İmam GÜNEŞ

Nisan ayında Türkiye geneli 61 ihracatçı birliğinde yapılacak seçimli genel kurul heyecanı için başkan adayları belli olmaya devam ediyor. Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Başkanı Mevlüt Kaya’nın ikinci dönemini de tamamlamasıyla adaylık şansı kalmadı. Birlik için adaylığını açıklayan ilk isim Afyon merkezli Alimoğlu Mermercilik’in patronu olan İbrahim Alimoğlu oldu.

Aynı zamanda Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı da olan Alimoğlu, sektörde faaliyet gösteren 16 STK ile yapılan istişare sonucunda ve mevcut başkan Kaya’nın desteğini de alarak başkan adaylığını açıkladı. Alimoğlu’nun projeleri arasında başı çeken konu, 8 farklı bakanlığa tabii olan ve bürokrasi nedeniyle zor durumda kalan sektör özelinde yeni bir bakanlığın kurulması ve sadece o bakanlıkla ilerlemesi olacak. Alimoğlu, bunun için sektör paydaşları ile birlikte ortak bir çalışma hazırlayarak, hükümete sunmayı planlıyor.

Enerjiyi gençlerden alacak

Sektörün güncel durumunu değerlendiren Alimoğlu, başkan seçilmesi halinde devreye almayı planladığı projeleri DÜNYA’ya anlattı. 16 STK’nın ‘Önce insan, sonra çevre, sonra maden’ sloganıyla hareket ettiğini belirten Alimoğlu, “Mermer moda gibidir. Her gün yeni yeni tasarımlarla kendini yeniler. Bunun için üretimlerimize dikkat ediyor. Günü geçmiş, eskimiş ocaklarımız rehabilite ediyoruz. Yetiştirdiğimiz gençler bizden daha fazla satışı dijital kanallar üzerinden yapıyor. Gençler, yönetim anlayışımızda olmazsa olmazımız. Onlar bizim tecrübelerimizden, biz onların enerjilerinden faydalanacağız. Yönetimin çoğunluğunu gençlerden oluşturacağız. Algımızı güçlendirmek için dijital kanallardan, sosyal medyadan ve TV’lerden çalışmalar yayımlayacağız. Bu konuda gençlerimizin katkısı önemli olacak. Hep beraber tek ses olmaya çalışacağız. Sektörümüzdeki olumsuz algıları kaldırmak için hep birlikte odaklanmamız lazım. Yeşil dönüşüme uymak zorundayız. Bizim için önce insan, sonra çevre, daha sonra maden geliyor. Bu sloganla devam edeceğiz. TÜMMER’de sürdürülebilirlik için başlattığımız AB projesini birliğimizde de genişletmek istiyoruz. Yeşil dönüşümde sektörümüz için hazırlıklar başladı. Gündeme düşen her konuya sarılacağız” diye konuşuyor.

“Maden Kanunu çıkarılmalı”

Sektörün en büyük probleminin bürokrasi olduğunu kaydeden ve madencinin yatırım için 8 farklı bakanlıktan izin alması gerektiği bilgisini veren Alimoğlu, şunları söylüyor:

“Madencilik faaliyetleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na tabi olsa da 8 farklı bakanlık ve 21 farklı kurumdan da ayrıca izin almak durumunda kalıyoruz. Türkiye’de maalesef kurumlar arası birliktelik yok. Ülkenin kalkınmasında madenin önemli bir potansiyeli var. Tüm zorluklara rağmen ülke ekonomisine 40 milyar dolarlık katkı sağlıyoruz. Hayatımızın her alanı maden, madencileri özellikle çevreciler hedef tahtasına koyuyor. En büyük madenler çevreciler tarafından kapatılıyor. Bir maden ocağında elma ağacına harcandığı kadar su harcanmıyor ama ‘madenciler su tüketiyor’ diyorlar. Ruhsat almaya kalktığımızda bazı köy muhtarları bile engel oluyor. Ruhsat güvencemiz bile yok. 1985 yılında yapılmış Maden Kanunu 25 defa değişikliğe uğradı. Sınırları belirli, yönetmeliği açık bir Maden Kanunu’na ihtiyacımız var.”

Yeni bakanlık talebi için rapor hazırlanacak

Sektörün uzun zamandır Maden Bakanlığı kurulması yönünde talebi olduğunu ifade eden Alimoğlu, şu açıklamalarda bulunuyor:

“Bu talep artık yeterli değil. Biz, Tabii Varlıklar Bakanlığı’nın kurulmasını talep ediyoruz. 16 STK’mızda aynı düşüncede. Bundan sonra Tabii Varlıklar Bakanlığı olsun, tek bir bakanlığa tabi olalım. Böylece daha verimli oluruz. Talep ettiğimiz bakanlık hususunda sektör paydaşları olarak, ‘neden gerekli olduğu, madene neler katacağı’ yönünde raporlar hazırlayarak, Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize iletmek istiyoruz.”

“ENGELLER KALKARSA CARİ AÇIK KAPANIR”

Dünyadaki 90 çeşit madenin 80’inin Türkiye’de bulunduğunu ancak üretimin kısıtlı olmasından dolayı yeteri kadar fayda sağlanamadığını dile getiren İbrahim Alimoğlu, “Toplumların refah ve gelişmişlik düzeyleri ile madencilik faaliyetleri arasında paralellik var. Yaşamı fonksiyonel hale getiren araç ve gereçlerin yüzde 99’u doğal kaynaklardan, özellikle de madenlerden sağlanmakta. Bu nedenle gelişmişliğin ölçüsü olarak kişi başı maden tüketimi gösterilmekte. Avrupa, ABD gibi ülkelerde kişi başına maden tüketimi 18 ton iken bir Türk vatandaşının yıllık tüketimi maalesef 8 tondur. Geçen yıl 40 milyar dolar ithalat ve 6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Tüm zorluklara rağmen 190 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan bir sektörüz. Ruhsat izinleri ve bürokratik engeller kaldırılırsa cari açığı kapatırız” diyor.

Ajandasında neler var?

  • Yönetimini ağırlıklı olarak gençlerden kuracak. Gençlerin enerjilerinden faydalanarak, sosyal medya ve dijital kanallardan daha fazla katkı almaya çalışacak.
  • TÜMMER’de başlatılan AB projesini ihracatçı birliğinde genişletmek istiyor. Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm için çalışmalar artırılacak.
  • “Önce insan, sonra çevre, daha sonra maden” sloganıyla madenler için oluşan olumsuz algıya kıracak çalışmaların sayısını artıracak.
  • Sınırların belirli, yönetmeliğin açık bir maden kanununun oluşturulması için sektör paydaşlarıyla birlikte proje oluşturulacak.
  • 8 farklı bakanlık ve 21 ayrı kurumdan izin alındığı için yaşanılan sorunların çözümü için tüm sektör temsilcileriyle ortak hareket ederek, Tabii Varlıklar Bakanlığı’nın kurulması yönünde rapor hazırlanıp, Ankara’ya sunulacak.