Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, Şans Sohbetleri’nde bu hafta Rusya-Ukrayna savaşının etkilerini konuştu. Savaşın seyrinin, Euro/dolar paritesindeki durumdan okunabileceğini belirten Ağaoğlu, “Parite 1,12’den dönüp daha önceki 1,08’i bir kez daha dener ve aşağı kırıp 1.0450, 1.0550 bandına inecek olursa, bu savaş herkesin canını yakacak ve çok uzun sürecek diye anlayacağım” değerlendirmesinde bulundu.
İkili, İsrail Cumhurbaşkanı’nın ziyaretini ve Rusya-Ukrayna dışişleri bakanlarının Antalya’daki toplantısı ile ilgili beklentilerini de tartıştı. Ağaoğlu, “İsrail Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinde boru hattı meselesi de konuşulmuştur” öngörüsünden bahsetti. Ağaoğlu ayrıca petrolün 100 dolarlara kadar gerilemesini beklediğini aktarırken, altında 1.965 sonrası 1.875/85’lere kadar düzeltme geleceği tahmininde bulundu.
Güldağ: Gerek Zelenski’nin açıklamaları, gerekse Rusya’nın ateşkesiyle, ‘savaşa bir nokta konulur mu’ umudu gelişti. Bakıyorum çarşamba gününden bu tarafa piyasalar da olumlu yaklaşıyor. Henüz ortada somut bir gelişme yok ancak petrol fiyatları epey düştü, petrolü konuşuruz ama Euro’dan başlayalım istersen. “Bu savaşta Avrupa yorulacak, Euro da zorlanacak” demiştik Ukrayna-Rusya krizi patlak verdiğinde. Şimdi biraz umut ortaya çıkınca toparlanıyor Euro da…
Ağaoğlu: Barış umudu Euro/dolar paritesiyle kendini gösterdi diyelim. 1,0810’a kadar düşmüştü Euro. Bir düzeltme var halen daha.
Güldağ: Antalya’da bir adım atıldı ama bir anda ‘mucize’ de beklenmemeli. Piyasalar bakımından nedir senaryoların? Euro/dolar paritesinde ve emtiada…
Ağaoğlu: Değerli metaller ve endüstriyel metaller diye ayırmak lazım. Endüstriyel metallerden nikelde hareket çok yüksek oldu. Nikel özel bir metal. Otomotiv sektöründe önemli. Ancak o harekette işin içinde finansal piyasalarda açık pozisyon taşıyan birisini köşeye sıkıştırma manevrası da var. Benzeri bir durum buğday kontratlarında da oldu. Diğerleri görece az dalgalandı. Ama bu hareketler mısıra da gelecek mi, bir başka emtiaya da gelir mi korkusu da var doğrusu. Bu gerginliği azaltmak zor olacak.
