Brent petrol fiyatları, yükseliş ivmesine devam ederken, 90 dolar sınırına kadar yaklaşarak 2014 yılı Ekim ayından beri gördüğü en yüksek seviyeye ulaştı. Dünyanın en çok petrol üreten 10 ülkesinde biri olan Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan jeopolitik gerginlik, petrol fiyatlarını yükselten ana gündem maddesi olarak öne çıkıyor. Ayrıca, Covid-19 pandemisinin sonunun geldiğine dair yapılan açıklamalar sonrası petrol talebinin artacağı yönündeki tahminler ve arz kaynaklı yaşanan sorunların beraberinde stokların düşük kalabileceği de petrol fiyatlarını destekliyor.
Enerji fiyatlarında yaşanan yükselişler, dünyada enflasyonist baskıyı olumsuz yönde etkilediği için oldukça kritik bir faktör olarak öne çıkıyor. Geçtiğimiz ay, enerji fiyatlarında yaşanan yükselişin de etkisiyle ABD enflasyon rakamları 40 yılın zirvesine çıkmış; ABD Merkez Bankası (Fed) bu veri sonrası varlık alımı azaltımını (tapering) hızlandırma kararı alarak, faiz artırım takvimini de öne çekmişti. Fed’in bu kararı da halihazırda doları dünyada güçlendiriyor ve fiyatlarını aşağı itiyor. Fed’in faiz artırımının petrol fiyatları üzerindeki olası etkisine bakacak olursak da, küresel bazda büyüme oranları olumsuz etkileneceğinden, petrol talebini dolayısıyla petrol fiyatlarını aşağı yönde çekmesi beklenmektedir.
2 ŞUBAT PETROL İÇİN ÖNEMLİ
2 Şubat tarihinde yapılacak olan OPEC ve OPC+ toplantıları petrol fiyatları açısından yön belirleyici olurken; Işık Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Kavak, petrol fiyatlarıyla ilgili temel senaryosunu, “Mevcut risk artışları ve pandeminin bitmesinin yaklaştığına dair öngörüler korunduğu sürece fiyatlar bir süre daha yukarı yönlü gitmeye devam edebilir. Ancak, böyle bir durumda da OPEC+ oluşumu daha fazla üretim yaparak fiyatları 80-90 dolar aralığında dengeye oturtabilir” şeklinde belirtirken; Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, “Pandemi sonrası talep toparlanması, kış mevsimi ile tüketimin artması, artan jeopolitik riskler ve arz kaynaklı sınırların aynı zamanda stoklarda düşüş olması fiyat baskısını artırdı” dedi.
PETROLDE 90 DOLAR KRİTİK
Yusuf Kavak – Işık Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü
Son zamanlarda pandeminin yıl içerisinde biteceğine dair yapılan öngörüler, talebin artacağı öngörüleri ile petrol fiyatlarını destekliyor. Aynı zamanda gerek Ortadoğu’da; İran destekli Yemenli husilerin Suudi Arabistan destekli Birleşik Arap Emirlikleri’ne düzenlediği saldırılar; gerekse de; Dünyanın en çok petrol üreten ülkelerinden birisi olan Rusya ile Ukrayna arasında, batı ülkelerinin de katılımıyla artış gösteren gerilimler de petrol fiyatlarını yukarı yönlü iten faktörlerin başında geliyor.
Fiyatlar üzerinde etkisi olacak bir diğer unsur ise, OPEC+ oluşumunun mevcut durumda üretim politikalarını aynı şekilde devam ettirip ettirmeyeceği. Bu kapsamda, bir yandan risklerin ve pandeminin durumunu takip ederken, diğer yandan da aybaşında yapılacak olan OPEC ve OPC+ toplantılarını göz ardı etmemek gerek. Temel senaryom; mevcut risk artışları ve pandeminin bitmesinin yaklaştığına dair öngörüler korunduğu sürece fiyatlar bir süre daha yukarı yönlü gitmeye devam edebilir. Ancak, böyle bir durumda da OPEC+ oluşumu daha fazla üretim yaparak fiyatları 80-90 dolar aralığında dengeye oturtabilir.
