Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi tarafının komisyon başkanlığını yapan Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, “Eğer içimize sinen, vicdanımızın kabul ettiği, 2022 yılının başında olduğu gibi toplumunun büyük kesimi tarafından kabul edilebilir bir ücret olursa elbette bunu seve seve imzalarız. Ama içimize sinmeyen bir şey olursa kesinlikle bunun altına imza atmayız” diye konuştu.
İHRACATÇI MESAJI
Kavlak, Türk-İş Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, asgari ücret çalışmalarını anlattı. Asgari ücret konusunda herkesin konuştuğunu belirten Kavlak, “Konuşmayan bir tek biziz. TOBB’u ayrı, TİM’i ayrı konuşuyor. Herkes yerini bilecek. Onlar ihracat şampiyonu olduysa o işçiler sayesinde olmuştur. Bu rakamlar ortadayken, bazı sermaye gruplarının asgari ücret artışının rekabeti engelleyeceği yönündeki açıklamaları, kendilerine işçi değil, köle aradıklarının belgesidir. Eğer ‘Asgari ücret, 400-500 olursa biz ihracat yapamayız’ diye tehdit savuruyorsa o kendine işçi değil köle arıyor demektir” diye konuştu.
Her yıl işçinin ücretinden eksildiğini belirten Kavlak, “Ücretliler genellikle ‘sabit gelirli’ olarak tanımlanır. Oysa mevcut vergi yapısıyla ‘azalan gelirli’ olarak tanımlanması gerekmektedir” dedi. Asgari ücrete 2002 yılından bu yana 30 kat zam yapıldığını kaydeden Kavlak, şöyle devam etti:
“Buna rağmen Türkiye hala asgari ücreti konuşuyor. Çünkü yetmiyor. Bu işin çözümü örgütlenmektir. Gelen zamlarla Asgari Ücret iki üç ay sonra etkisini kaybediyor. Sendikalı işyerlerinde ise böyle değil. Sendikalı bir yerde işe girildiğinde ilk başlangıçta bile asgari ücretten yüzde 8 daha zamlı alır. Ayrıca 4 ikramiyesi olur. Türkiye’de biz asgari ücreti de çok konuşuruz, asgari ücrete zam geldikten sonra işverenin tehditlerini de çok konuşuruz. Örgütlenme olmadıkça hepimiz yoksullukta buluşuruz.”