor. Yerli birçok marka da dahil olmak üzere adetsel olarak 2019’u yakalayan bir çok marka bulunuyor. Turist harcaması giderek artacak. Üretimin büyük kısmı ihracata gittiği için yakın dönemde iç piyasada ürün bulunabilirliği sıkıntıya girebilir” dedi. Yerli tüketici ise temkinli. İzzet Stamati’nin verdiği bilgilere göre yerlinin sepet ağırlığı da salgın öncesine göre önemli oranda gerilemiş durumda.
En düşük sepet değeri bizde
Sepet ortalaması açısından en düşük rakamın yerlilerde olduğunu belirten Stamati, “Kuveytlinin sepet ortalaması Türk tüketicinin yüzde 40 üstünde. Mısır ve İsrailli 2’ye katlıyor. Ülkelere göre kıyasladığımızda en düşük sepet ortalaması Türk tüketicilerde. Hali hazırda Türk tüketicinin harcama tutarı, ortalama sepet tutarının yüzde 36 daha aşağısında” dedi. Bu durum genel alışveriş içinde yerlinin payının da düşmesine yol açmış. Yine İzzet Stamati’nin verdiği bilgilere göre salgın öncesinde yabancı ve özellikle lüks markaların harcaması içinde yerlinin payı yüzde 75 seviyesinde iken bu oran hali hazırda yüzde 50’ye gerilemiş durumda.
YABANCININ HARCAMA TUTARI İKİ KATINA ÇIKIYOR
AVM ya da cadde mağazalarında da yabancı ağırlığı gözle görülür derecede hissediliyor. Vadi İstanbul AVM’da yer alan yabancı bir markanın satış görevlisi yabancı alıverşinin önemli oranda arttığını söyledi. Görevli, “Özellikle Kuveyt ve İran gibi ülke vatandaşlarında gözle görülür bir artış var. 10 kişiden 6’sı turist ve geldiklerinde de toplu alıveriş yapıyorlar. Alışveriş tutarı ise yerlinin iki katı” ifadelerini kullandı. Levent’te bulunan başka bir AVM’de bulunan yerli bir markanın satış görevlisi de mağazaya giren 10 kişiden yarısının yabancı olduğunu belirtti. Bu durumda kurun yabancılar için alışverişi daha cazip hale getirmesi de önemli bir etken. Her ne kadar yabancı markalar da fiyatlarda güncelleme yapsalar dahi geçmiş dönemde kurda yaşanan ani oynaklıklar yabancı alışverişi cazip hale getiriyor. Yine en büyük alışveriş caddeleri arasında yer alan İstiklal Caddesi’nde yabancı oranı çok daha yüksek. Yine bölgede faaliyet gösteren başka bir markanın görevlisi, mağazaya gelen ziyaretçilerin yüzde 60’ından fazlasının yabancı olduğunu anlattı.
Stagflasyona karşı turist koruması
Yerli markalarda turist harcama oranı yabancılara göre her ne kadar düşük olsa da yine de salgın öncesi seviyeyi geçmiş durumda. Örneğin LC Waikiki, turist alıverişi sayesinde adetsel satışlarda da 2019’u yakalayan markalardan biri. Bölgeye göre değişmekle birlikte genel satışlar içinde yabancı payı yüzde 20-30 arasında seyrediyor. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, yabancı harcamasının artan turist sayısına bağlı olarak önümüzdeki dönemde çok daha hızlı bir şekilde artacağını söyledi. Öncel, “Özellikle perakende sektörünü önümüzdeki dönemde canlı tutacak olan turist harcaması olacak. Tüm dünyayı tehdit eden stagflasyona karşı Türkiye turist harcaması sayesinde bunu en az hissedecek ülkelerden biri olacak” ifadelerini kullandı.