Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, eylül ayı üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını ve girdi fiyatlarını değerlendirdi.

Yazılı açıklamasında, eylülde üretici ile market arasındaki en fazla fiyat farkının yüzde 252,9 ile maydanozda görüldüğünü belirten Bayraktar, bunu yüzde 231,1 ile marulun, yüzde 219,4 ile domatesin, yüzde 218,3 ile limonun, yüzde 205 ile elmanın takip ettiğini bildirdi.

Markette 37 ürünün 27’sinde fiyat artışı, 10’unda fiyat azalışı görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri paylaştı:

“Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 92,6 ile sivri biber oldu. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 73,6 ile domates, yüzde 39,6 ile salatalık, yüzde 32,4 ile patlıcan, yüzde 29 ile marul, yüzde 28,2 ile kabak takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 14,4 ile elma oldu. Elmadaki fiyat düşüşünü yüzde 9,6 ile patates, yüzde 8,7 ile mısırözü yağı, yüzde 6,7 ile kuru soğan, yüzde 6,5 ile yeşil mercimek izledi.”

Bayraktar, eylülde üreticide fiyatı en fazla düşen ürünün yüzde 41,2 ile yeşil soğan olduğunu, bunu yüzde 22,5 ile kuru soğan, yüzde 9,1 ile kuru kayısı, yüzde 8,1 ile maydanoz, yüzde 5,1 ile patatesin izlediğini belirtti.

Üreticide en fazla fiyat artışının da yüzde 149,5 ile sivri biberde görüldüğünü ifade eden Bayraktar, bu ürünü yüzde 130 ile elmanın, yüzde 125 ile pirincin, yüzde 79,3 ile kuru üzümün, yüzde 69 ile taze fasulyenin, yüzde 62 ile marulun takip ettiğini bildirdi. Bayraktar, eylülde üreticide 28 ürünün 22’sinde fiyat artışı olurken, 6 üründe ise fiyat düşüşü görüldüğünü vurguladı.

“Üreticilerimizin maliyetleri düşürülmeden tüketiciler ucuz gıdaya ulaşamaz”

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, üretici ile marketteki fiyat değişimlerinin sebeplerini ise şöyle sıraladı:

“Arz fazlalığı patates ve kuru soğan fiyatlarını düşürdü. Havuç fiyatındaki düşüşe talepteki azalma sebep oldu. Kuru kayısı arzındaki artış, fiyat düşüşüne neden oldu. Sivri biber, domates, salatalık, patlıcan, kabak, marul ve taze fasulyede arzdaki azalma ürünlerin fiyatlarını yükseltti. Elma ve pirinçteki yüksek fiyat, ürünün yeni sezona ait olması ve maliyetlerinin artmasından kaynaklandı. Yeni sezonun başlaması ve TMO’nun açıkladığı alım fiyatı piyasada kuru üzüm fiyatlarını yükseltti.”

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) temmuz ayı girdi fiyat endeksinde yer alan mazot, gübre, elektrik, tohum, ilaç ve yem fiyatlarının önemli ölçüde artış gösterdiğini ifade eden Bayraktar, bu artışların, eylül ayında yüzde 158’i bulan üretici fiyat artışlarının sebebine işaret ettiğini belirtti.

Bayraktar, TÜİK verilerinde yer alan gübre endeksindeki artışın yüzde 240’ı, mazot endeksindeki artışın ise yüzde 255’i bulduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Girdi fiyatlarının yüksekliği tüketicilere de yansıyor. Artan üretim maliyetleri fiyatları şişiriyor, bu da enflasyon olarak geri dönüyor. Üreticilerimizin maliyetlerini düşürmeden tüketicilerin de ucuz gıdaya ulaşması mümkün değildir. Avrupa’da ciddi bir gıda krizi baş gösteriyor. Onlar da bizim kapımızı çalmaya başladı. Gıda ürünlerinin ihracatını yasaklayarak sorunu çözemeyiz. Maliye, tarım sektöründe üretimin sürdürülebilirliği için elini daha fazla cebine atmalı, sektörü daha fazla desteklemelidir. Tarımsal üretici fiyatlarındaki artışların çok üzerinde seyretmeye devam eden tarımsal maliyetlerdeki artışlar, çiftçilerimizin gelirlerinin düşmesine sebep oluyor ve sürdürülebilir değildir. Bunu tersine çevirmek zorundayız. Kaldı ki üreticilerimiz de maliyet artışlarını fiyatlara yeterince yansıtamıyor. Tüketiciye ucuz gıda ulaştırmanın, enflasyonu azaltmanın yolu üreticilerimizin desteklenmesinden geçiyor. Üreticilerimizi destekleyerek, morallerini yüksek tutalım. Üretimden kopmalarına izin vermeyelim. Besi yemi eylül ayında ağustos ayına göre yüzde 1,4, süt yemi yüzde 0,7 oranında azaldı. Son bir yılda besi yemi yüzde 113, süt yemi ise yüzde 116 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 140 oranında arttı. Zirai ilaç fiyatları ise yıllık bazda yüzde 80 artış gösterdi.”

“Gübre destekleri önemli ölçüde artırılmalı”

Bayraktar, üreticilerin yakında kışlık ekimlere başlayacağını belirterek, temel ürünler olan buğday, arpa ve kırmızı mercimek gibi ürünlerin üretiminde önemli ölçüde mazot ve gübre kullanıldığının altını çizdi.

Üreticilerin girdi fiyatlarına dayanmasının mümkün olmadığını ifade eden Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu artışlar üretimin sürdürülebilirliğini ciddi manada tehdit ediyor. Mazot ve gübre desteklerinin ekim zamanı ayni ödenmesi doğru bir yaklaşımdır. Diğer yandan, mazot için fiyatın yarısı destek olarak verilse de, özellikle gübre için verilen destek yeterli değildir. Bu nedenle gübre desteklerinin gözden geçirilerek, önemli ölçüde artırılması gerekiyor. Üreticilerimizin geleceği görmelerini, üretimde kalmalarını sağlamak için girdiler makul fiyatlardan üreticilere ulaştırılmalı, girdi destekleri artırılmalı, ekimden önce destekler açıklanmalı ve en kısa sürede üreticilerimize verilmelidir.”