Rusya’dan ithal edilen buğdayın yüzde 130 gümrük vergisine tabi tutulmasının Türkiye’ye yılda 1 milyar doları aşan döviz girdisi sağlayan un ihracatını sekteye uğratacağı belirtiliyor.

SEDAT ALP

İZMİR – Türkiye’nin 15 Mart itibarıyla Rusya’yı, gümrük vergisi ödemeden buğday, mısır ve sebze yağı tedarik edilen ülkeler listesinden çıkarması iki ülke açısından da olumsuz sonuçlar doğuracak. Rusya’nın, buğday ihraç ettiği ikinci büyük pazarındaki konumunu zora sokan bu karar Türkiye açısından ise, dünyanın en büyük un ihracatçısı pozisyonunu kaybetme riskini oluşturuyor. Aynı zamanda buğday üreticisi olmasına rağmen, yerli buğdayda rekabetçi fiyat veremeyen Türkiye’de un sanayicisi, en kaliteli buğdayı en uygun fiyata Rusya’dan ithal ederek, işledikten sonra ihraç ediyor. Rusya’dan ithalat maliyetinin büyük oranda artması un sanayicisinin uluslararası pazardaki rekabetçiliğine darbe vuracak nitelikte. Türkiye, Temmuz 2016 ve Ocak 2017 arasında Rusya’dan 1.9 milyon ton buğday ithal etti. Uluslararası kaynaklara yansıyan haberlere göre, Rus ihracatçılar en önemli ikinci pazarları olan Türkiye’yle yaşanan sorunun giderilmesi için Rusya Tarım Bakanı Alexander Tkachev’den önlem almasını istedi.

Rekabet gücümüzü zayıflatır

Türkiye’nin 2016’da 3 milyon 200 bin ton un ihracatından 1 milyar doların üzerinde döviz girdisi sağladığını belirten Ege Bölgesi Un Sanayicileri Derneği Başkanı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Tezcan, sektör açısından kaliteli ve uygun fiyatla buğday tedariği açısından Rusya’nın önemine dikkat çekti. Tezcan, şunları söyledi: “Düzenleme ihracatta rekabetçi fiyat vermemiz açısından sorun olur. Türkiye’de çiftçiyi destekleme nedeniyle iç piyasada buğday fiyatı daha yüksek olduğu için yerli ürünün maliyeti ihracatçı açısından rekabetçi olmaz. Biz Rusya’dan en kaliteli buğdayı, en uygun fiyata alıyoruz. Rusya’nın alternatifini bulmak mümkün olabilir ama daha yüksek fiyat ödemek zorunda kalırız. İhracatımızı olumsuz etkileyeceği açık.”

Bosna Hersek’ten vergisiz un ithalatı yerli sanayici için tehdit

Bosna Hersek’ten gümrük vergisine tabi tutulmadan un ithalatı yapılıyor olmasının sektörün üzerinde kara bulut gibi dururken, şimdi buna ikinci bir olumsuzluğun daha eklendiğini vurgulayan Tezcan, bu konuda şunu söyledi: “Bosna Hersek’ten Türkiye’ye serbestçe un getirmek mümkün. Bu ayrıcalık Bosna’dan Türkiye’ye un ithalatında patlamaya yol açınca içeride piyasa şartları aleyhine dönen yerli sanayici itirazları artmaya başladı.

Türkiye’nin un ithalatı son 3 yılda 17 kat arttı. Bosna Hersek’ten 9 ayda 35.3 milyon kilo un ithalatı yapıldı. Bosna Hersek ekonomisini desteklemek için sağlanan bu ayrıcalık, Macaristan, Hollanda, Sırbistan ve Slovakya başta olmak üzere Avrupa’daki un sanayicisinin Türkiye pazarına giriş için kullandığı açık kapıya dönüştü.”

Haluk Tezcan, Türkiye’nin bir yandan döviz ararken, diğer yandan dünyaya ihracat yapan un sektörünü haksız rekabete maruz bıraktığını belirterek, “Şimdiden birçok un sanayicisi buradaki fabrikasını kapatıp Bosna Hersek’ten un getirmeye başladı. Oradan artık gemilerle un gelmeye başlandı. Türkiye’de Bosna’daki maliyet imkanı yok. Oradan kilogramı 1.04 TL’den un getirilirken, yerli unun satış fiyatı 1.3 TL. Arada yüzde 27 fark var” diye konuştu. Tezcan, Avrupalı un sanayicisinin de Bosna Hersek üzerinden Türkiye’ye ihracat yaptığına dikkat çekti. Tezcan, “Buğdayda menşei aranmadığı için, Avrupa’nın birçok ülkesinden buğday getirilip Bosna Hersek’te işleniyor. Böylece bu ülkede sanayileşmiş ürün olduğu için Bosna üzerinden gümrüksüz Türkiye’ye ihraç ediliyor. Avrupalı ve Türkiye’deki sanayicilerin de devreye girmesi ile Bosna Hersek’ten Türkiye’ye un ithalatı son 3 yılda çok büyük oranda artış oldu” diye konuştu.

“1.8 milyar dolarlık ithalat sıfır noktasına inebilir”

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Rusya ile siyasi ilişkilerde yaşanan yumuşamanın ekonomik ilişkilere yansımadığını belirterek, “Şu anda 1.8 milyar dolar olan ithalatımız böyle giderse sıfır noktasına inebilir” dedi. Bakan Zeybekci, Rusya ile son zamanlarda yaşanan siyasi yumuşamanın ekonomik verilere yansımadığını belirterek, “Vize, oradaki şirketlerimize engeller, Türk TIR’larının girişinde yasaklar sürüyor. Tarım ürünlerinin 450 milyon dolarlık kısmındaki yasaklar devam ediyor. İhracatçılarımız Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİB) talep ederken ithalat yapacakları ülkelere Rusya’yı yazmamaya başladı. Şu anda 1.8 milyar dolar olan ithalatımız böyle giderse sıfır noktasına inebilir” dedi.

Rusya: Mevcut kısıtlamalar devam edecek

Rusya Federal Veteriner ve Bitki Sağlığı Gözetim Servisi (Rosselhoznadzor) Basın Sözcüsü Yuliya Melano, Rosselhoznadzor’un Türk ürünlerine getirilen mevcut kısıtlamaları kaldırmayı planlamadığını bildirdi. Gazetem.ru’nun haberine göre, mart ayının başında Rusya Hükümeti’nin Türkiye’den soğan, karnabahar, brokoli, tuz ve karanfil sevkiyatına izin veren kararnamesi yayınlandı. Buna rağmen, et, tavuk, domates, salatalık, üzüm, elma, armut ve çilek hala yasak listesinde bulunuyor. Melano “İzvestiya” gazetesine yaptığı açıklamada, “Rosselhoznadzor, Türk ürünlerinin sevkiyatına getirilen kısıtlamaların kaldırılma ihtimalini değerlendirmiyor” ifadesini kullandı.