Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, önceki gün CNN Türk’teki ‘Tarafsız Bölge’ programına konuk oldu. Konut fiyatlarından kentsel dönüşüme, iklim değişikliğinden Kanal İstanbul projesine değin birçok konuda açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, dar ve orta gelirli vatandaşlar için de müjde verdi. 20 yılda TOKİ olarak 1 milyon 200 bin konut ürettiklerini söyleyen Kurum, “Geçen sene 100, ondan önceki sene 50 bin sosyal konut yaptık. Cumhurbaşkanımız, ‘Evsiz hiçbir vatandaşım kalmasın’ anlayışıyla bu projeyi başlattılar. TOKi ile yakın zamanda, yine bir sosyal konut hamlesini 81 ilimizde yapacağız. Cumhurbaşkanımız detayları milletimizle paylaşacaklar. Bu yıl içerisinde açıklayacağız” diye konuştu.
MALİYET ETKİSİ
Konut fiyatlarındaki artışı değerlendiren Bakan Kurum, “Ülke genelinde yılda 1.5 milyon konut satışı olur. Bunun yaklaşık yüzde 31’ini 1. el konut satışları, kalanını da 2. el konutları oluşturuyor. Bu satışları incelediğimizde arz-talep dengesine göre yüklenici firmalar konut yaparlar ve satış gerçekleştirirler. Geçtiğimiz yıllarda konut fazlalığı vardı, bir eleştiri söz konusuydu. Biz bunu Sayın Berat Albayrak ve Cumhurbaşkanımızla konuşarak bir kampanya yaptık. Bugün fiyatlara gelecek olursak, burada bir maliyet artışı söz sonusu. Bırakın tedarik etmeyi, tedarik zinciri öyle bozulmuş ki 9-10 ay ötesine randevu alıyorsunuz. Dünyaya baktığınızda ise bir artış söz konusu. İşin içinde fırsatçılar var. Ancak fırsatçılar yüzünden tüm sektörü itham etmek doğru değil. Araştırmalar yapılıyor ve tespit edilenlere gerekli yaptırımlar yapılıyor” ifadelerini kullandı. 2021 yılında satılan konutların yüzde 14’ünün TOKİ konutları olduğunu belirten Kurum, bu yolla da piyasada fiyatların baskılandığını kaydetti. ‘Yabancıya konut satışı nedeniyle konut fiyatı artıyor’ eleştirilerine de yanıt veren Bakan Kurum, “Yabancıya yılda 40-45-50 bin arası konut satışı var. Geçtiğimiz yıl 59 bin yabancıya konut satışı söz konusu. Bu oran 1.5 milyonluk bir satışta yüzde 3 demek. İstanbul özelinde baktığınızda yüzde 3’e, 5’e denk gelir. Yabancıya satış, konut fiyatını artıran bir durum değil” şeklinde konuştu.
DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ
“Kentsel dönüşüm, deprem bizim yadsınamaz bir gerçeğimiz” diyen Bakan Kurum, bugüne kadar ülke genelinde 3 milyon konutun dönüştüğünü söyledi. Kurum, “Bugün, sahada inşası devam eden 350 bin dönüşüm konutu ve sosyal konutumuzu en sağlam, en güvenli ve sağlıklı şekilde inşa ediyoruz. Bugüne kadar İstanbul’da tam 300 bin konutun dönüşümünü tamamladık. Şu anda 39 ilçemizde, 140 bin konutun dönüşümüne hızla devam ediyoruz. İstanbul’umuz her geçen gün depreme daha hazır hale geliyor. Hedefimiz, 2035 yılına geldiğimizde Türkiye’de kentsel dönüşüme girmemiş hiçbir alan kalmasın istiyoruz” diye konuştu. Belediyelere de çağrıda bulunan Kurum, “Belediyelerimizin çıkıp kentsel dönüşüm için proje üretmesi, kaynak ayırması gerekiyor. Biz de bakanlık olarak arsa desteği, mali destek vereceğiz. Bu konuyu siyaset üstü olarak görüyoruz. Ben ‘O yaptı bu yaptı’ demek istemiyorum. Topyekun seferberliği sürdürmek zorundayız ki o acıları tekrar çekmeyelim” dedi. Ülke genelinde kaçak yapılarla mücadele edildiğini de belirten Bakan Kurum, ekiplerin her ilde sahada olduğunu ve gerekli adımların atıldığını aktardı.
ATATÜRK HAVALİMANI’NA MİLLET BAHÇESİ
‘Marmara eskisinden daha temiz olacak’ATATÜRK Havalimanı’nda Türkiye’nin en büyük millet bahçesinin yapılacağını söyleyen Kurum, bir kültür merkezi, sosyal yaşam merkezi olacak projeye mayısta başlayacaklarını, ilk etabın ise 2023’te biteceğini açıkladı. Kanal İstanbul projesine de değinen Kurum, bu alanda yer alan konutların kentsel dönüşüm sürecinde rezerv konut olarak kullanılacağını ve şehre ilave bir nüfus gelmeyeceğini dile getirdi. Kurum, Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) ile tüm risklerin analiz edildiğini, 200 bilim insanının hazırladığı raporla yola çıkıldığını da kaydetti.
‘MARMARA ESKİSİNDEN DAHA TEMİZ OLACAK’
Müsilaj sorununu değerlendiren Kurum, “Gerekli adımları attık, müsilajı temizledik. Marmara’da herhangi bir müsilaj tehlikesi yok ancak bu çıkmayacak anlamına da gelmiyor. Orta ve uzun vadede atacağımız adımlar var. Arıtma tesislerinin kalitesini iyileştirmek zorundayız. 3 yıl içerisinde belediyelerimiz tesisleri yapacaklar. Artık Marmara’mız eskisinden daha temiz hale gelecek” diye konuştu.