Düşük faiz politikasının başladığı Ağustos 2021 tarihinden bu yana yükselen döviz kurları nedeniyle artan enflasyonla mücadele devam ediyor. T.C. Merkez bankası Ağustos 2021’den Aralık 2021’e kadar politika faizlerini 500 baz puan düşürerek %14 e kadar indirmişti.2022 yılında ise ocak ayından nisan ayına kadar politika faizleri %14 olarak sabit kaldı.

Yılın dördüncü ayına kadar politika faizlerinin sabit kalmasının nedenleri arasında en önemli faktörün Rusya-Ukrayna savaşının ekonomiye olan negatif etkileri olduğu aşikardır. Çünkü enerji, doğalgaz gibi temel ürünlerde dışa bağımlıyız ve fiyatlar bizim dışımızda gelişen etkenlerden kaynaklanıyor. Ancak dışarıdan tedarik ettiğimiz söz konusu ürünler döviz kuru baz alınarak işlem yapıldığında kur değerlerinin önemi ortaya çıkıyor. Yani kurlar düşük olsaydı biz de daha az ödeme yapacaktık ve bu kadar yüksek rakamlar ödemeyecektik. Faizin düşük olması hepimizin ortak dileğimizdir ama sonuçları bu kadar ağır olmamalıdır.

Döviz kurlarını kontrol altına almak, dolarizasyonu önlemek, yerli ve milli paramızın değerini korumak amacıyla hükümet bir dizi önlem almak zorunda kaldı ve kanımca doğru adımlar attı. Çünkü bu önlemler alınmasaydı döviz kurları daha da astronomik olarak büyüyecekti. (Her ne kadar hazineye yük getirse de) Alınan önlemleri hatırlayalım;

*Kur korumalı TL ve altın hesabı

*İşletmelerin kur korumalı mevduattan elde edecekleri kazancın vergiden muaf olması

*Yurt dışında yaşayan yerli ve yabancı vatandaşlar için yuvam hesabı

*Yabancı vatandaşların 400 bin dolar değerinde gayrimenkul satın almaları karşılığı vatandaşlık verilmesi

*İhracatçılara döviz gelirlerinin %40 oranında TL ye çevirme zorunluluğu

*Dövizle ödeme yasağı

Politika faizlerinin düşük kalması ve artan enflasyon nedeniyle yılın il üç ayında anormal derecede artan ticari krediler için de zorunlu karşılık oranları yeniden belirlendi. Buna göre;(Merkez bankasının tebliği)

KOBİ tanımına giren işletmelere kullandırılan krediler

  • Esnaf kredileri
  • İhracat ve yatırım kredileri
  • Tarımsal krediler
  • 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ekindeki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kurum ve kuruluşlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerine kullandırılan krediler
  • Kurumsal kredi kartları
  • Mali kuruluşlara kullandırılan krediler

Zorunlu karşılıktan muaf tutulmuştur.

Bu çerçevede;

  • 1 Nisan 2022 tarihinden itibaren dörder haftalık dönemlerde kullandırılan ticari kredilerin %10’u oranında zorunlu karşılığın aynı sürelerde tesis edilmesine
  • 31 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla 31 Aralık 2021 tarihine göre kredi büyüme oranı yüzde 20’nin üzerinde olan bankaların, 31 Mart 2022 ve 31 Aralık 2021 tarihlerinde mevcut kredi bakiyeleri arasındaki farkın yüzde 20’si oranında zorunlu karşılığı 6 ay boyunca tesis etmesine

Karar verilmiştir.

Ayrıca, yabancı para mevduat/katılım fonu zorunlu karşılık oranlarının gerçek kişi dönüşüm oranına göre farklılaştırılmasına, bu çerçevede dönüşüm oranı;

  • Yüzde 5’in altında kalan bankalara ilave 500 baz puan
  • Yüzde 5 ile yüzde 10 arasında olan bankalara ilave 300 baz puan

Yukarıda yazılı merkez bankası karalarından sonra ticari kredi faizleri en az 3 puan artacaktır. Çünkü bankalar aldıkları bu riski müşterilerine yansıtacaklardır. Kredi maliyetlerinin yükselmesi ile üretim girdilerini arttıracağından enflasyonun da yükselmesine sebep olabilir.

İçinde bulunduğumuz süreçte ÜFE nin %114, TÜFE’nin de %61 olduğu gerçeğinden hareketle %25-30 civarında seyreden kredi maliyetleri özellikle üretim işletmeleri için uygundur ve mutlaka değerlendirilmelidir.

Saygılarımla

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist