TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu, 14 Aralık’ta başladığı torba teklif görüşmesini dün sabaha karşı saat 04.00 sularında tamamladı. Zeytinlik alanlarda maden işletmelerine izin verilen hüküm, tepkiler nedeniyle ilk günkü görüşmede tekliften çıkarılmıştı. Muhalefet, Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesi’nin önceki kararlarına aykırı olduğu gerekçesiyle liman işletmelerinde süre uzatımıyla ilgili maddenin de çıkarılmasında ısrarcı oldu. Bu madde, Cumhur İttifakının oylarıyla teklifte korundu. Buna göre işletme süresi 49 yıla uzatılacak limanlarda ek sözleşme imzalanabilmesi için şirketlerin işletme hakkını doğuran sözleşmeden kaynaklanan tüm mali yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmiş olmaları ve işletme hakkını doğuran sözleşmeden kaynaklı açılmış davalardan feragat etmeleri gerekecek.
AK Parti’nin gece ilerleyen saatlerde getirdiği borçlanma önergesi de tartışmaya neden oldu. Muhalefet, hem Plan-Bütçe Komisyonu’nun görev alanına girdiği hem de “bütçe görüşmelerinden kaçırıldığı” gerekçesiyle önergeye karşı çıktı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Korsan bir önergeyle 200 milyar borçlanma limitinin arttırımıyla bugün (dün) oylanacak bütçe maalesef çöp olmuş durumda. Burada da amaç şu; hem kamuoyu duymasın hem burada bulunan üyeler duymasın ve oldubittiyle 200 milyar lira iç edilmek isteniyor. Hakikaten kaptıkaçtı kaptıkaçtı bir kanun. Böyle bir rezilliği kabul etmiyoruz” dedi.
GÜÇLÜ KASA MESAJI
Önerge ve teklif, AK Parti-MHP’li üyelerin oylarıyla kabul edildi. Borçlanma Genel Müdürü Yiğit Yaşar, limit artışının gerekçesini şöyle anlattı: “Kanun yıl içerisinde yapabileceği borçlanmaya bir limit getirmekte. Sene başında kanundaki miktar 279.5 milyar liraydı ve bu tutarı yüzde 5 oranında bakanlık makamı onayıyla arttırma imkânı bulunmaktadır. Bu imkân kullanıldı, limit 293 milyar lira seviyesine yükseltildi ancak limit yeterli olmadığı için tekrar arttırılması ancak kanunda bir değişiklik yapılmasıyla mümkün. Burada açığın milli gelire oranı değişmedi, hatta azaldı; 3.5 yerine 3.4’e gelmişti.
Yani buradaki artış oradaki açığın oransal olarak sabit kalmasıyken, nominal tutarların artmasından kaynaklandı ve biz de bunları piyasadan iç ve dış borçlanmayla karşıladık. 2023’ün ilk çeyreğinde de yüklü iç ve dış borç ödemeleri bulunmakta, ilk üç ayda yaklaşık 185 milyar lira. Bunu da rahatlıkla karşılayabilmek için hazinenin güçlü kasayla yılı bitirerek yeni yıla girmesi gerekmekte. Sonuçta bu tutarı gidip 2023’ün ilk aylarında piyasadan bir anda karşılamaya çalışsak piyasayı çok bozmak demektir bu, bunları peyderpey 2022 yılının sonlarında piyasayı bozmadan borçlanarak karşıladık.”
BÜTÇEDE AÇIK OLUŞMAYACAK
MECLİS Plan-Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz da ek borçlanmanın bütçede artış veya açık oluşturulmadığını belirtti. “Nominal rakamların artışından kaynaklanan bir ihtiyaç karşılanıyor” diyen Yılmaz, şunları söyledi: “Gelecek yıla daha güçlü bir kasayla girmek istiyor hazinemiz. Piyasayı da bozmadan, bir anda borçlanmaya gitmeden, peyderpey borçlanarak kamuya da fayda oluşturacak şekilde bir kasayla, bir nakitle gelecek yıla girme ihtiyacı var, bunu karşılamış oluyoruz. Daha önce yapsa ne kadar ihtiyacı olduğunu yıl sonuna gelmeden tam hesaplama imkânı yoktu. Dolayısıyla ihtiyaten muhtemelen çok daha yüksek bir borçlanma limiti talep edecekti bizden. Bu rakam da piyasalar açısından yine yanlış bir sinyal olacaktı; ‘Yüksek bir borçlanma geliyor’ diye belki borçlanma maliyetlerimiz artacaktı. Dolayısıyla bu, biraz akılcı bir politikadan kaynaklanıyor. Piyasayı bozmadan hazinenin daha uygun koşullarla finansman sağlamasına dönük alınan bir tedbir. Bütçe açığımız OVP’de öngörülenden de daha düşük gerçekleşecek ama buna rağmen nominal büyüklüklerden kaynaklanan bir borçlanma limitini arttırma ihtiyacı var.”