Merve YİĞİTCAN
* Elektrik tedarik şirketlerinin, sanayicilerden, süreli kontratlarda kilovatsaati 4,2 liraya varan seviyede fiyat istedikleri öğrenildi. 4,2 liralık birim fiyat, EPDK tarafından belirlenen spot piyasadaki 4 TL’lik güncel tavan fiyatın da üzerinde. Kısa bir süre öncesine kadar 3-3,5 TL talep ediliyordu.
* Önümüzdeki dönemde elektrik üretim maliyetlerinin ciddi oranda artacağını öngören piyasa çevrelerine göre, elektrik üretimi amaçlı kömür ve doğalgaz fiyatlarının ciddi oranda artacak olması, hidro kaynaklı arzda düşüş, döviz kurlarında yaşanacak yükselişler ise elektrik üretim maliyetlerini artıracak.
* Sanayiciler, enerji maliyetlerindeki artışın hesapları alt-üst etmesinden korkuyor. Dışarıda resesyon beklentisi, içeride düşen alım gücü nedeniyle maliyet artışlarını eskisi gibi ürün fiyatlarına yansıtamayacaklarına dikkat çeken iş insanları, artan enerji maliyetlerinin rekabet gücünü zayıfl atmasından endişe ediyor.
Enerji sorunu bu kış da sanayicinin bir numaralı gündem maddesi olmaya devam edecek. Geçen yıl TL’deki değer kaybı nedeniyle art arda enerji zamlarıyla karşılaşan üreticiler, bu yıl da Rusya- Ukrayna Savaşı nedeniyle küresel piyasalarda yaşanan enerji krizinden ve artan üretim maliyetlerinden nasibini alacak. Elektrik tedarik şirketlerinin, kömür ve doğalgaz kaynaklı üretim maliyetlerindeki artışları, hidroelektrik santrali barajlarındaki su seviyesinin düşmesi ve döviz kurlarındaki artış beklentileri dolayısıyla elektrik birim fiyatlarını yüzde 20-35 seviyelerinde artıran teklifler sundukları belirtiliyor.
DÜNYA’nın sektör temsilcilerinden edindiği bilgiye göre, belirli süreli elektrik sözleşmelerinde elektriğin birim fiyatı (kilovatsaat) için son dönemde 3,0- 3,5 liradan söz ediliyordu. Maliyet artışlarını gerekçe gösteren elektrik tedarik şirketlerinin, sözleşmelerde bu rakamı 4,0-4,2 TL’ye çıkarma yönünde teklifler sundukları öğrenildi. Süreli sözlemeler için teklif edilen bu fiyatın, spot piyasada oluşan fiyatların çok üzerinde olduğuna, hatta EPDK tarafından belirlenen güncel tavan fiyatı bile aştığına işaret ediliyor. Oysa sanayici, elektriği daha uygun fiyattan elde edebilmek için spot piyasa yerine elektrik tedarik şirketlerinden süreli sözleşmelerle almayı tercih ediyor. Fiyat artışlarını değerlendiren reel sektör temsilcileri, elektriğe gelecek her bir kuruşluk zammın sanayicinin maliyetini oldukça ağırlaştıracağını vurgularken, dışarıda resesyon içeride düşen alım gücü nedeniyle bu maliyet artışını ne ihracat ne de iç piyasa fiyatlarına yansıtmalarının mümkün olduğunu, bu nedenle kar kaybının artarak devam edeceğini dile getiriyor.
YAYAN: Üretimi sürdürmek zor
Elektrik kullanımının en yoğun olduğu sektörlerden biri demir ve demir dışı metaller… Fiyat artışlarının son derece can yakıcı olduğu bir dönemden geçtiklerini dile getiren TOBB Demir ve Demir Dışı Metaller Sanayi Meclis Başkanı Veysel Yayan, sektörün geçmişte yurtiçindeki fiyat artışlarını ihracat yoluyla yurtdışında tamamlama imkanına sahip olduğunu, ancak mevcut konjonktürde artık bunun geçerli olmadığını söyledi. Özellikle küresel piyasalarda çelik fiyatlarında yaşanan düşüşü hatırlatan Yayan, “Bu noktada enerji fiyatlarındaki artışları kendi fiyatlarımıza yansıtmamız da pek mümkün olmuyor. Sanayici bıçak sırtında…” diye konuştu. Enerji maliyetlerinin tüm dünyada arttığını kaydeden Yayan, “Enerji Bakanlığı’nın içinde bulunduğumuz şartlara göre bir ayarlama yapacağını düşünüyorum. Bugünkü enerji maliyetleriyle ihracat yapmak, üretimi devam ettirmek çok zor. Yenilenebilir enerji can simidi olabilir. Ancak bizim sektörün enerji miktarına bakıldığında güneş enerjisi ile ancak bunun yüzde 5’i-6’sı karşılanabilir” ifadelerini kullandı.
