Mevzuat Uyum Derneği tarafından “Düzenlemelerin Dönüştürücü Gücü ve Mevzuat Uyumun Katalizör Rolü” temasıyla Türkiye Sigorta AŞ Konferans Salonu’nda düzenlenen II. Mevzuat Uyum Konferansı (Compliance Conference) başladı.
Etkinlikte konuşan BDDK Başkan Yardımcısı Murat Yönaç, finansal sistemin hızlı bir dönüşüm yaşadığına dikkati çekerek, “Finansal sistemin tüm taraflarının çevresel ve sosyal sorunlarla mücadele etmek, dijital varlıklar paralar gibi gelişen teknolojileri ele almak, artan ve farklılaşan rekabete dayanmak için hızlı bir dönüşüm yaşadıklarını görmekteyiz. Bu yeni oyun alanında düzenleyici kurumların da proaktif bir dönüştürücü rol oynamaları gerekiyor. Finansal sistemi, ayak seslerini duyduğumuz değişime hazırlamak için gelecekte yapacağımız düzenlemeler konusunda şimdiden adımların atılması önem taşıyor” dedi.
Artık sadece düzenlemelere uymanın yeterli olmadığı, uyum sağlarken daha iyiye doğru dönüştürmek üzerine düşünülmesi gereken bir dönemde olunduğuna vurgu yapan Yönaç, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Daha vizyoner ve kapsayıcı düzenlemeler yaparak dönüştürücü bir güç olmak durumundayız. Bu itibarla BDDK olarak uluslararası standartlarla uyumlu bankacılık mevzuatı öncelikli amacımız olmakla birlikte düzenlemelerin tüm finansal sistem üzerindeki dönüştürücü etkisinden yararlanmamızı sağlayacak şekilde çeşitli makro ihtiyati düzenlemeleri de her zaman politika setimizin bir parçası olmaktadır.”
“Mevzuata uyum önemli hale geldi”
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Akyüz de, küreselleşen dünyada gelişen teknolojiler sayesinde her gün farklı bir uygulamanın hayatlarına girdiğini belirterek, “Bu da mevzuat hükümlerinin ve düzenlemelerin niteliksel anlamda standardını yükseltiyor. Diğer taraftan Türk sektörünü ilgilendiren mevzuat düzenlemelerinin arttığı günümüzde mevzuata uyum da son derece önemli hale geldi” diye konuştu.
Mevzuata uyumun giderek arttığına dikkati çeken Akyüz, “Uyum, esas itibarıyla şirket ve çalışanların hukuka uygun davranmasını sağlamak ve hukuka aykırı şirket faaliyetlerini önlemek. En azından hukuka aykırılıkları açığa çıkarmak ve yaptırıma bağlamak amacıyla şirket içerisinde gözetiminin yapılması yönelik bir kavram olarak uluslararası alanda gün geçtikçe daha çok dikkat çekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Akyüz, uyumun sadece hukuka aykırılık nedeniyle tedbir ya da yaptırıma maruz kalma riskine karşı bir korunma olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uyum, günümüz dünyasında rekabet üstünlüğünü elde etmek, bunu korumak, sürdürülebilir bir şekilde büyümek için de vazgeçilmez bir koşuldur. İşte mevzuata uyum konusunda içsel kapasitenin geliştirilmesi, her şeyden önce rekabet gücüne olumlu etki edilecektir. Bu bakımdan uyum konusunda gerekli özenin gösterilmemesinin doğuracağı riskleri anlatmak bile gereksiz. Mevzuata uyumu son derece önemli ve dikkatle yönetilmesi gereken bir süreç olarak görüyoruz.”
“Ajandamızda iklim değişikliği ve finansal teknolojiler var”
Mehmet Emin Akyüz, sermaye piyasası aktörlerinin ve şirketlerin değişen süreçlere ve düzenlemelere uyumunun önemine işaret ederek, “Dolayısıyla şirketlerimizin bu düzenlemelere uyumu piyasanın gelişimi açısından hayati bir öneme sahiptir. Bu anlayışla önümüzdeki süreçte ajandamızda; ‘iklim değişikliği, karbon piyasasının geliştirilmesiyle sürdürülebilirlik politikaları, kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve genel olarak finansal teknolojiler ile ilgili düzenleme taslaklarını hayata geçirmek’ yer alıyor.” dedi.
