Mehmet KAYA
Türkiye’de bölgeler ve sektörlere yönelik toplam vergi yüküne ilişkin yapılan bir çalışmada, görece daha az sanayileşmiş bölgelerdeki vergi yükünün, ülke içindeki en fazla sanayileşmenin görüldüğü İstanbul’un 3’te biri dolayında olduğu belirlendi. Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Özgür Mustafa Özgür’ün yaptığı çalışmada, Türkiye’de uzun dönemli toplam vergi yükünün yüzde 19-20 seviyelerinde olduğu kaydedildi. Bölgesel olarak bakıldığında, İstanbul’da yüzde 27,7 olan vergi yükünün, Kuzey Doğu Anadolu’da yüzde 5,9’a kadar gerilediği belirlendi.
Çalışmada, en yüksek bölgesel vergi yükü taşıyan bölgeler ile düşük vergi yükü görülen bölgeler iki ayrı gruba ayrılarak vergi yüküne etki eden unsurlar analiz edildi.
Buna göre, tarım sektörü büyüdükçe ve ekonomi içindeki ağırlığı arttıkça o bölgede toplam vergi yükünün azaldığı gözlendi. Çalışmanın ilginç bulgusu ise düşük vergi yükü olan bölgelerde sanayi ve hizmetler sektörleri gelişse de bunu vergi ödemeye (dolayısıyla vergi yüküne) katkı vermediği sonucu oldu. Literatürle çelişen bu duruma ilişkin olarak yüksek kayıt dışılık yanında, çok sayıda vergi ve prim gibi avantajlar içeren teşviklerin varlığı neden olarak gösterildi.
Hizmetler sektöründeki büyüme vergiyi artırmıyor
Yine benzer bir şekilde görece daha az sanayileşmiş bölgelerde, hizmetler sektöründeki büyümenin de vergi yükünü artırmadığı gözlendi. Bu bölgelere yönelik verilen teşviklerin çok yüksek olduğu kaydedilen çalışmada, verilecek teşviklerin yüksek katma değerli alanlara yoğunlaşması ayrıca yüzde 85’lerde seyreden tarım işkolundaki kayıt dışılığın düşürülmesi önerildi.
Görece sanayileşmiş ve vergi yükü yüksek olan bölgelerde de kayıt dışılığın ana sorunlarından biri olduğu kaydedilen çalışmada, Türkiye’nin tamamı için kayıt dışılığın bir sorun olarak göze çarptığı kaydedildi. Çalışmada, bölgeler arası sosyoekonomik gelişmişliğinin azaltılması, teşviklerin daha yüksek katma değerli alanlara yönlendirilmesi tavsiyeleri yer aldı. Çalışmada, “Türkiye’de vergi yükü bakımından bölgelerarasındaki dengesizliklerin nedenleri arasında; tarım, sanayi ve hizmetler gibi ekonomik faaliyet türlerinin GSYH içindeki payı, kayıt dışı istihdam oranları ve vergi sübvansiyonları yer almaktadır. Bu nedenle, vergi yükü düşük olan bölgelerde tüm sektörlerde kayıt dışılığın azaltılması için denetimler sıklaştırılmalı, vergi sübvansiyonları özellikle katma değeri yüksek olan özel yatırımları teşvik edici nitelikte ve verimli alanlara yönelik kullanılmalıdır” görüşüne yer verildi.