Geçtiğimiz günlerde girişimcileri desteklemek için önemli bir proje yürüttünüz. MediaMarkt Startup Challenge projesi nasıl ve neden doğdu? Amacına ulaştı mı? Bize anlatabilir misiniz?
Bizim ruhumuzun aslında bir parçası startup. Startup Challenge da 2016 senesinde Almanya organizasyonumuzla başladı. İki sene sonra da biz, 2018’de Türkiye’de çok güçlü bir girişimci ekosistemi olduğunu bildiğimiz bu işi hayata geçirelim dedik. O zamanki projeleri globaldeki arkadaşlarımız da çok beğendiler. Bu kadar parlak fikrin olduğu bir ülkede bu işiyapmamıza fayda sağlayacağını söylediler ve biz orada kendimize güzel bir çerçeve çizdik.
Çünkü startup dediğimiz zaman çok geniş bir perspektif olabiliyor. ‘Bizim gibi geleceğin teknolojilerini kurgulayan şirketlerle, perakendeyi yeniden şekillendirecek girişimcileri bir araya getirelim ve çözüm oluşturacak startupların üzerine gidelim’ dedik. 2018 senesinde ilk başladığımızda, çok güçlü 60 tane proje geldi bize. Bunların pek çoğunun biz grobal çapta boyut kazanabileceklerini gördük. Arkasından bu projeleri, 13 ülkedeki faaliyet gösterdiğimiz operasyonlarla paylaştık. Bu büyük network içine dahil ettik. Böyle olunca da Türkiye’den çıkan girişimler Amerika’dan Nijerya’ya kadar pek çok pek çok ülkeyi kapsayan geniş bir yelpazenin ekosisteminin parçası oldu.
TOPLAMDA 525 GİRİŞİM DEĞERLENDİRİLDİ
Dönüp baktığımızda hakikaten önemli bir iş yaptığınızı düşünüyorum. İlk dört yılımızda 525 tane girişimi değerlendirdik. Bunların 268 tanesinin perakende satış teknolojileri olduğunu, 145 tanesinin kurumların dijitalleşme süreçleri, 54 tanesinin satış sonrası teknolojiler olduğunu gördük ve farklı farklı alanlara baktığımızda da yine 59 ayrı girişimini değerlendirdiğimizi gördük. Burada yıllar geçtikten sonra 2022’ye geldiğimizde de büyük bir ivme kazandığını gördük. 2022 yılında Startup Challenge’a 51 ülkeden, 205 başvuru geldi. Bu da hakikatten müthiş bir şey. Artık bu challenge kendisini de aşmış durumda. Biz de bu kadar çok ülkeye ulaştığımız için bu kadar çok girişimciye ulaştığımız için mutluyuz. Bunların 205 tanesinin, 136 tanesi de halihazırda yatırımcılardan fon almayı başarmış. Yani ‘benim fikrim var, göndereyim’ düşüncesiyle zaten birkaç adımı geçmişler ve birtakım kaynak toplamışlar. Hakikaten biz de görüyoruz ki geçtiğimiz her yıl boyunca kendisiyle yarışan bir hale geldi proje. Biz de bu şekilde büyütme devam ediyoruz.
Bu yılki katılımı nasıl buldunuz? Hangi tür projeler geldi, kimler kazandı?
Bu seneye baktığımızda, yapay zeka, robotik ve data analitiği çok öne çıkıyor. Bunların arkasına baktığınız zaman tamamen verimlilik anlayışının söz konusu olduğunu görüyoruz. Çünkü günümüzde data çok bol. Fakat datayı en iyi şekilde kullanmak için onun analitiğini çok iyi çözmek lazım ki o datalardan bir sonuç üretebilelim. Yapay zekada yaptığımız işlemleri çoklayarak, daha hızlı yaparak sonuç üretilmesi lazım. Mesela robotik çözümlerde projelerden bir tanesi, bir depodaki robotik çözümlerle ilgiliydi. Bir ürünün A noktasından B noktasına götürülüp getirilmesi, rafların taşınması gibi işlemlerin hızlı bir şekilde çözülmesi konusuydu, yani verimliliği arttıracak işler karşımıza çıkıyor. Söz konusu 205 projenin alt kırılımlarına bakarsak, 103 tanesi perakende satış teknolojileri, yani satış sürecini hızlandırma konusundaydı. 54 tanesi kurumsal dijitalleştirme ki burada da süreçleri nasıl daha hızlı dijitalleştirebiliriz ve nasıl buradaki tüketiciye kolay ve hızlı bir çözüm sunabiliriz konuları öne çıkıyor. 15 tanesi satış sonrası teknolojilerle ilgiliydi.