Finansal teknolojilere bakış açılarından bahseden Akyüz, bu alandaki düzenlemeleri paylaştı.
Akyüz, finansal kuruluşlar ve teknoloji geliştirenler arasında iş birliği sağlanmasının büyük önem taşıdığını kaydederek, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerinin düzenlenmesine yönelik çalışmalara diğer kurum ve kuruluşlar ile koordineli bir biçimde devam ettiklerini anlattı.
“Sigortacılık sektörünü büyütmeyi milli bir vazife olarak görüyoruz”
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli de, sigortacılığın, Türkiye ekonomisine en çok katkı sağlayan ikinci sektör olduğunu kaydederek, kendilerinin de bu gücü korumak ve daha da geliştirmek için hareket ettiklerini söyledi.
Benli, Türkiye Sigorta Birliği olarak sektöre sahip çıkacak adımları kararlılıkla attıklarına değinerek, çalışmalarını “daha güçlü sigortacılık sektörü, daha güçlü milli ekonomi” şiarıyla şekillendirdiklerini anlattı.
TSB olarak, 70 üye şirketle birlikte, Türkiye ekonomisine katma değer sağlama ve sigorta sektörünü büyütme hedefine emin adımlarla ilerlediklerini, çalışmalarını tüm güçleriyle sürdürdüklerini dile getiren Benli, bu nedenle sigortacılık sektörünü daha da büyütmeyi milli bir vazife olarak gördüklerini, ona sahip çıkacak adımları kararlılıkla attıklarını vurguladı.
Benli, sigorta sektörünü etkileyebilecek ve gelecek için önemli hazırlıklar gerektirecek pek çok gelişmenin yaşandığı bir dönemden geçildiğine dikkati çekerek, “Bu dönem sigorta sektörü için çeşitli fırsatları beraberinde getiriyor. Teknoloji ve dijitalleşmenin sunduğu imkanlarla yeni ürünlerin ortaya çıkması için gerekli teknolojik uygulamalar, yeni satış kanallarının kullanılacağı dijital tabanlı çalışmalar, hasar tahmin, takip ve uyarı sistemleri gibi birçok teknolojik gelişme sektörümüzün gelişimine katkı sunacak.” değerlendirmesinde bulundu.
“Pek çok unsur sigortacılıkta ciddi tedbirler alınmasını zorunlu kılıyor”
Benli, sektörde fırsatların yanı sıra tehditlerin de bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“İklim değişikliğine bağlı olarak artan doğa olayları, teknolojik ilerlemeyle birlikte yükselen siber güvenlik riski endişeleri, dünya nüfusunun değişen demografik yapısına bağlı olarak emeklilik sistemlerinin sürdürülebilirliklerinin tehlike altına girmesi, sermaye maliyetleri altında kalan gelirler ve küresel finans piyasalarında yaşanan aşırı oynaklıklar, giderek sertleşen rekabet koşulları ve artan büyüme baskıları gibi pek çok unsur sigortacılık konusunda ciddi tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır.”
Benli, sigorta sektörü açısından yasal düzenlemelerin çok önemli olduğuna vurgu yaparak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sektörümüzün önündeki fırsatların değerlendirilmesi ve tehditlere karşı tedbirlerin alınması ise önemli yasal düzenlemeler ile mümkündür. Biz, Türk Sigorta Sektörünün çatı kuruluşu olarak, paydaşlarımız ve sigortalıların ihtiyaçları doğrultusunda, uluslararası rekabet koşullarını ve düzenlemeleri de göz önüne alarak, düzenleyici otoritemiz SEDDK’nın rehberliği ile tüm düzenlemeler ve tedbirler için büyük bir hassasiyetle çalışmaya devam ediyoruz.”
Mevzuat Uyum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gürdoğan Yurtsever ise, bu yıl ikincisini gerçekleştirdikleri konferansı duyurmalarının ardından etkinliğe yoğun ilgi nedeniyle kısa süre içerisinde kayıtları durduklarını söyledi.
Konferansı ilerleyen yıllarda daha fazla genişletmeyi ve uluslararası hale getirmeyi istediklerini dile getiren Yurtsever, bu yıl alanında önemli isimlerin 7 farklı panelde görüşlerini paylaşacağını anlattı.