Reel kesim güven endeksi(RKGE), ekim ayında bir önceki aya göre 0,4 puan artarak 100,3 seviyesinde gerçekleşti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) tarafından yapılan açıklamaya göre, Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması, mevcut mamul mal stoku ve mevcut toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, gelecek üç aydaki üretim hacmi, gelecek üç aydaki toplam istihdam ve genel gidişata ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.
Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE-MA) bir önceki aya göre 1,8 puan artarak 102,0 seviyesinde gerçekleşti.
Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarında azalış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı gözlendi.
Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmeler ile mevcut mamul mal stokları seviyesinin mevsim normallerinin üstünde olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre zayıfladığı görüldü.
Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, ihracat sipariş miktarı ve iç piyasa sipariş miktarında bir önceki ayda artış bekleyenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki istihdama ilişkin artış yönlü beklentilerin zayıfladığı, gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise güçlendiği gözlendi.
Ortalama birim maliyetlerde, son üç ayda artış olduğunu bildirenler ve gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin zayıfladığı görülmektedir. Gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin artış yönlü beklentilerin de zayıfladığı gözlendi. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 1,1 puan artarak yüzde 91,9 seviyesinde gerçekleşti.
2022 yılı Ekim ayında, ankete katılan işyerlerinin yüzde 47,1‘i üretimlerini kısıtlayan faktör bulunmadığını belirtirken, yüzde 16,4‘ü talep yetersizliğinin üretimlerini kısıtlayan en önemli faktör olduğunu belirtmiş, onu sırasıyla hammadde-ekipman yetersizliği, mali imkansızlıklar, işgücü yetersizliği ve diğer faktörler izledi.
Son üç aydaki rekabet gücüne ilişkin gelişmeler değerlendirildiğinde, yurt içi piyasalardaki rekabet gücüne ilişkin olarak bir önceki dönemde azalış bildirenler lehine olan seyrin güçlendiği görüldü. Avrupa Birliği içindeki yurt dışı piyasalardaki rekabet gücüne ilişkin azalış bildirenler lehine olan seyrin güçlendiği, Avrupa Birliği dışındaki yurt dışı piyasalardaki rekabet gücüne ilişkin azalış bildirenler lehine olan seyrin ise zayıfladığı gözlendi.
İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla aynı kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 72,1’e, daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 22,5‘e yükselirken, daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 5,4‘e geriledi.