Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, fiyatlarla mücadele etmenin tek yolunun perakende yasası olduğunu söyleyerek, “Fiyatların kimler tarafından yükseldiğini, esnafın bu konudaki mağduriyetini ve birçoğunun kapanmasına rağmen yine devletine, milletine bağlı kalmak suretiyle mahallelerin, bulunduğu semtin, caddenin en büyük etkeni yine esnaf sanatkarı oldu” dedi.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Bilecik’e geldi. Bilecik Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ni ziyaret eden Palandöken, Başkan Halit Gölcan ve yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi.
Burada basın mensuplarına açıklama yapan Palandöken, “Herkes Cumhurbaşkanından fiyatların düşmesinden de müştekiler, düşmemesinden de. Düşmesi için elinden gelen çabaları gösteriyorlar ama söylediğim gibi ancak bu yasal güvenceyle olur. Yasal güvencenin çalışması için de piyasada rekabetin oluşması sağlanır. 10 bin kişinin paylaşacağı yük belki grama bile denk gelmeyecek ama bir kişi olduğu zaman 10 bin kişinin kaldıracağı yükü kaldıramayacak bir sistem olacak. Tabii iyi niyetli olarak da biliyorsunuz bir tarafımız savaş, bir tarafımız pandemi, esnaf bu arada en küçük halka. Bugün belki ihracatta önemli noktalara gelebiliyoruz ama yaşayış itibarı ile onlara yan sanayi dediğimiz üretimi yapamadık. Türkiye’de 2 buçuk milyon iş yeri, 2 milyona yakın esnaf, çünkü birden fazla iş yapan da var. Bir taraftan beyaz eşya satıyor, diğer taraftan büfesi var. Biz diyoruz ki elimizi taşın altına koyuyoruz, siz de koyun; bu perakende yasasını çıkarın. Rekabet unsuru değiştiği zaman fiyatlar düşer. Dünyada da zaten fiyatların dengelenmesinin tek yönü bu. İkincisi de düzenli ticaret olması” dedi.
“Yerel esnafın burada mücadele etmesi son derece zor”
Palandöken, “Türkiye’nin yaşadığı sıkıntı sadece bu bölgelerde değil, doğusuyla batısıyla, Ege’siyle, Karadeniz’iyle, Akdeniz’iyle bütün bölgelerde. Maalesef bu pandemi bütün dünyayı saran ekonomik sıkıntı nedeniyle hem ülkemizdeki fiyatların yükselmesi, dolayısıyla esnafların mağdur olmasına neden olan bildiğiniz üzere en çok bizim gizli maliyetlerimiz elektrik, doğalgaz ve petrol. Bunu çeşitlendirebiliriz; benzindir, mazottur, LPG’dir, en çok şoför odasının sıkıntılarından bir tanesi. Taşıyıcı esnafı, kamyoncu esnafı, nalburun yüksek oluşundan maliyetleri aksayan fiyatlar vatandaşın da en bolluk olduğu dönem dediğimiz temmuz, ağustos aylarında bile fiyatların gerçekten çok yüksek oluşu vatandaşları, esnafı çok etkiliyor. Haksız rekabet alabildiğine gidiyor. Yerel esnafın burada mücadele etmesi son derece zor. Dolayısıyla sermaye sahipleri artık sanayiye yatırım değil, buradaki geleneksel dokuyu bozacak şekilde ticareti yürütmeye gayret ediyorlar. Artık sokaklarda esnaf yerine ulusal marketlerin dolaştığı, dolayısıyla ticaretin değişmesiyle de buradaki esnafın büyüyüp sanayici, tüccar olma şansının elinden alındığı bir dönemdeyiz. Tabii yıllardır perakende yasası ile uğraşıyoruz” dedi.
“Fiyatlarla mücadele etmenin tek yolu perakende yasası”
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, fiyatlarla mücadele etmenin tek yolunun perakende yasası olduğunu söyleyerek, “Fiyatların kimler tarafından yükseldiğini, esnafın bu konudaki mağduriyetini ve birçoğunun kapanmasına rağmen yine devletine, milletine bağlı kalmak suretiyle mahallelerin, bulunduğu semtin, caddenin en büyük etkeni yine esnaf sanatkârı oldu. Piyasadaki bu fiyat yükselişinin en büyük nedenlerinden bir tanesi bunların alıcıları ve bu arada devletin de kolluk kuvvetlerine rağmen, yerel yönetimlerin zabıtalarına rağmen fiyatlarda bir düşüş sağlanamadı. Bunlarla mücadelede onlar da müştekilen rahatsızlar ama devletin her dükkâna bir tane zabıta koyma şansı yok. Dolayısıyla vatandaşın da kontrollü olarak semtindeki esnafı korumasının gerekliliğini vurgulamak istiyorum. Herkes kendi işini yapmalı, dolayısıyla esnaf sanatkârı da burada haksız mücadeleyle ilgili şimdiye kadar her yol gündeme getirilip, perakende yasasının meclisten bugüne kadar çıkmaması da bir sorun” ifadelerine yer verdi.
