Dünya genelinde artan resesyon baskıları varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdürürken, küresel bazda önemli merkez bankalarının yaklaşan para politikası kararlarına yönelik beklentiler yakından takip ediliyor.
Fed yetkililerinin çoğunluğu son haftalarda yaptıkları sözle yönlendirmelerde ultra şahin adımların yavaşlayabileceği sinyalini verirken, bugün Powell’ın ekonomi ve iş gücü piyasasına ilişkin açıklamalarının piyasa beklentilerini netleştirebileceği öngörülüyor.
Resesyon fiyatlamalarının oldukça güçlendiği ülkede üçüncü çeyrek Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH), ADP özel sektör istihdamı ve JOLTS açık iş sayısı verilerinin ekonominin gidişatı üzerine vereceği sinyallerin piyasalarda oynaklığı artırabileceği tahmin ediliyor.
Bugünkü veri ve açıklamalar öncesinde para piyasalarında Fed’in aralıktaki toplantıda yüzde 68 ihtimalle 50, yüzde 32 ihtimalle 75 baz puan faiz artıracağı fiyatlanıyor.
Çin’in “sıfır Kovid-19” politikasını terk edeceğine yönelik güçlenen beklentiler ve ABD’de dün açıklanan petrol stoklarının beklenenden fazla azalması ise petrol fiyatlarını destekliyor.
Brent petrolün varil fiyatı dün yüzde 1,2 değer kazanmasının ardından yeni günde yüzde 0,3 artışla 84,8 dolardan işlem görüyor.
Dün teknoloji hisselerinde düşüş eğiliminin öne çıkmasıyla New York borsasında karışık bir seyir izlenirken, S&P 500 yüzde 0,16 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,59 değer kaybetti. Dow Jones endeksi ise yatay seyretti. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne yükselişle başladı.
Avrupa’da enflasyon bir numaralı gündem maddesi olmaya devam ederken, dün Almanya’da açıklanan enflasyon verileri uzun süre sonra enflasyonun yavaşladığına işaret etti.
Almanya’da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kasımda aylık yüzde 0,5 azalırken, yıllık bazda yüzde 10 yükseldi. Beklentiler, TÜFE’nin kasımda yüzde 10,3 artması yönündeydi.
Bölgenin en büyük ticari ortaklarından Çin’deki tansiyonun yatışması da varlık fiyatlarını pozitif etkilerken, dünkü Almanya enflasyon verilerinin ardından bugün Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinin sözle yönlendirmelerinde bir ton değişimi olup olmayacağı yatırımcıların odağında bulunuyor.
Dün, Almanya’da DAX 40 endeksi 0,19 değer kaybederken, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,51, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,06 ve İtalya’da FTSE MIB endeksi yüzde 0,10 yükseldi. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise yükselişle başladı.
Asya tarafında Çin’den gelen haber akışı pay piyasaları pozitif etkilemeye devam ediyor.
Çin’de hükümet, giderek artan sosyal ve ekonomik sıkıntılara yol açan Kovid-19 salgınıyla mücadele stratejisinde değişimin işareti olarak yaşlı nüfusun aşılanmasına odaklanılacağını bildirdi.
Söz konusu adımların “sıfır Kovid-19” politikasından dönüş yolunda başlangıç olduğu tahmin edilirken, ülkede hükümetin ekonomiyi odak noktasına aldığına ilişkin algı güçleniyor.
Japonya’da açıklanan makroekonomik verilerle Japon borsası negatif ayrışsa da, kapanışa yakın endeksin kayıplarının büyük çoğunluğunu telafi ettiği görülüyor.
Buna göre ülkede sanayi üretimi aylık yüzde 2,6 azalarak beklentilerin altında kaldı. Japonya’da konut başlangıçları da yıllık yüzde 1,8 azaldı.
Çin’de açıklanan Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) imalat sanayisinde 48’e, hizmet sektöründe 46,7’ye indi.
Söz konusu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,3 gerilerken, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,4 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1 yükseldi. Çin’de Şanghay bileşik endeksi ise yatay seyretti.
Yurt içinde, BIST 100 endeksi dün yüzde 0,8 yükselerek 4.962,48 puanla tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirirken, gördüğü en yüksek seviyeyi de 4.988,20 puana taşıdı.
Dolar/TL dün yatay seyirle 18,6369’dan kapanmasının ardından, bugün bankalararası piyasanın açılışında 18,6390’dan işlem görüyor.
Bugün yurt içinde gözler üçüncü çeyrek büyüme verilerine çevrilirken, AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler üçüncü çeyrekte Türkiye ekonomisinin yüzde 3,9 büyümesini bekliyor.
Analistler, yurt dışında ise Avro Bölgesi’nde TÜFE ve ABD’de büyüme başta olmak üzere yoğun veri gündeminin öne çıktığını belirterek, Powell’ın açıklamalarıyla Çin’deki protestolara ilişkin haber akşının yatırımcıların odağında yer aldığını kaydetti.
Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.000 seviyesinin direnç konumunda olduğunu olduğunu aktaran analistler, 4.950 ve 4.900 puanın destek konumuna gelebileceğini ifade etti.