Teknik çerçevede fiyatlamalara bakacak olursak; Brent tipi ham petrolde, yukarı tarafta 90 dolar eşiği ilk etapta kritik durumda. Öyle ki, buranın aşılması durumunda; 2020 Nisan ayından başlayan yükselen kanalın üst bandı (takriben 93.00-94.00 dolar aralığı) hedef haline gelebilir. Diğer yandan alt taraftaki 86 dolar seviyesinin altına geri çekilmelerde ise; ilk etapta 83.50-82.00 dolar aralığına doğru düzeltmeler ön plana çıkabilir.
Batı Teksas (WTI) tipi ham petrolde ise; teknik olarak olası geri çekilmelerde 82.50 dolar seviyesi kırılmadığı sürece kısa vadede geri çekilmelerin alımlarla karşılanabileceğini, bununla birlikte 88 dolar seviyesi üzerine yerleşme durumunda da; yukarı yönlü hareketlerin ivme kazanabileceğini düşünmekteyim.
Gerek Brent tipi, gerekse de Batı Teksas (WTI) tipi ham petrol fiyatlamaları için dikkat edilmesi gereken bir dipnotu da belirteyim; yükselmeye devam eden fiyatlara karşın, her iki ürünün de future mart kontratları ile future aralık kontratları arasında 7-8 Dolarlık “backwardation (vadeler ilerledikçe fiyatların düşeceğini gösteren piyasa)” fiyatlaması hakim.
RUSYA VE UKRAYNA KRİZİ FİYATLAR ÜZERİNDE ETKİN OLABİLİR
Enver Erkan – Tera Yatırım Başekonomisti
Petrol, güçlü küresel talepten destek alıyor. Haftalık bazda ham petrol fiyatının performansı yüzde 2 üzerinde bir kazanca işaret ediyor. Brent de 2014’ten bu yana ilk defa bu yüksek fiyat seviyelerini deneyimledi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etme riski ile artan jeopolitik riskler bu son fiyat artışlarına temel etkileri artırıyor.
Pandemi sonrası talep toparlanması, kış mevsimi ile tüketimin artması, artan jeopolitik riskler ve arz kaynaklı sınırların aynı zamanda stoklarda düşüş olması fiyat baskısını artırdı. Enerji fiyatlarının artması, küresel enflasyonist baskı getiriyor ve ABD Merkez Bankası (Fed) gibi merkez bankalarını daha agresif faiz artırımlarına doğru yönlendiriyor. Yakın vadede Rusya ve Ukrayna krizi fiyatlar üzerinde etkin olabilir.
PETROLDE ÇİN ETKİSİ
Zülal Metin – Gedik Yatırım Uluslararası Piyasalar Analisti
Artan jeopolitik risklerle birlikte petrol fiyatlarındaki yükseliş devam ediyor. Yukarı yönlü hareketlerde Çin petrol ithalatının 2022 yılında toparlanma beklentileri de etkili oldu. Petrol arz talep dengesizliğinin bir süre daha yukarı yönlü hareketlerde etkili olabileceği analistler tarafından belirtiliyor.
Önümüzdeki hafta çarşamba günü OPEC+ toplantısı gerçekleşecek; beklentimiz daha önce açıklanan plana sadık kalınması ve üretimin 400 bin varil/gün artırılması politikasında değişiklik olmaması yönünde. OPEC+’ın ek üretim artışı planlamamasının da petrol fiyatlarını desteklediğini ayrıca belirtebiliriz. 2022 yılının ilk çeyreği için kısa vadede Brent petrol fiyatında 95 dolar/varil seviyelerini takip ediyor olacağız. Sonrasında ise, petrol fiyatları dünya ekonomisindeki büyüme trendine göre yön bulabilir.