Seçimli olarak gerçekleştirilen ASİAD’ın 6. Olağan Genel Kurul Toplantısı, üye ve davetlilerin katılımıyla İstanbul’da başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan ve derneğin faaliyetlerinin anlatıldığı video gösterimi gerçekleştirilen genel kurulun açılışında konuşan Başaran, ASİAD’ın çalışmaları hakkında bilgi verdi.
“Ülkemize ve iş dünyasına gayret etme çabası içerisindeyiz” diyen Başaran, 2016’dan bu yana geçen süreçte bazı talihsizlikler yaşasalar da bugün önemli bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi.
ASİAD bünyesinde kurulan Türkiye Patronlar Platformu’nu çok önemsediklerini, farklı görüşteki dernekleri çatıları altında birleştirdiklerini dile getiren Başaran, “ASİAD isminden de anlaşılacağı gibi Avrasya eksenine özel bir önem veren ancak tüm dünya ülkelerini dikkate alan bir dernektir” diye konuştu.
“Demokrasi doğru uygulanıyor”
Ömer Faruk Başaran, Türkiye’deki siyasi ortama işaret ederek, hükümetin bugüne kadar kalkınma noktasında çok önemli işlere imza atsa da adalet noktasında bazı zaaflarının bulunduğunu savundu.
Bugün itibarıyla Türkiye’de köklü bir siyasetin bulunduğunu, 100 yıllık bir Cumhuriyet’e sahip olduklarını dile getiren Başaran, dünyada hiçbir ülkede mükemmel demokrasi bulunmadığını ancak Türkiye’de demokrasinin birçok ülkeye göre daha doğru uygulandığını bildirdi.
Türkiye’nin üniversitelerde eğitim kalitesinin artırılması, üretim ekonomisine ağırlık verilmesi, dış borç stokunun azaltılması gerektiğini kaydeden Başaran, “Türkiye ekonomisinin kurtuluşu ekonomiyi büyütmekten geçer. Şu anki ekonomiyi iki kat büyütürseniz dış borç stokunuz yarı yarıya küçülmüş olur. Veya bir o kadar borç alarak ekonomiyi büyütebilirsiniz ancak bunun sürdürülebilir olması çok önemli” şeklinde konuştu.
“Avrasya üçgeninde çok büyük doğal kaynaklar ve imkanlar söz konusu”
Başaran, Avrasya üçgeninde bugün çok büyük sıkıntılar yaşandığını, Rusya-Ukrayna arasında ciddi bir savaş sürdüğünü kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye ile Rusya Avrasya ekseninin önemli iki gücü. Avrasya’ya çok önemli bakışlar var. 40 ülkeye çıkaranlar dahi var. Biz o kadar geniş düşünmüyoruz. İran’ı da çok güçlü görenler var. Ancak Türkiye ile Rusya’nın baş aktörler olduğunu düşünüyoruz bu coğrafyada. İran onların peşinden geliyor. Avrasya üçgeninde çok büyük doğal kaynaklar ve imkanlar söz konusu. Bu imkanları da en doğru şekilde değerlendirecek çalışmaların yapılması ve iş dünyası olarak siyasilere ışık tutulması gerekiyor. Bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”