Rusya-Ukrayna savaşı ile daha da derinleşen küresel enerji fiyatları artışı ve enerji arzı krizi, etkilerini hissettirmeye başladı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Dernek Başkan Yardımcısı Ali Karaduman, yaşanacak enerji krizine karşı ülkelerin yeni planlar yapmaya ve yeni çözümler aramaya başladığını söyledi. Rusya ve Ukrayna arasındaki kriz devam ederken Avrupa Birliği’nin gelecek kış dönemi için sıvı doğal gaz LNG arayışında olduğuna işaret eden Karaduman, “Ancak Amerika’ya bağımlı olma ve yüksek maliyetler nedeniyle gözler yeniden yenilenebilir enerjiye çevrildi. Yenilenebilir enerji uzun vadeli ancak daha garanti bir geçiş sunduğundan dolayı pek çok Avrupa Birliği üyesi bu konuda adımlarını hızlandırmaya başladı. Almanya, Rusya’ya olan enerji bağımlılığını sonlandırmak için yeni tedarik yolları ararken, Belçika ise 2025 yılına kadar kapatacağı iki nükleer enerji santralini 10 yıl süre boyunca aktif halde tutacağını belirtiyor. Öte yandan yenilenebilir enerji yatırımlarını bu süreçte arttıracak Belçika, rüzgâr santrallerine ve güneş panellerine 1 milyar euro ilave kaynak sağlayacak.” şeklinde konuştu.
Enerji arzı krizine karşı yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimesi gerektiğini vurgulayan Karaduman, Türkiye’de yenilenebilir enerjinin gelişimi için izlenmesi gereken yol haritasını çıkararak yapılması gerekenler hakkında şu tavsiyelerde bulundu: “Yeni YEKDEM fiyatlarını, artan hammadde fiyatları ile karşılaştırdığımızda yatırımların durağan hale geldiği gözlemleniyor. Yeni bir enerji santralinin oluşumu izinler dahil minimum 36 ay. Tam da bu nedenle duran enerji yatırımlarının tekrardan canlandırılması ülkemizin enerji yatırımlarının atağa geçmesi için de elzemdir. Mevcut rakamlar ile şu an yatırım yapılması çok zor neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. YEKDEM mekanizmasında yatırım maliyetleri göz önüne alınarak yurtdışından temin edilen finansın yine aynı döviz bazı üzerinden destek sağlanması yatırımların önünü açacaktır.
İletim ve trafo merkezi yatırımlarında yaşanan gecikmeler sektörde yaşanan en temel sorunlardan birisi haline dönüştü. İletim ve trafo merkezi yatırımlarını hızlandıracak çözümlerin üretilmesi sektör tarafından yine aynı şekilde memnuniyetle karşılanacaktır.
YEKDEM haricindeki yenilenebilir enerji santralleri ve yerli kömür kullanan termik santrallere getirilen üst fiyat sınırı serbest piyasa yapısında bozulmalara neden olmakta. Geçen sene ülkemizde yaşanan kuraklık neticesinde borçlarını ödeyemeyip ilave kredi kullanan HES işletmeleri ayrıca desteklenmediği için zor duruma geçmiştir. Bu anlamda piyasanın kendi oluşturduğu dinamikler çerçevesinde hareket etmenin sektörü canlandıracağına, yatırımların da hız kazanacağına inanıyoruz. Maç oynanırken kural değiştirilmemelidir.”
“Yenilenebilir kaynaklara odaklanılması şart”
Kısa vadeli politikaların yanı sıra dünyanın geleceği hakkında kesin bir karar veya fikir birliği gerektiğini belirten Ali Karaduman, şunları kaydetti: “Avrupalı liderler, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak için bir fırsat olduğu sonucuna ulaştı. Almanya, güneş enerjisi üretiminin ve kara/deniz rüzgâr projelerinin büyümesini hızlandırmayı hedefliyor. Yenilenebilir enerjinin daha hızlı genişlemesi, Rus petrol ve gazına olan bağımlılığını azaltmanın anahtarı olarak karşımıza çıkıyor. Nükleer enerji ise başka bir seçenek olarak duruyor. Nükleer enerji üretimi 2021’de 2020’ye kıyasla %6 arttı. Şu an işletmedeki nükleer santrallerle ilgili temel sorun, işletme ömürlerinin (yaklaşık 40 yıl) sonuna gelmiş olması ve onları yeniden inşa etmenin uygun olmayışı. Bu nedenle, dünya gerçekten enerji güvenliğini sağlamak istiyorsa, yenilenebilir kaynaklara daha fazla odaklanması gerekiyor.”
Yenilenebilir kaynakların potansiyeli ihtiyaçtan daha fazla
Son yıllarda toplam yenilenebilir enerji miktarının çok hızlı arttığını ve yenilenebilir teknolojiler kullanılarak elektrik üretiminin maliyetinin yıldan yıla düşmeye devam ettiğini söyleyen Ali Karaduman, yenilenebilir enerji sistemlerine ilişkin şunları aktardı: “Sınırsızdır, kendini sürekli yenileyebilir ve kullanıldığında tükenmez. Enerjilerini kullanılabilir enerjiye dönüştürmek için kullanma imkânı sağlarlar. Teorik olarak, yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyeli dünya enerji ihtiyacından daha yüksektir. Yenilenebilir enerjiler, ülkelerin enerji karışımında giderek daha fazla yer alan ve gelecekte de artmaya devam edecek olan elektrik üretim teknolojileridir. Bu esas olarak, iki faktörden kaynaklanıyor. Bir yandan iklim değişikliği konusunda, sera gazlarının emisyonunu azaltmak için CO2 emisyonlarını azaltmak ve dünyadaki sıcaklık artışını sınırlamak. Ülkeler bu hedefler doğrultusunda uzlaşarak anlaşmaları imzalamışlardır.”