Fikir vermesi adına kazananlardan bahsetmekte yarar var. Yılın girişimcisi, gerçek zamanlı müşteri deneyimini iyileştiren Oriient oldu.
ÜRÜN İHTİYACINA KİRA ÇÖZÜMÜ
İç mekan konumlandırma sistemi olan Oriient, dijital dünyayı ve veri destekli kişiselleştirmeyi bir araya getirerek gerçek zamanlı müşteri deneyimini iyileştiriyor. İkinci Varsapp isimli bir projeydi. İnsanların kullanmadıkları eşyayı kiraya verebilecekleri veya ihtiyaç duydukları ürünleri kiralayabilecekleri bir kiralama pazar yeri. Günümüzde biliyorsunuz ürünü taksitli de olsa satın alıyoruz ama artık özellikle teknolojide ürünlerin çok hızlı gelişmesi ve değişmesiyle birlikte bir kiralama ihtiyacı da ortaya çıktı. Bunu sadece uzun vade kiralama gibi düşünmeyin. Günümüzde bazı kullanmaktan emin olmadığımız ürünleri de kiralayarak o tüketicinin gerçekten ihtiyacı olup olmadığını ortaya çıkartabiliyoruz. Mesela herkes drone’larla ilgili hevesli olabiliyor ama bu drone’u aldıklarında kullanıp kullanamayacağından çok emin değiller. O zaman üç aylık kiralıyor mesela. Kiralama dediğiniz zaman artık çok fazla alanı kapsayabiliyor. Üçüncü olan yarışmacımızsa Vouchery.io oldu. Burada da bildiğimiz kuponları dijitalleştirerek onların daha kolay takibi sağlanıyor, kampanyalardan yatırım getirisini artıran yapay zeka destekli bir promosyon altyapısı olarak öne çıkıyor.
Siz de vurguladınız, artık globalden de buraya başvuru alıyorsunuz. Çok merak ediyorum, globalden gelen başvurularla Türkiye’den yapılabaşvurular arasında bir fark var mı? Farklar neler? Bakış açıları nasıl?
Biz Türkiye’deki çalışmaları çok titiz, özenle hazırlanmış, kurgulanmış projeler olarak görüyoruz. Yani ne Amerika’dan ne İngiltere’den aşağı kalıyor, daha özen gösteriliyor hakikaten. Çünkü şunu görüyorum, bizim girişimcilerimiz, eğitim ve donanım olarak çok kuvvetli arkadaşlarımızdan oluşuyor. Bu sayede de yaptıkları işi ciddi yapmaya çalışıyorlar. Bir de tabi sonunda da bir kaynağa ulaşma motivasyonuyla arkadaşlarımız yaptığı işi ilk seferde iyi yapmaya çalışıyorlar. Türk girişimcisinin zaten güzel fikirlerle geldiği gerçek ama beraberinde de yeni jenerasyonun daha titiz hazırlanmış olduğunu da görüyoruz. Hakikaten ‘dünyada iş yapabilir miyiz?’sorusunu kendileri de soruyorlar ve o yönde hazırlık yapıyorlar. Sadece Türkiye’de kalır diye değil de acaba biz dünyaya çıkabilir miyiz diye kendilerini hazırlayarak geliyorlar.
DENEYİM İHTİYACI ÖN PLANDA
MediaMarkt’ı düşündüğümüzde global bir marka ve Türkiye de önemli bir pazar. Kendine has çok özelliği var. Buradaki yaklaşımların global etkisi nasıl oluyor?
