Türkiye Cumhuriyet (TCMB), beklentiler yönünde haftalık gösterge repo faizinde değişikliğe gitmedi.
TCMB Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamaya göre, haftalık repo faizi yüzde 14,00 olarak kaldı.
TCMB, geçen yılın son 4 toplantısında faizde toplam 500 baz puan indirime gittikten sonra, bu yılın ilk toplantısında faizde bir değişiklik yapmamıştı.
TCMB Piyasa Katılımcıları Anketinde yıl sonu tüketici fiyatları beklentisi yüzde 34,06, 12 ay sonrası tüketici fiyatları beklentisi yüzde 24,83 seviyesinde oluştu.
TCMB’nin enflasyon beklentisi 2022 yıl sonu için yüzde 23,2, 2023 yıl sonu için yüzde 8,2 seviyesinde bulunuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK), Aralık ayında tüketici fiyatlarının yıllık yüzde 48,69 arttığını açıkladı.
TCMB’nin bir sonraki toplantısı 17 Mart’ta gerçekleştirilecek.
Toplantı sonrasında yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Salgında varyantlar ve artan jeopolitik riskler, küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.
Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vermesi öngörülmektedir. Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin güçlenerek devam etmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kurul, bu hedefe ulaşmak için uzun vadeli Türk lirası yatırım kredilerinin önemli bir rol oynayacağını değerlendirmektedir.
Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumları, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülmektedir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.”
ENFLASYON VURGUSUNA DİKKAT ÇEKİLİYOR
Prof. Dr. Sefer Şener:
“Beklediğimiz bir karardı. Açıklamalar önemli. Dezenflasyonist sürecin ne zaman başlayacağı ile ilgili mesajlar veriyor. Suni olarak bazı fiyat artışlarının enflasyonu tetiklediğinden bahsediliyor. Merkez Bankası liralaşmaya vurgu yaptığına göre her ne kadar faiz politikası ilerleyen aşamalarda uzun vadeli TL kredilerdeki gelişmeleri nasıl etkileyecek bunun gözlendiğini söylüyor. Burada bir artış azalış ya da piyasaları etkileyecek bir unsur var mı bunu takip ediyoruz diyor. Küresel çapta enflasyon vurgusuna dikkat çekiliyor. Küresel çapta merkez bankaları hangi donelerle hareket ediyorsa bizim Merkez bankamızda aynı donelerde hareket ediyor.”
ÇİFT HANELİ ENFLASYONUN BİTMESİ LAZIM
Ekonomi Yazarı Sadi Özdemir:
“Önceki metindeki vurguyu gördük. Aşağı yukarı aynı vurgu. Geçen ay ile bu zaman arasında çok fazla şey değişmedi. Enflasyonun biraz daha durulması için kamu tarafının aldığı bazı kararlar var. Şimdi üzerinde konuşulan yüzde 25’lik vatandaşa ve esnafa dönük limitlerle alakalı yeni ayarlama üzerinde çalışıyorlar. Enflasyona içerden gelen etkileri azaltmaya çalışıyorlar. Bu nedenle de Merkez Bankası da bu politikalar uyum sağlamak birlikte yürütmek zorunda. Avrupa Merkez Bankası başkanı enflasyon çok yüksek ama biz faizleri süratle artırırsak ekonomi fren yapar istikrar bozulur açıklaması yaptı. Faizleri artırmak ekonomide birçok şeyi sıkıntıya sokuyor. Tüketici otomobil konut kredilerindeki faizlerin düşmemesi piyasadaki canlılığı ortadan kaldırıyor. Herkesin küresel olarak bir faiz problemi var. Bunu aşmak içinde zamana ihtiyaç var. Alınan önlemlerle kurlardaki atak durduruldu. Bunun kalıcı olması için uğraşılıyor. Kamu tarafı üzerine düşeni yapıyor. Marketlerin de uyum sağlaması gerekiyor. Bir ay içinde çok bir şey değişmedi. Çift haneli enflasyon sürecinin bitmesi lazım. Aylık rakamlar iyileşmezse yıllık enflasyon da başını aşağı çevirmeyecek.”