Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Ocak-Eylül döneminde 17 milyar dolarlık ihracat yaparken, aylık 1.5 milyar dolar civarında olan ortalama ihracat miktarını da 2 milyar dolara taşıdı. Karbon ayak izi çalışmalarına 2018’de başlayan sektör, karbon nötr hedefine uyum konusunda sıkıntı yaşanmayacağını öngörüyor.
Eylül ayı ihracat verilerini değerlendiren MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, son iki yılın aylık 1.5 milyar dolar olan ortalama ihracat miktarını 2 milyar dolara çıkardıklarını belirtirken, yılın tamamını 23 milyar dolar ihracatla kapatmayı öngördüklerini bildirdi.
Pandeminin dış pazarda ellerini güçlendiren bir unsur olduğunu söyleyen Karavelioğlu, “Yeşil ve dijital dönüşümlerin bir parçası olarak bu yükselişi kalıcı hale getirmek istiyoruz” diye konuştu.
Ocak-Eylül döneminde ihracatın önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30.2 oranında arttığını kaydeden Karavelioğlu, artışın 2019 yılı aynı dönemine göre (pandemi etkisinden arındırılmış) ise yüzde 18.8 olduğu bilgisini verdi.
Karavelioğlu, Birleşik Krallık, İtalya ve Fransa gibi ana pazarlara yönelik ihracatın yüzde 40 arttığını, Almanya ve ABD’ye yapılan ihracatın ise 3 milyar doların üzerine çıktığını kaydetti.
Sürdürülebilirliğin, üretim zincirinin bütün halkalarını pahalılaştıran ve neticede ürün fiyatlarını önemli ölçüde artıran bir konsept olduğuna vurgu yapan Karavelioğlu, fosil yakıtlardan yenilenebilir kaynaklara dönüşün etkilerinin şimdiden görüldüğünü söyledi.
Karbon ayakizini nötrlemenin gereklerini yerine getiren ve bu günlerin geleceğini bilenlerin sayısının Türkiye’de sanıldığından daha fazla olduğunu belirten Karavelioğlu,
“Hazırlıklı olanlar, aldıkları mesafeyi ortaya koyacak ve kendilerini rakiplerinden avantajlı hale getirecek sertifikasyon ve ticaret sistemlerinin hayata geçmesi için sabırsızlanıyorlar” dedi.
Gelişmeleri yakından takip eden bir sektör olarak 2018 yılında Karbon Ayak İzi kampanyası başlattıklarını hatırlatan Kutlu Karavelioğlu, “İkiz Dönüşüm’ün dijital ayağı için geliştirdiğimiz Dijital Kılavuzumuz üç aydan fazladır erişime açık. Yeşil Dönüşüm’ün pratiği üzerine hazırladığımız Ur-Ge projemizin çağrılarını henüz yaptık” diye konuştu.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarını yüzde 50’nin üzerine çıkarmış olmasını da önemli bir avantaj olarak gördüklerini anlatan Karavelioğlu, AB’nin karbon nötr kıta hedeflerine uyum konusunda bir çekince taşımamakla birlikte, rakiplerine kendi ülkelerinde sağlanacak desteklerin Türkiye’de de kendilerine sağlanmasının şart olduğuna inandıklarına değindi.