20 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendiğimizde Türkiye’yi 4 ana sütun üzerinde inşa etme sözü vermiş ilk sıraya eğitimi almıştık. Ardına sağlık, ardından adalet ve emniyet demiştik. Bu 4 sütunun da tamamını gerçekleştirdik. Ardından ulaşım dedik. Enerji, tarım, diplomasi ve bunların hepsini teker teker hayata geçirdik. Aradan geçen 20 yıllık süre zarfında milletimize verdiğimiz her söz gibi hamdolsun bunları da hayata geçirdik. Tüm bütçelerde en büyük payı dikkat edin geldiğimizde savunmadaydı sonra birinci sıraya eğitimi öğretimi yerleştirdik.
Eğitim bütçemizi bunlar çok önemli. Yıllık 7.5 milyar liradan aldık, geçtiğimiz sene itibarıyla 304 milyar liraya çıkardık. Bu öyle laf ola beri gele yok. İcraat. Hali hazırda görüşmeleri devam eden 2023 bütçemizde eğitime tahsis edilen kaynak toplamda 651 milyar lirayı bulmaktadır.
Toplam 750 bin yeni atamayla öğretmen sayımızı 1 milyonun üzerine çıkararak eğitimci başına düşen öğrenci sayısında OECD ortalamasını da yakaladık. Ders kitaplarından yardımcı kaynaklara öğrencilerimizin tüm temel ihtiyaçlarını gidererek eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirdik. Öğrencileri formatlayan ideolojik eğitim yerine evlatlarımızın yeteneklerini keşfetmeyi amaçlayan özgürlükçü modeli hakim kırdık. Kuran-ı Kerim’in aralarında olduğu seçmeli derslerle evlatlarımıza erken yaşlardan itibaren değerlerini öğrenme imkanını getirdik. Birileri buram buram faşizm kokan sebeplerle kız çocuklarımızın okula gitmesine mani olurken biz tüm kademelerde bu engelleri kaldırdık.
Okul öncesi eğitime yönelik yatırımlarımızla 5 yaş okullaşma oranı yüzde 11’den yüzde 97’ye çıktı. Az önce MEB Bakanı açıkladı. Bizden önce yüzde 39 olan ortaöğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 90’ları buldu. Nereden nereye…
Meslek edindirme ve halk eğitim kurslarımıza özellikle kadınlarımızın gösterdiği yoğun ilgiden gayet memnunuz. Eşimin de destek verdiği Aile Okulu Projesi, aileye yönelik tehditlerin arttığı günümüzde önemli ihtiyacı karşılıyor. Mart ayından bugüne 400 bini aşkın vatandaşımızın aile okulu projesine katılması milletimizin de meseleyi sahiplendiğini gösteriyor. Bundan sonra da gerek mevzuat düzenlemeleriyle gerek bu tür projeler vasıtasıyla aile müessesini korumayı sürdüreceğiz.
Dünya değişirken ülkemizin yerinde sayması elbette düşünülemez. Eğitim konusunda ulaştığımız noktayı önemsiyor ama yeterli bulmuyoruz. Mevcut kazanımların üzerine sürekli yenilerini eklemenin mücadelesini veriyoruz. Ülkemizin ihtiyaçları milletimizin talepleri doğrultusunda gereken her türlü adımı atıyor, atacağız.
Burada gaye tek parti döneminde yapıldığı gibi milletimizin inancına kültürüne değerlerine aykırı hayat tarzı dayatması asla değildir. Büyüklerimizden dinlediğimiz insanımızın yüreğine adeta hançer gibi saplanan utanç sahnelerinin tekrar yaşatılmasına izin vermeyiz. Köy kültürünü aşağılayan eski örnekler artık birer acı hatıradan ibarettir.