Yener KARADENİZ

İSTANBUL – Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını kapsamında maske dağıtımı 20 Nisan itibarıyla Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş’den (USHAŞ) Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Devir ile birlikte İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) gibi birlikler ve LC Waikiki gibi şirketlerin destek üretimleri de sona erdi. Şu ana kadar bu kapsamda 115 milyona yakın maske üretildi ve teslim edildi. Bundan sonraki dönemde maske ihtiyacını ücretsiz temin etmek amacıyla maske ihracatı, hibe şartına bağlanarak serbest bırakıldı. İhracat yapmak isteyen şirketler, bir adet ihracata karşılık bir adet de bakanlığa hibe vererek ihracat yapabilecek. İhracat yapmak istemeyenler ise Bakanlığa maske satmaya devam edecek. Öte yandan son dönemde normal örme kumaştan maskeye yurtdışından milyonlarca adet sipariş geldiğini belirten sektör temsilcileri, “Bez maskeyi ne bakanlık alıyor ne de ihraç etmemize müsaade ediyor. Ortada büyük bir belirsizlik var. İhracatın önü açılırsa 2 milyar dolara yakın ihracat yapılabilir” açıklamasında buldu.

LC Waikiki, sosyal sorumluluk ile 100 milyon adet üretti

Koronavirüs salgınında maske seferberliğinde en büyük üretimi 100 milyona yakın adet ile LC Waikiki gerçekleştirdi. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, “USHAŞ ile sosyal sorumluluk projesi kapsamında olan bir anlaşmamız vardı. Bu kapsamda haftada 40 milyon olmak üzere toplamda 100 milyona yakın maskeyi ürettik ve teslim ettik. Dağıtımın DMO’ya geçmesi ile birlikte bizim sözleşmemiz de bitmiş oluyor” dedi.

İHKİB 15 milyon adetle bitirdi

İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe ise 30 civarında şirket ile devlete destek olmak amacıyla üretim yaptıklarını ve sürecin DMO’ya geçmesi ile birlikte destek mesailerinin de sonuna geldiklerini söyledi. Gültepe, “Daha önce Sağlık Bakanlığı’nın birimi olan USHAŞ, hem kurumların hem de halkın maske ihtiyacını karşılamak amacıyla dağıtım görevini gerçekleştiriyordu. Maske dağıtım ve üretimi devlet için büyük bir külfet. Hem bu külfeti minimize etmek hem de artan talepleri karşılamak için ihracatın da önü açıldı. Bundan sonraki dönemde ‘bir adet ihracat için bir adet de hibe’ uygulaması başlatıldı. Bu yol ile ülkenin maske ihtiyacı bedava karşılanırken, ihracat taleplerine de cevap verilmiş olunacak” açıklamasında bulundu. Gültepe, bu süreçte 30 milyon adetlik anlaşmanın 15 milyonunu gerçekleştirdikleri ve teslim ettikleri bilgisini verdi. Koronavirüs salgını ile birlikte yaşanan maske tedarik sıkıntısını aşmak amacıyla Sağlık Bakanlığı çağrı yapmıştı. Çağrı üzerine, Türkiye İhracatçılar Meclisi; İHKİB, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) olarak ortak üretim seferberliği başlatmıştı. Seferberlik sonucunda toplamda 15 milyon adet maske üretilip teslim edildi. Bundan sonraki süreçte isteyen şirket DMO ile anlaşma yaparak maske üretimine devam edecek.

“N95 aynı kefeye konmamalı”

Halihazırda reçete ile verilen N95 türü maskeler için de ihracat, hibe şartına bağlı. Bu alanda üretim yapan bir şirketin temsilcisi, uygulama ile ilgili şöyle konuştu: “Sürecin DMO’ya devri, tedarikin hızlı olması ve maskenin külfet olmaktan çıkarılması noktasında faydalı ve mantıklı. Hızlı işleyen bir süreç ama bizim N95 kısmında cerrahi maske üretimi gibi ilerleyen bir süreç söz konusu değil. Üretimde kapasiteler sınırlı. Milyonlarca adedi bir günde çıkaramıyoruz, hızlı üretilmiyor. Cerrahi maske ile bir tutmak doğru değil. Hal böyleyken bir adet hibe bir adet ihracat, bizi zorlayan bir durum. Fiyatlamayı tutturmak oldukça güç olacak. Halihazırda zaten Çin’den AB’ye ciddi bir maske sevkiyatı başlamış durumda. Çok büyük rakamlara ihracat yapmamız lazım bir önceki dönemlere göre. Ama artık malzemeye ve hammaddeye ulaşmakta da zorlanıyoruz. Bu durum bizim açımızdan çok sürdürülebilir değil.” Türkiye N95 maske üretiminde haftalık 6 milyon adede yakın üretim kapasitesin sahip. Daha önce Sağlık Bakanlığı ile yapılan protokol kapsamında N95 tarzı maske üretimi yapan şirketler tüm üretim hatlarını bu maskelere ayırmış ve sevkiyatı da USHAŞ’a gerçekleştirmişti. Yeni dönem ile birlikte bu anlaşmalar da feshedildi.

