İslam dünyasındaki kardeşlerimizin mağdurların çığlıklarına sağır kesilmesidir. Türkiye pek çok alanda olduğu gibi bu hususta farkını ortaya koymaktadır ve koyacaktır.
Dünyanın milli gelire göre en fazla insani yardım yapan ülkesi olarak yeni bir adım atıyoruz. Özellikle ifade ettiğim gibi Karadeniz’deki tahıl koridorundan özellikle Afrika’daki ihtiyaç sahiplerinin daha fazla istifade etmesi için anlayış birliğine vardık. Somali, Cibuti, Sudan gibi ülkelere tahıl gemilerinin ulaşmasını temin edeceğiz. Somali halkına daha fazla destek vereceğiz. Bu noktada iş adamı derneği olmanın ötesine geçerek mazlumlara sahip çıkan MÜSİAD’ın çalışmalarını takdirle takip ediyorum.
Suriye İdlib’de 600 haneden oluşan MÜSİAD köyünü tamamlayan derneğimizi tebrik ediyorum.
Ülkemizin ekonomi politikasını yeniden inşa ettiğimiz süreçten geçiyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüterek küresel ticaret ve finansman sisteminin belli odaklara hizmet eden cenderesinden kurtarmaktır. Her küresel kriz Türkiye’nin bu tercihini ne kadar doğru olduğunu temin etmektedir.
İş dünyamızın yeni ürünler geliştirme ve yeni pazarlar bulma konusunda sergilediği başarı takdire şayandır. Son dönemde küresel krizi fırsata dönüştürme hususunda kat edilen mesafeyi ihracat rakamlarında görüyoruz. Enerji ve fiyatlarındaki dalgalanmaların üzerine gelişmiş ülkelerde giderek yayılan resesyonun eklenmesi işimizi güçleştiriyor. Petrol, doğal gaz, kömür gibi kendine yeterli ülkeler küresel düzeydeki fiyat artışlarından sınırlı seviyede etkilendikleri için avantajlı duruma geçiyorlar. Kimi alanlarda bunun emarelerini görüyoruz. Bizim asıl maharetimiz böyle dönemlerde kendimize yeni çıkış yolları bulmak değil mi? Şikayet etmeyip, çözüm yollarına bakacağız.
Sanayimizin ana omurgasını temel ihtiyaç maddeleri oluşturuyor. İnsanlar yemekten, giyinmekten, günlük hayatları için temel ürünler almaktan vazgeçmeyecekleri için bizim pazarımız kolay kolay bitmez, küçülmez. Kaybettiğimiz avantajı bir başka yerde telafi etme fırsatı olduğunu söylüyorum.
Hidroelektrik kaynaklarımızı sonuna kadar değerlendirirken güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir kaynakların yaygınlaşmasını teşvik ediyoruz. Yenilenebilir enerjiye dayalı üretimde oluşan dalgalanmaları dengeleyecek araçları ülkemize kazandırıyoruz. Türkiye doğal gazda bir hub olacak. Rusya doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya sevki konusunda Putin’in açıklamalarını dinlediniz. Bu çalışmayı dayanışma içinde sürdüreceğiz.
Karadeniz’de bulduğumuz doğal gazı sisteme verdiğimizde konutların ihtiyacı yanında elektrik üretiminde de rahatlama sağlayacağız. Akkuyu NGS üniteleri etap etap devreye girdiğinde bu sıkıntıyı çözmüş olacağız. Ardından Sinop nükleer enerji noktasında bizim ikinci etabımız olacak. Bu süreçte sanayicilerimizin kendi ihtiyaçlarını karşılayacak enerji üretimi yatırımlarına ağırlık vermeleri gerekiyor. Enerji Bakanlığımız 3.etapla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Enerji Bakanlığımızın ve diğer ilgili kurumlarımızın yürüttükleri çalışmalarda eksiklik, aksaklık tespit edersek hemen çözüm yoluna gidiyoruz. Finansmana erişimde iş insanlarının yanındayız .
Öncelikle ‘lerden başlayarak sanayicilerimizin ve ihracatçılarımızın hepsine hitap edecek finansman araçlarını sizlerin hizmetine sunacağız. 20 yıldır yaptığımız gibi omuz omuza verecek ülkemiz ekonomisinin dünyada hak edecek seviyeye çıkarmak için çabalayacağız.