Güldağ: Galvanizcilerle konuştum. Çinkoda fiyat çok kısa zamanda 3.700 dolardan 4.800 dolara fırladı. Tabii frene basmışlar. Çünkü fiyat veremiyorlar. Çoğu sektör hammadde fiyatları nedeniyle ‘bekle gör’ pozisyonunda. Yatırım tarafında çok canlar yanmış olabilir…
Ağaoğlu: Şöyle ayıralım, gerçekten işi ayçiçek yağı, işi çinko, işi buğday olanlar neredeyse sessiz bir mutabakatla dediler ki, “Bu fiyatlar sağlıklı değil, gerçeği yansıtmıyor, eğer fiyatlar burada kalacak olursa biz iş yapamayız. O yüzden bir durup bekleyelim, bir sakinleşsin ortalık, sonra durumu değerlendirelim. Şimdi ortalık toz duman…”. Alan almadı, satan satmadı, beklediler. Fakat aslında işi çinko, buğday, nikel olmayan ve araya girip bu işten para kazanmaya çalışan fırsatçılar kesimi de var. Şimdi kusura bakmasın kimse, bu arkadaşlara müstahak. İşin nikel değil, nikeli bilmiyorsun, tepeden nikel almışsın, düşmüş nikel, müstahak sana. Maalesef aç gözlülük insanoğlunun tarih boyunca tedavi edemediği en eski hastalığı…
Güldağ: ‘Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur’ diye boşuna dememiş eskiler…
Ağaoğlu: O yüzden herkes bildiği işi yapsın diyeyim. Pariteye dönersek; şu anda görünen, düzeltme aşamasındayız, Bu düzeltme 1.12- 1.1225’e kadar gidecek. Kısa vadeyi iyi anlamak için emtia piyasalarından kendinize bir kerteriz alırsanız biraz evvel bahsettiğim o petrol, nikel, buğday gibi çok da insanların tanımadığı bir bölgedeki sert fiyat hareketlerini genele yayarak bir yorum yapmak zor. Ama dünyanın en derin en likit piyasası Euro/dolar paritesi olduğu için çok daha iyi bir gösterge. İzlemek de daha kolay. Şimdi burada 1.12-1,1225’e kadar düzeltme, yani bu 1.14-1.15’lerden 1.08’e inen hareketin ana düzeltmelerinden bir tanesi. Eğer oraya gelir ve oralarda konsolide olursa, Rusya-Ukrayna meselesi yavaş yavaş masa başına doğru evriliyordur ve bu iyi haberdir diye bakacağız. Buradan Euro artık 1.14-1.15 seviyelerine gidecek olursa buna da artık savaş bitiyor diye bakacağım ben. 1.12’den dönüp 1.08’i bir kez daha dener ve aşağı kırıp 1.0450- 1.0550 bandına inecek olursa bunu da savaş herkesin canını yakacak ve çok uzun sürecek diye anlayacağım. O yüzden Euro/dolar paritesini şu andaki en iyi turnusol kağıdı olarak görüyorum. Bu dönemin iyi göstergelerinden biri olarak izlenmesini tavsiye ederim.
Güldağ: Pariteye Fed’in muhtemel 25 baz puanlık faiz artırımı da pek etki etmeyecek gibi görünüyor.
Ağaoğlu: Katılıyorum, 50 baz puan artırsalar bile fazla değişmeyecek. Ben Fed’in 50 baz puan artırmasını düşünen taraftayım. Euro, Rusya nedeniyle düştü. Ama ondan önceki seviye geçen sene eylül ayında 1.18-1.20’ler arasındaydı Euro/dolar paritesi. Oradan sonraki Euro’nun değer kaybının içinde Fed’in hızlı ve çok sayıda faiz artışı yapacağı beklentisi vardı. Ben halen daha Fed 50 baz puan bile artırsa, ki bence artırmalı; Rusya-Ukrayna meselesiyle Fed’in parasal genişlemesinin birbiriyle eşleştirilemeyeceğini, her ne kadar ABD’de borsalar bunun olmayacağı düşüncesiyle toparlanmış olsa da ben orta-uzun vadedeki olası enflasyon şoklarına hazırlıklı olması için Fed’in 50 baz puan artırması gerektiği tarafındayım. Sert başlayıp niyet belirtirsiniz sayıyı azaltırsınız daha sonra ama başta en azından bunu yapmanız lazım. Bunun da Euro/dolar paritesini etkileyeceğini düşünmüyorum. Çünkü 1,18’lerden faiz nedeniyle 1,08’lere, 1,10’lara inmişseniz, Rusya burada en büyük etkendir. Ama 1,18, 1,14 zaten faizle indi; 1,08 Rusya ile görüldü. Şimdi düzeltme var. Bunun içinde, dünkü ve bugünkü hareketlerin içinde Fed’in 25 baz puana indiği beklentisinin pek olduğunu düşünmüyorum ama yine de piyasa bir zorlayacaktır.
