Çimento sektörünün çatı birliği TÜRKÇİMENTO’nun CEO’su Volkan Bozay, yaptığı değerlendirmede, çimento üretiminde maliyet kaleminin en büyüğünü yakıt ve enerjinin oluşturduğuna dikkat çekti. Yüzde 80’e yakın olan bu maliyet kaleminin dünyada enerji sıkıntısının yaşandığı bu dönemde kendilerini ayrıca olumsuz etkilediğini söyleyen Bozay, başta Uluslararası Enerji Ajansı olmak üzere tüm yetkili organizasyonların global enerji krizinin bir müddet daha süreceğine ilişkin açıklamalar yaptığını aktardı.
Dolayısıyla belli bir dönemde düşmüş olan kömür ve petrokok fiyatlarının tekrar yükselmesi riskinin hala gündemde olduğunu belirten Bozay, şunları söyledi: “Bununla birlikte petrol arzında da kısıtlamaların devam edeceği OECD tarafından raporlandı. İthal edilen ve millileşmiş sahadan alınan petrokok ve ithal kömür bedelleri aralık ayında 17 TL olan dolar kurundan ödemesi yapılarak stoklara girdi. Enerji bedellerinde herhangi bir indirim olmadığı gibi Ocak 2022’de ciddi bir artış beklentisi söz konusu. Ocak 2022’de asgari ücret, beyaz yaka ve taşeron ücretlerinde bir artış yapılması zorunlu. Katkı ve atık birim fiyatları da 0,40’tan 0,48 USD’ye yükseldi. Herhangi bir fiyat düşüşü yoktur.”
Petrokok fiyatları yüzde 529 arttı
2021 yılı Aralık ayındaki artışlara da değinen Bozay, söz konusu ayda petrokok fiyatlarının 2020’nin aynı ayına göre yüzde 529; elektrik ve ithal kömür fiyatlarının da sırasıyla yüzde 126 ve yüzde 382 oranında artış gösterdiğini bildirdi. Bozay, bu ayda yerli linyitin yüzde 55, dolar kurunun ise 7,7 TL’den 14 TL’ye yükselerek yüzde 81’lik artış gösterdiğini aktardı.
2016-2020 yılları arasındaki artışları hatırlatan Bozay, “Petrokok fiyatları yüzde 175, elektrik fiyatları yüzde 127, ithal kömür fiyatları ise yüzde 125 artış gösterdi. Aynı dönemde dolar kuru artışı yüzde 132 olarak gerçekleşti. ÜFE verilerine göre 2016-2020 döneminde çimento fiyat endeksi sadece yüzde 80 arttı.” diye konuştu.
“Fazla kapasitemizi ihracata yönlendirebilmeyi amaçlıyoruz”
Türk çimento sektörünün özellikle pandemi döneminde dünya çapında güvenilir tedarikçi olarak öne çıktığına dikkat çeken Bozay, şöyle konuştu: “İç piyasada artan maliyetlere karşı tampon oluşturan çimento ihracatı artış hızımızın durması, maliyet artışlarıyla birlikte sektörümüzü olumsuz etkilemeye başladı. Bu olumsuz etki, iç piyasada üreticilerimizin rekabetçi fiyat politikalarını da aynı oranda etkiliyor. Ancak, sektör olarak global piyasalar kaynaklı kontrolümüzde olmayan maliyet artışlarındaki olumsuzluklara rağmen, ülkemizin makro ekonomik politikalarına destek olmak adına fazla kapasitemizi ihracata yönlendirebilmeyi amaçlıyoruz. Çimento stratejik bir ürün ve ülkemiz çimentoda dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı konumunda. Son yıllarda iç piyasada düşen talep kaynaklı kapasite fazlasını ve ağırlıklı enerji olmak üzere dış kaynaklı artan maliyeti ihracatla dengeleme çabasındayız. Önümüzdeki sene de cari dengedeki olumlu gelişmelere azami katkıyı verecek şekilde elimizden geldiğince ülkemize destek vermeye devam edeceğiz.”