“Bugün BAĞ-KUR’dan emekli olan bir vatandaş 3 bin 500 lirasının çıkmasına sevindi”
Palandöken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Esnafın sosyal güvenlikte de bir sorunu var. Kaç gündür dile getiriyoruz. Esnafsınız, dolayısıyla BAĞ-KUR’lusunuz. En çok hizmeti siz vereceksiniz. 18 saat çalışacaksınız. Netice itibarıyla 9 bin iş gününde emekli olacaksınız. Aynı şekilde yanınızda çalışan işçi kardeşiniz yeni 7 bin günde emekli olacak, siz 9 bin günde emekli olacaksınız. Dünyada görülmeyen bir sistem. Özel sigortalılık hariç. BAĞ-KUR’luluk ne demek; kendi cebinizden parayı vereceksiniz, raftaki ürünü satacaksınız ve direksiyonun başında müşteri taşıyacaksınız veya bir mal, bir şey üreteceksiniz. Demircisiniz, bakırcısınız, dolayısıyla üzümü satıp yatırdığınız paranın sonunda da yanınızda çalışan kadar emekli aylığı alamayacaksınız. Sosyal devlet anlayışı ile bağdaşmıyor. Bugün BAĞ-KUR’dan emekli olan bir vatandaş 3 bin 500 lirasının çıkmasına sevindi. 3 bin 500 lira açlık sınırının altında. Emekli aylığının asgari ücretten aşağı olmaması acizane teklifimiz. Diyoruz ki esnaf insan istihdam eden, dolayısıyla devlete katma değer üreten, marka oluşturan, en uzun çalışma saati olan insan. Dolayısıyla bunlar belki de birkaç gün içinde hallolacak meseleler. Yani bir torba kanuna ilave edilmeli” dedi.
“Haksız rekabet vatandaşı tedirgin ediyor”
Palandöken, esnafın mağduriyetlerinin başında gelen en önemli hususun haksız rekabet olduğunu ifade ederek, “Haksız rekabet vatandaşı tedirgin ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde ben bu işi yaparım demeyle olmuyor. Yeni esnafın yetişmesiyle ilgili yeni tedbirler alınmalı. Tabii ortadaki bugüne kadar yapılan işlerde devletin destekleri olmasaydı esnaf bugünkünden çok daha kötü duruma düşerdi. Borçların ötelenmesi, işyerlerinde kira desteğinin verilmesi, esnafın cansuyu kredileri dediğimiz ucuz faizli kredilerin verilmesi. Ama bunlar ne oldu hepsi kümülâtifte üst üste geldi. İnsanlar borçlarını yapılandırdılar ama şimdi ödeyemez hale geldiler. Bir taraftan kredi borcunuz, diğer taraftan yapılandırma borcunuz, diğer taraftan sosyal güvenlik prim borçlarınız ve benzer” dedi.
“Bilecik gelişmiş ama vatandaşın alım gücü yok”
Palandöken, “Bölgeyi daha önceki ziyaretimden çok daha farklı gördüm. Türkiye’nin parkla yüzü olarak addettiğimiz Bilecik, gelişmiş ama vatandaşın alım gücü yok. Şu anda çok hareketlilik yok ama önümüz okul mevsiminin açıldığı, fiyatların en çok düşeceği olacak kabul ettiğimiz temmuz ayında fiyatlar hala astronomik. Rakamlar haksız rekabet, diğer taraftan dolayısıyla herkesin işini yapması gereken bir yerde her şeyi ben satarım mantığıyla hareket edilmesinin ülkeye, ekonomiye katkısı yok. Ülkede enflasyonu körükleyen en büyük neden olarak addediyoruz. Bir yandan bunun düzelmesi için de el birliği yapıyoruz” dedi.