Güldağ: ABD tahvil getirileri hayli çıktı sonra kısmen geri geldi…
Ağaoğlu: 2,07’lerdeydi en yükseği Amerikan 10 yıllıklarının; şu anda 1,93’lerde. Majör bir geri çekilme yok. Ama Fed o kadar da fazla artıramaz düşüncesiyle hem borsalar hem Amerika 10 yıllıkları düzeltmelerini yapıyorlar. Yine de dediğim gibi önümüzdeki hafta yapılacak olan Fed toplantısından halen daha 50 baz puanlık bir artış bekleyen taraftayım. Ama ben bir oyun değiştirici olacağını düşünmüyorum. Hiç faiz artırmaması benim için bir oyun değiştiricidir. O zaman çok majör bir mesaj gelecek piyasalara; ‘siz eski oyununuza devam edin, ben sizin oyununuzu bozmayacağım’ diyen bir merkez bankası mesajı gelecek. Çok da hayra alamet bir durum değil bu da dünya için.
Güldağ: Peki 100 üzerinden kaç verirsin böyle bir ihtimale?
Ağaoğlu: Yüzde 5’tir bu ihtimal. O kadar da sağduyuyu kaybettiklerini ve piyasanın elinde oyuncak olduklarını düşünmüyorum. Piyasa önden gider ama bu kadar da değildir diye düşünüyorum.
Güldağ: O zaman bekleyelim 16 Mart’ı, ondan sonra Türkiye’ye etkisi ile birlikte konuşalım.
“Petrol 100 dolar seviyesine gerileyebilir”
Güldağ: Petrolde 130’lardan sonra ciddi düşüş var…
Ağaoğlu: Şimdi 110’ların üzerindeyiz ama iki ilginç bilgi paylaşayım. Bir tanesi ileri vadeli kontratlardaki fark 25-30 dolarlar seviyesinde, aşağı yönde. Bu şu demek, kısa vadede bu tansiyon devam edecek ama orta-uzun vadede bu seviyeler kalmayacak.
Güldağ: Zirveyi gördük mü sence?
Ağaoğlu: 130’ları gördük burası bana göre zirve. Buradan 110’lara ve altına inilecek, 100’lü rakamlara inilecek. Çok uzun olmayan bir gelecekte… 1-1,5 aylık bir süreden bahsediyorum. Bunu Antalya’dan gelecek olan mutabakat sürecinin etkili ve destekleyici olacağını düşünerek söylüyorum ama piyasanın da beklentisi bu yönde. Petrol 65 dolarda kalsa hikayesi aslında hem alan hem satan için daha makul bir hareket alanında işlem görse her iki taraf için de memnuniyet verecek bir şeydir. 100 dolarlara kadar ben petrolün gerilemesini bekliyorum. Tabii biz nihai tüketiciler için bir çıt kötü bir haber var. Sadece ham petrol değil, onunla birlikteki ürün fiyatları arasındaki dengede biz biraz prim ödemek zorunda kalıyoruz cebimizden. Onun kısmen dengeleneceği bir döneme de yakın zamanda geleceğimizi düşünüyorum.
“Altında 1.965 dolar sonrası 1.875/85’lere düzeltme mümkün”
Güldağ: Altında da hızlı bir geri çekilme oldu barış umudu artınca…
Ağaoğlu: Altın-gümüşle ilgili ana senaryom, tepelerin, zirvelerin görüldüğü, bundan sonra yeni yükseklerin görülmeyeceği yönünde. Bunun tek istisnası Rusya’dan petrol ithaline yasak gelmesi ihtimali. Bu ihtimal 1970’teki petrol şokuna benzer bir şok yaratır. ABD, hem Venezüella’yı hem İran’ı devreye sokmak durumunda kalabilir.
Güldağ: İran’la anlaşmanın Türkiye’ye etkisini de konuşmuştuk.
