Garanti BBVA Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, hayat sigortalı banka kredisinin her zaman avantajlı olduğunu açıkladı. Göçer, 1 Ekim’de uygulamaya giren yeni tüketici düzenlemesinde kredi ile bağlantılı sigortalarda yapılan değişiklikleri anlattı. Yeni düzenleme öncesinde de bankadan kredi alırken hayat sigortasının zorunlu olmadığını ancak bankaların hayat sigortalı krediye teminatlı kredi olarak baktıklarını belirterek, “Banka, tüketicinin vefatı ya da malul kalıp çalışamama durumunda krediyi kimin ödeyeceği sorusu ile ilgilenir. Çünkü bu banka için bir risktir. O nedenle hayat sigortası yapılmış krediyi teminatlı kredi olarak görür” dedi.
FAİZ AVANTAJI
Burak Ali Göçer, “Bankalar kredi verdikleri ürüne rehin ya da ipotek koyuyorlar, üzerine bir de hayat sigortası istemek çifte teminat anlamına gelmiyor mu?” sorusu üzerine; bankaların konut ya da aracı satarak, borçlarını tahsil etme gibi hukuki işlemlerle uğraşmak istemeyeceklerini ifade ederek, “Onun yerine sigorta şirketinin kredi borcunu ödemesi ve evin de kredi sahibinde kalması herkes için en idealidir. Onun için biz hayat sigortasını kredinin olmazsa olmazı olarak görürüz. Ama zorunlu demek değildir, hiçbir zaman da zorunlu olmadı” dedi.
Bankaların bugüne kadar tüketicileri, hayat sigortasının gerekliliği konusunda ikna etmeye çalıştıklarına, bunu da kredi faiziyle yaptıklarına değinen Göçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bankalar, tüketiciye, ‘sigorta yaptırırsan kredi daha ucuza gelir, sigortasız yaptırırsan daha pahalı olur’ diyerek, tüketicileri ikna etmeye çalıştılar. Böylece banka, sigortalı krediyi teminatlı kredi olarak görür ve daha avantajlı sunar. Hatta hayat sigortasının üzerine işsizlik sigortası gibi ek teminatlar olursa kredi daha da avantajlı hale gelir. Biz yıllarca bu süreci böyle yönettik. Yeni çıkan düzenleme ile bunun artık çerçevesi çizildi.”
Burak Ali Göçer, yeni düzenleme ile bankaların artık kredi verirken tüketiciye iki farklı seçenek sunmak durumunda olacaklarını, bunlardan birinin sigortalı, diğerinin de sigortasız kredi teklifi olacağını vurgulayarak, tüketicileri, kredi tekliflerini dikkatle incelemeleri konusunda uyardı. Göçer, şu açıklamaları yaptı:
İKİ SEÇENEK SUNULACAK
“Kredi kullanmak için bankaya gittiniz. Banka size sigortalı ve sigortasız olmak üzere iki farklı kredi seçeneği sunacak. Biri, örneğin, 36 ay vadeli ve yüzde 2.5 faizli, sigortasız kredi teklifi. Diğeri ise hayat sigorta teminatlı, yine 36 ay vadeli ama yüzde 2 faizli seçenek. Kabaca ikisinin arasında 50 puan faiz farkı var. Sigortalı krediyi seçenle, sigortasız krediyi seçen arasında kredi sonunda sigorta yaptıran lehine ciddi bir fiyat farkı oluşur, daha az kredi borcu öder. Tüketici, ‘sigortaya prim ödeyeceğime sigortasız kredi alternatifini seçerim krediye biraz daha yüksek faiz öderim’ diyebilir. Şu kadarını söyleyeyim, teklifi muhakkak detaylı inceleyin, orada sigortalı seçenek yüzde 100 daha avantajlıdır. Bunu bu kadar iddialı söylüyorum. Çünkü bankalar da sigortalı krediyi, sigortasıza göre ciddi teşvik ediyor.”
BANKALAR POLİÇE KESMENİN PEŞİNDE DEĞİL
Burak Ali Göçer, “Tüketici sigortayı illa kredi kullandığı bankadan mı yaptırmalı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Tüketici, ‘başka bir şirketle çalışıyorum oradan sigortayı yaptırayım’ derse, banka bunu kabul etmek durumunda. Çünkü banka da hayat sigortası var mı, yok mu; buna bakar. Bir şey olursa kredi borcunu sigorta şirketinden alabilir miyim, buna bakar. Tüketicinin getirdiği sigorta bankanın istediği şartlara uygunsa kabul eder. Bankalar yeniden poliçe kesmek peşinde değiller.”