Çin, piyasaya döndü

Türkiye’den şubat ayında 24 milyon dolarlık maske ihracatı gerçekleştirilmişti. Sektör temsilcileri, geçmiş ocak ve şubat aylarında maske ihracatında çok karlı bir dönem yaşadıklarını söyledi. Halihazırda Çin’den Avrupa, ABD gibi bölgelere ciddi sevkiyat başlamış durumda. Sektör temsilcileri, her geçen gün ihracatta rekabetçiliğin kaybedildiğini belirtiyor. Temsilciler, “Geçmiş dönemde ciddi karlar elde edildi. Çin’in piyasaya dönmesi ile birlikte kar düşüyor. Çin’de ikinci bir dalga başlamazsa fiyatlar yakın zamanda denge noktasını bulacaktır. Piyasanın da ayarı kaçmış durumda. Reel fiyat da veremiyoruz” açıklamasında bulunuyor. Salgının dünyada yayılmaya başlaması ile birlikte mart ayının başında cerrahi maske ihracatı özel izne bağlanmıştı. Bez maskelerde ise durum biraz daha farklı. Mustafa Gültepe, normal tekstil malzemesinden üretilen maskelerin yakın zamanda bir aksesuar haline geleceğini ifade ederek, “Bu da önemli bir ihracat kalemi olacaktır. Global markalar sipariş vermeye başladı” dedi.

Makineciler iyi bir sınav verdi

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hikmet Tanrıverdi, son dönemde tekstil kumaşından maske yapımının yaygınlaştığını ve bu alanda büyük bir ihracat potansiyeli olduğunu söyledi. Tanrıverdi, “Yurtdışından ciddi talep var. Bütün konfeksiyoncular stok kumaşlarından üretim yapıyor ama ihraç edemiyorlar. Ne devlet alıyor, ne de ihracatına izin veriliyor. Bunun çözülmesi lazım. Tulum için de aynı şey geçerli. Orada da ciddi bir talep var. İhracat için hibe yerine vergi alınabilir. İçeride ihtiyaç varsa oraya verelim ama orası da doldu. Pazarı ele geçirme şansımız varken fırsatı kaçırmak üzereyiz” dedi. Türkiye’de üreticilerinin hızlı ve yaratıcı olduğunu anlatan Tanrıverdi, makine sektörünü örnek göstererek, “Orijinal maske makineleri gelene kadar makinesiz üretim yapıldı. Dikiş makineleri, ara makineler olmadan çözümler üretildi. Türkiye’deki makineciler de iyi bir sınav verdi ve makine üretti” diye konuştu.

2 milyar dolarlık potansiyel var

İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, sektör olarak maske konusunda ne zaman ihtiyaç olursa desteğe hazır olduklarını söyledi. DMO ile birlikte sürecin kendi kendine yönetir duruma geldiğini anlatan Öksüz, “Türkiye şu an üretimde günlük 30 milyon adetlere yaklaştı” dedi. Sektörde bir yandan da dokuma ve örme kumaşlardan maske üretimi de yapıldığı bilgisini veren Öksüz, “Büyük bir potansiyel var ve her geçen gün ihracat kaçırıyoruz. Önlüklerde de aynı talep söz konusu. İhracatın önü açılsa çok iyi işler yapacağız. Hem bakanlık almıyor hem de ihracatına izin vermiyor. İlaç ve Tıbbi Cihazlar Kurumu’nun yetkisinde ve onlardan da bir türlü izin alamadık. Yurtdışından milyonlarca adet talep var. Çok rahat 1-2 milyar dolarlık ihracat potansiyelden bahsediyoruz” diye konuştu.

Maske tedarikinde yeni düzene geçildi

COVID-19 salgınında koruyucu maskelerin halka ücretsiz verilmesi yönünde oluşturulmaya çalışılan işleyişte değişiklik yapıldı. Daha önce merkezi planlama ile cep telefonlarına gönderilen kod karşılığı, e-pttavm ve e-devlet üzerinden başvuru karşılığı eczanelerden ücretsiz maske alınması uygulamasında yeni bir kanal daha açıldı. Buna göre faaliyetlerini sürdüren işletmeler, çalışanları için koruyucu maskeyi, bulundukları ilde valilik organizasyonu ile temin edecekler. Başvurular valiliklere yapılacak. DMO’nun kamu kurum ve kuruluşları dışındaki tüzel-gerçek kişilere satış yetkisi bulunmuyor.

DÜNYA’ya bilgi veren kaynaklar şu anda dağıtım mekanizmasının nasıl olacağına dair kesin kararın verilmediğini belirttiler. Ancak üzerinde çalışılan ana işleyişin; her bir ildeki firmaların, ihtiyaç sayısı belirterek valiliklere başvurması, valiliğin de DMO’dan toptan sipariş vermesi şeklinde olduğu ifade edildi. DMO, halihazırda kamu çalışanları için ücretsiz maske temin ediyor. Firmalar maske temini için herhangi bir ücret ödemeyecek. Planlama aşamasında bu tür bir karar alındığı belirtildi. Ancak DMO’nun bu operasyonlardan dolayı harcama yapacağı için gerekli görülmesi halinde maske ücreti karşılığı olmayan bir başka ödeme mekanizması oluşturulabileceği belirtildi. DMO’nun, tıbbi cihaz ve sarf malzemelerinin teminine yönelik daha önce oluşturduğu Sağlık Market ile cihaz ve sarf melzemesi üreten, temin eden firmalarla bir mekanizması bulunuyor.

İhracatta ‘hibe karşılığı izin’ düzenlemesi planlanıyor

Bu arada, özellikle maske, siperlik, tulum gibi koruyucu malzemelerin ihracatına yönelik organizasyonda da değişiklik yapıldı. Mevcut sözleşmesi imzalanmamış bütün ihracat izin başvurularının iptal edildiği öğrenildi. Sağlık Bakanlığı içinde USHAŞ’ın koordine görevinden vazgeçildi. Yeni düzenlemede firmalar DMO ile görüşme yaparak her bir ürün karşılığı belirlenen hibe miktarına göre DMO’ya hibede bulunacak ve bir sözleşme imzalanacak. Bu hibe teslim edildikten sonra DMO, ihracat izninde yetkili kuruluş olan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nu bilgilendirecek ve bu kurum da ihracat iznini verecek. (MEHMET KAYA/ANKARA )