Ağaoğlu: Evet, Türkiye için oyun değiştirici olası gelişmelerden bir tanesi İran’ın nükleer anlaşmayı imzalaması olacak. Çok uzak olmayan bir gelecekte bunun imzalanacağını düşünüyorum. Ve o anlaşma Türkiye adına çok büyük bir değişim anlamına geliyor. Büyük bir fırsat yaratacak. Bunların hepsini bir araya getirdiğinde petrolde 130 doları zirve, altında ise geçtiğimiz günlerde görülen 2,070’i en yüksek seviye diye düşünüyordum. Altın yeni bir zirve görmeden geriledi. Zirvesi 2,075 çünkü altının…” Gümüşte de aynı şekilde yeni zirve görülmedi. Aslında bu gelişmeler de, savaşın yavaş yavaş mutabakata doğru evrilme beklentisinin güçlü olduğunu söylüyor. Yüksekler göründü, zirveler değil, buradan da dönüş başladı. Gümüş için 25,25 kritik seviye, o seviyenin altına inildiğinde geri çekecek. Altın için de daha önceden çıkarken önemli dirençlerden biri 1965 seviyesiydi. O seviyenin altına inildiğinde ben 1925’lere kadar hatta devamında da 1875’lere, 1885’lere kadar devam edecek bir düzeltmeyle birlikte bir konsolidasyon bekliyorum.
“Herzog’un ziyaretinde Leviathan gazı görüşülmüştür”
Ağaoğlu: Bu kadar gürültünün arasında iyi bir haber de var.
Güldağ: Nedir?
Ağaoğlu: Çok ama çok önemli bir haber. Ve Türkiye için gerçekten oyun değiştirici bir ziyaret var. İsrail Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziyareti… Bu ziyaretin arkasında, çok fazla insan konuşmuyor ama benim tahminim İsrail’deki Leviathan gazının Türkiye’den Avrupa’ya gönderilmesi projesi var. 2013 yılında bu proje gündeme gelmişti. O zaman biz buna değişik saiklerle sıcak bakmamıştık. Devamında da Mavi Marmara gibi birçok olay yaşandı. Eastmed boru hattı anlaşması vesaire derken, Eastmed’in 2 ay önce ABD tarafından artık ben bunu onaylamıyorum mesajının arkasından dağıldı. Şimdi İsrail Cumhurbaşkanı Türkiye’ye geldiğinde ben çok eminim ki doğalgaz boru hattının artık yapılması ile ilgili ön görüşmeler oldu. İsrail’den Türkiye’ye 200 kilometrelik bir boru hattıyla hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın enerji kaynak çeşitlendirmesi için çok önemli bir adım atılacak. Ben onun ilk görüşmesi olduğunu düşünüyorum. O yüzden her ne kadar sıcak gündem Ukrayna-Rusya Dışişleri Bakanları’nın Antalya’daki toplantısı olsa da benim için Türkiye adına daha sıcak bir gündem İsrail Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’yi ziyaret etmesidir. Orada çok önemli gelişmeler olacak, bu Türkiye adına çok önemli ve çok iyi bir haber.
Güldağ: Onun arkası da gelecek diye düşünüyorum. Bu görüşmeler, Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan görüşmelerden ayrı düşünülemez. Büyük ihtimal Suudi Arabistan ile de görüşmeler gündeme gelecek. Ukrayna-Rusya savaşı bu süreci hızlandıracak gibi görünüyor. Avrupa da bu resmi destekleyecektir. Ortadoğu enerjisinin Türkiye üzerinden Avrupa’ya yönlendirilmesini de zaman içinde bekleyebiliriz. İsrail Cumhurbaşkanı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki görüşmelerin Ortadoğu’daki yeni ittifakları şekillendirecek sürükleyici bir rolü olabilir. Bu arada Antalya’dan somut bir şey çıkmadı. Orayı izlerken Suriye’yi de gözden kaçırmayalım. Çünkü ABD, Suriye’de bir hareketlenme içerisinde. Washington, Rusya’yı Suriye’de de sıkıştırma gayreti içinde görünüyor. Haftaya konuşalım…