Ülkelerin attıkları bu yeşil adımlar kapsamında yeşil hidrojen son zamanlarda en çok konuşulan konu başlıklarından biri. Yeşil hidrojen, yalnızca yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektriğin kullanılarak suyun elektrolizi ile üretiliyor. Yani elektrik üretimi esnasında doğaya karbon gazları bırakılmıyor. Yeşil hidrojen temiz iklim hedefleri için de oldukça öne çıkıyor.

Yeşil hidrojen, küresel olarak karbonsuzlaşma stratejileri arasında ön plana çıkarken; Türkiye yüksek potansiyele sahip yenilenebilir enerji kaynaklarını, potansiyel yeşil hidrojen ticaretindeki yerini almak için kullanabilir.

 

8 MİLYAR DOLARLIK KATKI SAĞLAYABİLİR

SHURA Enerji Dönüşüm Merkezi Araştırma Koordinatörü Hasan Aksoy, Hürriyet’e yaptığı değerlendirmede, “Yaptığımız analizlerde, 2050 yılına doğru Türkiye’nin yıllık 3.4 milyon ton yeşil hidrojen üretme potansiyeli olduğunu hesapladık. Bunun gerçekleşebilmesi için yıllık ortalama yaklaşık 3 ila 4 milyar dolarlık yatırım yapılması gerekecek. Buna karşılık, 2050 yılında yeşil hidrojenin Türkiye ekonomisine katkısı yıllık 6 ila 8 milyar arasında gerçekleşebilir” şeklinde konuştu.

Dünyadaki enerji kriziyle ilgili de konuşan Aksoy, “Ülke olarak küresel ölçekte yaşanan bu enerji krizinden diğer ülkeler gibi etkilendik. Fakat yenilenebilir enerji kaynaklarımızda ulaştığımız yüzde 54’lük kurulu güç kapasitesinin, bu krizi az hasarla atlatmamızda önemli bir etken olduğunu görüyoruz. Özellikle Avrupa Birliği, enerji krizinin çözümünde başta yenilenebilir enerji kapasite artışlarının ve enerji verimliliğinin azami kullanılmasının enerji krizinde en öncelikli çözümler olacağı görüşünde. Fakat özellikle sanayide elektrifikasyonun yetmediği alanlarda, Rusya’dan ithal edilen doğalgaza ikame olarak yeşil hidrojen üzerinde odaklanılıyor” dedi.