Murat KÜÇÜK / İSTANBUL

Lineer Metal tarafından 102 milyon dolarlık yatırımla Siirt Organize Sanayi Bölgesi’nde hayata geçirilen Türkiye’nin ilk cevherden çinko izabe tesisi, ilk etapta doğrudan 2 bin 500 kişiye istihdam sağlayacak.

Yatırımın Türkiye için çok önemli olduğunu belirten Lineer Group Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Baydarman, “Türkiye’nin toplam çinko ihtiyacı, yıllık 250 bin ton ve bunun tamamı ithal ediliyor. Bu ithalatın ülkemiz ekonomisine maliyeti yaklaşık 1 milyar dolar. Katarlı ortağımız Abdülaziz El Atiyye ile hiç kredi kullanmadan, 102 milyon dolar yatırımla kurduğumuz bu tesis, ilk etapta yıllık 90 bin ton üretim yapacak. 2024’e kadar yatırımın devamı niteliğinde olan kurşun, gümüş ve sülfürik asit fabrikalarını da tamamlayacağız. Yatırımların toplam bedeli 500 milyon doları aşacak. 2022 yılı içinde ülkemizin çinko ihtiyacının yaklaşık yüzde 40’ını karşılayacağız. Tesisinin diğer bölümlerinin de tamamlanmasıyla yıllık 250 bin ton üretime ulaşacağız ve Türkiye’nin çinko ithalatına son vereceğiz.” dedi.

Tesislerde çinkonun yanı sıra kurşun, sülfürik asit ve kireç de üretileceğini söyleyen Baydarman, kurşunun da çinko gibi Türkiye’de ilk kez metal olarak üretileceğine dikkat çekti.

“2024’e kadar 600 dönüm büyüklüğe ulaşacağız”

Çinko izabe tesisinin 200 dönüm üzerine planlandığını belirten Fikret Baydarman, 130 dönümde inşaatların tamamlandığını söyledi. Kalan 70 dönüme sülfürik asit tesisi kuracakları bilgisini paylaşan Baydarman, 400 dönüm daha yer talebinde bulunduklarını ve 2024’e kadar 600 dönüme ulaşacaklarını aktardı.

Baydarman, devamında şunları söyledi: “İzabe çinko tesisini açarken kireç ve sülfürik asit gibi kimyasalların üretileceği tesislerin de temellerini attık. Sülfürik asit tesisimiz 2022’nin sonunda faaliyete geçecek. Çinko; kurşun ve demir ile beraber çıkıyor. Demiri bölgedeki çimento fabrikalarına veriyoruz. Kurşunu ise yıl içinde tamamlanacak tesisimizde değerlendireceğiz. Elimizde kalan nikeli iç pazara vereceğiz. Kadmiyumu ise ihraç ederek ülkemize katma değer yaratacağız.”

“Siirt, Hakkâri ve Şırnak üreten şehir olacak”

Fabrikanın başta Hakkâri olmak üzere Siirt ve Şırnak’taki maden sahalarından besleneceğini söyleyen Baydarman, bölgenin madenini, bölgede işleyerek pasif durumdaki ekonomik potansiyeli harekete geçireceklerini ifade etti.

“Bu yatırım ile büyük maden rezervleri olan bu şehirler hem ülkeye katkı sağlayacak hem de tüketen şehirler olmaktan çıkarak üreten şehirler kategorisine girecek” diyen Baydarman, “Maden ocakları ve tesis dahil şu an 2 bin 500 kişiyi doğrudan, 500 kişiye de dolaylı olarak istihdam ediyoruz. 2024’te yılık 250 bin ton üretime ulaştığımızda, 7 bin 500 kişiyi istihdam edeceğiz.” dedi.

Fabrika ile Siirt OSB’nin de altyapısı kuruldu

Siirt OSB’de güçlü bir altyapı olmadığını söyleyen Fikret Baydarman, kendi tesisleri kadar OSB’deki altyapının geliştirilmesi için de çalıştıklarını belirtti. Özellikle bürokrasinin hızlandırılmasında Prof. Dr. Yasin Aktay’ın büyük çaba sarf ettiğine dikkat çeken Baydarman, “Kendisi bölgeyi çok iyi tanıdığı için devlet ile sanayici arasında bir köprü oldu ve sorunların çözülmesinde büyük sorumluluk aldı. OSB’ye doğalgaz, elektrik ve su getirilmesi süreçlerini hızlandıran Yasin Aktay’ın katkılarıyla bir şehrin önü açıldı. Şirket olarak biz de altyapı ve OSB’nin genişleme alanı gibi konularda çalışmalar organize ettik. Devletimiz; Hakkari, Siirt ve Şırnak’ın bağlantı yollarını yeniledi. Bugün Siirt’e gelen bir firma, OSB’de hiçbir altyapı sorunu yaşamayacak.” şeklinde konuştu.

Başka yatırımcıların da Siirt’e gelmesi için çalıştıklarına dikkat çeken Baydarman, “Bölgeyi iyi tanıdığımız için yatırımda öncü olmak istedik. Bölge insanının yatırım yapması, herkese güven verdi. Türkiye’nin önemli tekstil firmaları bölgede yer tahsisi için talepte bulundu.” ifadelerini kullandı.

Devletten izabe tesisi olan firmalara ihalede öncelik hamlesi

Enerji Bakanlığı’nın madencilikte üretimi teşvik eden bir kanun çıkardığını söyleyen Fikret Baydarman, “Yeni kanun, madeni kendi izabe tesisinde nihai ürüne çeviren firmalara, maden sahası ihalelerinde öncelik sağlıyor. Bu kanun ile bizim gibi ilgili madenin tesisini kuran ya da izabe tesisi olan firmalar, ihalelerde daha avantajlı hale geldi. Böylece madencilik sektörü toparlanmış ve katma değerli üretim teşvik edilmiş oldu. Ayrıca yine bu kanunla devlet, üretim gerçekleştiren firmalardan alacağı payın yarısından vazgeçerek üretimi ve iç pazarı destekleyen bir hamle yaptı.” diye konuştu.