Kırali, TÜRİB’in bu yılki performansı ve gelecek yıla yönelik hedeflerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Gıda arz güvenliğinde tahıl ürün grubunun stratejik öneme haiz olduğunu belirten Kırali, TÜRİB’in bu yıl da etkin bir platform olarak çiftçiye ve sektörün istikrarlı büyümesine destek olmayı sürdürdüğünü söyledi.
Kırali, Borsada en çok hububat grubu ürünlerin işlem gördüğüne işaret ederek, “Yılın son ayında saklama kapasitesi 8,8 milyon ton olan lisanslı depoların doluluk oranları daha önce görülmemiş yüksek seviyelerde. Devam eden lisanslı depo yatırımlarının 2023 hasadına yetiştirilmesini bekliyoruz. Bu sene 9 milyon tona yaklaşan lisanslı depoculuk saklama kapasitesinin 2023’te 10 milyon tona ulaştığını göreceğiz” dedi.
Kırali, iklim değişikliğinin hayatın bir parçası olduğu, küresel ticaretin korumacı politikalar gölgesinde devam ettiği bu dönemde, gıda arz güvenliği için lisanlı depoculuğun yaygınlaşması sayesinde fire ve israfın önlenmesinin, sağlıklı koşullarda saklanan ürünlerin kayıt altına alınarak, TÜRİB’de işlem görmesinin herkesçe arzu edilen bir gelişme olduğunu anlattı.
TÜRİB’de ithal arpa, buğday ve mısırın da işlem görebildiği bilgisini veren Kırali, şöyle konuştu:
“Jeopolitik konumumuz sayesinde bir tahıl ticaret üssü olmak, lisanslı depoculuğu ve elektronik ürün senedi ticaretini (ELÜS) global ölçeğe taşımak için atılacak adımlarda Borsamıza düşecek görevleri yerine getirmeye hazırız. Önceliğimiz, tarımsal emtia ticaretinin dijitalleştirilmesi ve ELÜS işlem hacminin artırılarak ürün çeşitliliğinin sağlanması amacıyla 2021’de başlattığımız teknolojik dönüşüm ve ürün piyasası aracı kurumlarının (ÜPAK) işlemlere aracılık edeceği sisteme geçişi 2023’te tamamlamak. Bu altyapı üzerine vadeli sözleşmeleri işleme açmak için çalışmalara hız vereceğiz.”
“Yatırımcı sayısının 200 binin üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz”
Kırali, sürdürülebilir üretim ve gıda arz güvenliği için çiftçilerin finansa erişiminin kolaylaştırılması ve ürettikleri ürünün sağlıklı şartlarda depolanıp uygun zamanda ve değerinde piyasaya sunulabilmesinin önem taşıdığını dile getirdi.
Uzun üretim süreci, girdilerin finansmanı, rekoltedeki risk ve belirsizlikler, hasatla artan arz ile piyasa fiyatlarındaki dalgalanmanın, çiftçinin bu süreçte yönetmesi gereken zorluklar olduğunu ifade eden Kırali, bunların yönetimi açısından lisanslı depoculuk sistemi ve TÜRİB’in önemli imkanlar sunduğunu kaydetti.
Kırali, vadeli işlemler piyasasını da açarak önemli bir misyonu daha yerine getireceklerini belirterek, TÜRİB’de gerçekleşen işlem hacminde 2019’da yüzde 27 olan özel sektörün payının 2021’de yüzde 90’a yaklaştığını aktardı.
Bu yıl Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) ürün bazında prim ve taban fiyat politikalarıyla piyasada aktif rol alması çerçevesinde özel sektörün işlem hacmindeki payının yüzde 52 civarında gerçekleştiği bilgisini veren Kırali, şunları söyledi:
“TÜRİB’de, faaliyete geçtiği 2019’dan bu yana toplam işlem hacmi 100 milyar lira oldu. 2023’te işlem hacminin 90 milyar lira civarında olmasını öngörüyoruz. Böylece 2023’te TÜRİB’in faaliyete geçişinden itibaren toplam işlem hacminin 190 milyar lirayı aşmasını hedefliyoruz. TÜRİB’de işlem miktarı 28 milyon ton oldu. Aktif TMO alımlarıyla çiftçilerin ELÜS piyasasına ilgisi daha çok arttı. Bu çerçevede 2021 sonunda 107 bin civarında olan yatırımcı sayısı 162 bini aştı. Bu sayının 2023 içinde faaliyete geçecek yeni lisanslı depolar ve aktif TMO alımlarının devam etmesiyle 200 binin üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz. Zorlu şartlarda üretilen hububatın lisanslı depolarda güvenilir şartlarda saklanması, TÜRİB gibi şeffaf bir piyasada denetim ve gözetim altında işlem görmesi ve çiftçinin ELÜS’ler ve ELÜS teminatlı krediler sayesinde finansmana erişiminin kolaylaşması konuları her zamankinden daha da önemli hale geldi.”