Ufuk KORCAN / PARANIN ROTASI
Piyasalar yine hareketli bir haftayı geride bıraktı. Merkez Bankası, 150 baz puanlık indirime giderek politika faizini yüzde 10.50’ye çekerken Borsa İstanbul yükselişine devam etti. Geldiğimiz seviyeler itibarıyla bu hafta bu köşenin klişesine uygun olarak ‘Paranın Rotası’ ne şekilde olacak ile ilgili beklentilere yer vereceğiz. İçinde bulunduğumuz ortamda tasarruf sahiplerinin birinci önceliği birikimlerini enflasyon karşısında korumak yönünde. Peki tasarruf sahipleri enflasyon canavarıyla nasıl savaşacaklar?
SİZ HANGİ GRUPTASINIZ?
Öncelikle birikimi olanların basitçe iki sınıfta olduklarını varsayalım. İlki riski sevmeyen ve anaparasını koruma içgüdüsü yüksek olanlar, diğer grup ise risk alabilenler. Neden böyle bir ayrım yaptık? Çünkü herkesin risk alma seviyesi birbirinden farklı olduğu için ‘reçeteleri’ de farklı olacak. Riski sevmeyenler için tek yol Kur Korumalı Mevduat (KKM) olarak gözüküyor. Hem vadeli mevduat hem de bono/ tahvil piyasasında oluşan faizler, enflasyon rakamlarının çok altında. Dolayısıyla burada tutulacak paranın değeri her geçen gün artan fiyatlar karşısında ezilecek ve tasarruf sahibinin alım gücü düşecek.
9 AYDA % 40 GETİRİ
Bu noktada KKM’deki faizlerin de çok farklı olmadığını söyleyebilirsiniz. Ancak KKM ürünü çıktığı günden bu yana hep yatırımcısına paranın bağlandığı faiz oranından daha yüksek getiri sundu. Çünkü dolar kurunda üçer aylar itibarıyla yaşanan artış faizlerin üzerinde gerçekleşti ve kur artışı ile faiz arasındaki fark hesaplara aktarıldı. Yılbaşından bu yana parasını KKM’de tutanlar yüzde 40 civarı bir getiri elde ettiler. Son açıklanan eylül ayı rakamlarına göre, hissedilen enflasyon daha yüksek olsa da 9 aylık enflasyon yüzde 52 olarak gerçekleşti. Kısaca parasını KKM’de tutanların getirisi enflasyonun altında kalsa da vadeli mevduat getirisiyle kıyaslanamayacak düzeyde. Ayrıca KKM, kurlarda yaşanacak ani sıçrama ihtimaline karşı yatırımcısını koruma altına alıyor.
YATIRIMCI SAYISI ARTIYOR
Risk alabilen tasarruf sahiplerine gelince… Aslında onlar için de hisse senedi dışında fazla bir seçenek yok. Durum böyle olunca parasını borsaya yönlendirenlerin sayısı artıyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun (MKK) verilerine göre hisse senedi yatırımcısının sayısı 18 Ekim itibarıyla yıllık bazda yüzde 17 artarak 2 milyon 752 bin ile rekor seviyeye ulaştı. Yatırımcı sayısı bir önceki aya göre de 118 bin 522 kişiye karşılık gelen yüzde 5 yükseldi. Yüksek enflasyon ve düşük faiz ortamının sürdüğü bir durumda hisse senedine ilginin sürmesi kaçılmaz gözüküyor.
Dolarda kritik seviye: 18.25 TL
Dolar/TL paritesi haftalık grafikte hala 3 Ocak 2022 haftasında 13.81 TL seviyesinden başlattığı yükseliş trendi üzerinde. Bununla birlikte yatay destek noktası haline gelen 18.25 TL seviyesinin üzerinde kalınması da teknik açıdan olumsuz. Bu iki gösterge olası yükseliş riskinin teknik anlamda devam ettiğini gösteriyor. Bu sebeple paritede bir rahatlamadan bahsedebilmemiz için bu noktaların altında kapanışlar görülmesi şart. Şu an için 18.25 TL yatay desteğin dışında trendin destek noktası 17.26 TL seviyesine denk geliyor. Teknik anlamda 18.25 TL seviyesinin altına inilmedikçe olumsuz senaryoda yukarı yönlü hareketlerin oluşma riski artabilir.
Hisse senedi alırken nelere dikkat etmeli?
Riski alabilenler için hisse senedi alternatifsiz gibi duruyor. Ama hangi hisselere yatırım yapılacak? Hisse seçimi de parasını borsada değerlendirme kararını vermek kadar önemli. Öncelikle şunu belirtmekte yarar var. Sosyal medyada paylaşılan ya da kulaktan kulağa iletilen ‘tüyolara’ göre hareket etmek sizi uzun yıllar bekletebilecek zararlara neden olabileceğini unutmayın. Yatırım yapacağınız şirketin mali durumunu, büyüme hikayesini, yurtiçi ve küresel anlamda trendlerin lehine olup olmadığını araştırmanız yararınıza olacaktır. BALIKÇININ ÇAPARİ ÖRNEĞİ Geçmişten bu yana hep ‘yumurtaları aynı sepete koymayın’ mottosunun bir benzeri aslında balıkçılar için de kullanılabilir. Boğazda balık tutanlara baktığınızda 10-15 iğneli çapari kullandıklarını görürsünüz. Tek iğne ile balık yakalama ihtimali çok düşüktür. Aslında hisse senedi için de benzer bir durum var. Sepetinizde büyümesini sürdüren, temettü verimi yüksek, kârlı şirket hisseleri olursa kaybetme ihtimaliniz o kadar azalır. 2023 yılında yapılacak seçimler öncesinde de payları azalan yabancı yatırımcıların bir kısmının eskisi kadar olmasa da Türk hisselerine bir miktar para sokabileceği beklentisi yine borsayı desteleyecek bir güç olabilir.
Borsa İstanbul’da yukarı yönlü hareket sürebilir
Üçüncü çeyrek bilançolarının gelmeye başladığı Borsa İstanbul’da yukarı yönlü hareketin devam etmesi bekleniyor. BİST 100 Endeksi haftalık grafikte ufak bir sarkmanın ardından tekrar 18 Temmuz 2022 haftasında başlattığı yükseliş trend çizgisinin üzerine çıktı. Bu hafta için bu trendin destek noktası 3 bin 703 puan seviyesine denk geliyor. Endeks bu destek noktasının altına gelmedikçe yukarı yönlü seyrini devam ettirebilir. Altına gelinmesi ve daha da önemlisi bu trendin destek noktasının altında kapanış yapılması durumunda ise 3 bin 50 – 3 bin 200 puan bandı önemli bir destek bölgesi konumunda. Bu bandın altında ise 2 bin 918 puan seviyesi yine önemli bir destek noktası.