LAÇİN: Karlılıklarımız etkileniyor
Aynı zamanda Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Üyesi olan Silverline Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Laçin, genel enerji giderlerinin ilk 7 ayın ortalaması alındığında geçen yıla göre 3,5 kat arttığını, bunun içindeki elektrik giderinin de yaklaşık 3,4 kat arttığını aktardı. Laçin, “İlave artışlar maliyetlere büyük bir yük getiriyor. Hepimiz en başta faiz ve kambiyo giderlerinden bahsediyoruz ama enerji fiyatları da bunlara eşdeğer bir gider kalemi. Bu artışları fiyatlara yansıtalım desek de alım gücü ile ilgili hem içeride hem dışarıda sorun var. İstediğimiz gibi fiyatlara yansıtamıyoruz. Oysa rekabet gücünü kaybetmemek adına ürün fiyatlarımızı artırmamız gerekiyor ama bunu piyasanın elverdiği şekilde ve çok muhafazakar davranarak artırabiliyoruz. Bu maliyetleri müşteriden çıkarmamız mümkün değil” dedi. Bu durumun karlılıkları doğrudan etkilediğine işaret eden Laçin, bu noktada yenilenebilir enerjinin önemine ilişkin şunları söyledi: “Kendi firmam özelinde söylemem gerekirse bizim yenilenebilir enerji yatırımlarımız var. Bunu ikiye üçe katlamak istiyoruz. Ama burada önemli olan şu ki; şu anda insanlar mevcut tesisinde bacayı tüttürmeye çalışıyor.”
EROĞLU: Daha yüklü artışlar olabilir
TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, sanayicilerin zamlardan rahatsız olduğunu söylerken, sanayi elektriğinde Türkiye’nin şu anda Avrupa’nın en ucuz ülkelerinden biri olduğuna dikkat çekerek, soruna farklı bir boyuttan yaklaştı. “Geçmiş yıllarda, Avrupa’nın en pahalı sanayi elektriğini kullanıyoruz, diyerek sorunun çözümü noktasında yetkili kurumlarla çalışmalar yapmıştık” diyen Eroğlu, “Ancak bu dönemde Dünya Enerji Ajansı verilerine göre Türkiye’deki sanayi elektriği rekabet ettiğimiz birçok ülkenin çok altında seyrediyor. Yapılan bu kadar artışa rağmen Türkiye’deki elektrik fiyatları Avrupa’nın en ucuz elektrik fiyatlarından biri haline geldi. Bunda yaklaşan seçimin etkisiyle enerji fiyatlarının sübvanse ediliyor olması ihtimali de mevcut” ifadelerini kullandı.
FAYAT: Rekabet gücümüz zayıflıyor
Üretimde en önemli giderlerden birinin enerji olduğu hazır giyim sektöründe enerji faturalarının bir yılda yüzde 350 arttığını söyleyen TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, bu artışı ne kur artışı ne de enflasyonla kompanse edebileceklerini aktardı. Sanayici için elektriğe gelen her bir kuruş artışın ilave bir yük getireceğini söyleyen Fayat, “Bu artışlar bir maliyet sıkıntısı yaratıyor. Resesyon beklentisi nedeniyle zaten ihracat siparişlerimiz çok açık şekilde yavaşladı. Hem içeride hem de dışarıda bu artışları fiyatlara yansıtamaz durumdayız. Dolayısıyla her türlü maliyet artışı bizi zora sokacaktır” diye konuştu.
BOZAY: Enerjinin payı yüzde 85’lere çıktı
Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği (TÜRKÇİMENTO) CEO’su Volkan Bozay, çimento sektöründe maliyetlerin büyük bir kısmının ithal enerji maliyetlerinden oluştuğunu vurgulayarak, yükselen enerji fiyatlarıyla sektörün üretim maliyetlerindeki artışa dikkat çekti. Bozay, “Geçen yılın aynı dönemine göre Haziran 2022’de, TL bazında, elektrik fiyatında yaklaşık yüzde 270 artış gerçekleşti. Gerek döviz kurlarındaki artış gerekse de enerji birim maliyelerindeki yükseliş, enerji maliyetlerinin değişken maliyetler içindeki payını yaklaşık yüzde 85’ler düzeyine kadar çıkardı. Bu durum sektörün üretim dinamiklerini olumsuz yönde etkilemektedir” dedi.
ÖNEL: Ürün maliyetleri artıyor
İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, sanayicinin ana girdi maliyetlerini oluşturan enerji maliyetlerinin işletmelerin sermayelerine ciddi yük getirdiğini söylerken, aynı zamanda nihai ürün maliyetlerini de olumsuz etkilediğini kaydetti. Önel, “Yılın başında elektrik fiyatları yüzde 50- yüzde 125 arasında artarken, Haziran 2022’de tekrar sanayi ve ticaret abonelerine yüzde 25 zam yapıldı. Artan birim fiyatlar faturaları yükselttiği gibi operasyonel maliyetlermizi de artırıyor” ifadelerini kullandı. Yenilenebilir enerji yatırımları ilk 6 ayda 2021’i solladı Sanayicinin kendi elektriğini üretme yönündeki iştahı her geçen gün artıyor. Özellikle geçen kış İran doğalgazındaki sorun nedeniyle OSB’lerde belirli süreli elektrik kesintilerine maruz kalan sanayiciler, yenilenebilir enerji üretimi noktasındaki yatırımlarına hız vermiş görünüyor. Bu yılın ilk 6 ayında elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımına yönelik düzenlenen yatırım teşvik belgesi adedi 862 olurken, sabit yatırım tutarı 13,4 milyar TL olarak hesaplandı. Adet bazında ilk 6 aydaki teşvik yatırımları 2021’in tamamında düzenlenen teşvik belgesi adedinin çok üzerinde. Geçen yıl elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı alanında düzenlenen yatırım teşvik belgesi adedi 724 olurken, bu sayı 2020’de 616, 2019’da 384, 2018’de ise 584 olarak kayıtlara geçti.