Genel olarak baktığımızda, çok süreç odaklı bir şirketiz. Burada yaptığımız her bir işin doğru bir süreç çerçevesinde olmasını sağlıyoruz ve bütün süreçlerimizi kayıt altına alıp, verimliliğimizi arttırmaya çalışıyoruz. Pazarlama iletişimize bakarsanız, 360 derece pazarlama iletişimi yapıyoruz. Yani tüketiciye çok noktadan ulaşmaya çalışıyoruz ve hep tüketicimiz merkezde. MediaMarkt’ta tüketicimizde temas ettiğimiz her noktaya çok kıymet veriyoruz. Mesela çağrı merkezi bizim için sadece bir çağrı merkezi değil, servisimizin de hizmetimizin de mükemmel olmasını sağlıyoruz. Orada tüketicimize dokunduğumuzu biliyoruz. Onlarda en iyi intibayı bırakmaya çalışıyoruz. Lojistik konusunda da uçtan uca doğru çözüm bulmaya çalışıyoruz. Konu sadece bir ürünü A noktasından B noktasına taşımak değil; müşterinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde çözmeye uğraşıyoruz. Bunların yansımalarını globale götürdüğümüzde de görüyoruz. Globalde, Almanya’da, İsviçre’de, Hollanda’da, 20’nin üzerinde Türk yöneticimiz var. Onlar da bizim burada yaptıklarımızı bir nevi adım adım global organizasyona taşıyorlar.
Sizin çok iyi bir gözlemci olduğunuzu biliyorum. Pazarlama sektöründe öne çıkan trendler önümüzdeki dönemi şekillendirecek konular neler? Tüketici beklentileri değişiyor mu?
Bizim gördüğümüz trend, deneyim. İnsanların bir ürünü satın alma ihtiyacından daha önce o ürünü deneyimleme ihtiyacı var. Biz de bu içgörüden yola çıkarak, kendimizi bir deneyim elektroniği merkezi haline getirmeye çalışıyoruz. Bu anlamda çalışan deneyimi, sürdürülebilirlik, uçtan uca satın alma, öncesi ve sonrası satın alma süreci diye baktığımız zaman hepsini bir araya koymaya çalışıyoruz.
KAMPANYADA MAĞAZAYA GELİŞ GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 47 ARTTI
* Her yıl kasım ayında gerçekleştirdiğiniz bir kampanya var. Tüketiciler bu kasımda en çok hangi ürünlere rağbet gösterdi?
Şahane Kasım ve özellikle Şahane Cuma diyelim. Tüketicilerin en çok beklediği kampanyalardan bir tanesi oldu. Bunu herhalde yıllar içinde, adım adım çıtayı yukarıya çekerek beklentileri de yükselttik. Biz de çok mutluyuz, tüketici de çok mutlu. Biz de yıllardır özel fırsatlar sunmaya çalışıyoruz ve bunları çok renkli aktivitelerle ve etkinliklerle vermeye çalışıyoruz. Mesela bu yılki konuklarımız Danilo Zanna ve Pelin Karahan’dı. Onlar MediaMarkt’ın gelenekselleşen branda yırtma etkinliği kapsamında bir mağazamıza geliyorlar ve işte gecenin bir saatinde branda yırtarak mağazaya giriyorlar. Kampanyalar başlamış oluyor. Hemen arkasından Levent mağazamızda ünlü rapçı Ceza kısa bir konser verdi. Levent mağazasının önü stadyum gibi oldu.
Sonrasında da sıra, esas beklenti olan her kategoride çok özel fırsatlar sunmaya geliyor. 22-28 Kasım arasında fırsatları dijitale yansıttık ve bir tüketicinin aldığı sepetin ortalamasında yüzde 119’luk artış yakalandığını gördük. Mağazaya gelişler geçen seneye göre yüzde 47 arttı. Geçen senelerde pandemiden dolayı bazı tüketiciler mağazalara gelmeyi tercih etmiyordu ama artık onun tamamen eski oranlara döndüğünü gördük ve satışımızda yüzde 187 gibi bir artış oldu. Saat 3-8 arasında büyük yoğunluk oldu ya da yaş gruplarına bakarsak 18-35 yaş arasındaki grupların yarısını oluşturduğunu gördük.