Mehmet KAYA
ANKARA – Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) kadın istihdamına yönelik yaptığı ankete dayalı araştırmada cinsiyet ayrımcılığının her kademede sürdüğü sonucuna vardı. Araştırmada ayrıca kadınların güvenceli esnek çalışmaya yatkın olduğu sonucuna ulaşıldığı belirtildi.
TİSK ankete yönelik bir bülten yayınladı. Kadın İstihdamı Araştırması başlıklı çalışmanın amacının kadın istihdamına ve cinsiyet eşitsizliğine bakışa dair toplumun nabzını tutmak olduğu belirtildi. Bültene göre araştırmaya katılan 5 kişiden 4’ü, ülke kalkınması için daha fazla kadının işgücüne katılması gereklilğini vurguladı. Araştırmanın katılımcıları ofis ve saha çalışanları ağırlıklı olmak üzere, emekliler, işsizler ve öğrenciler de yer aldı.
Açıklamada, kadınların iş hayatında yoğun olarak cinsiyete dayalı ayrımcılığa uğradığı sonucuna varıldığı vurgulandı. Erkek katılımcılar da bu ayrımcılığı doğruladılar. Katılımcı her 3 erkekten biri kadınların ayrımcılığa uğradığı ifadelerini doğrular nitelikte görüş bildirdi.
Terfiler ve işe alımda dezavantajlı
TİSK bülteninde, araştırma sonucunda çocuk sahibi olan kadınların cinsiyete dayalı ayrımcılığa daha fazla maruz kaldığı bulgusuna ulaşıldığı belirtildi. Ayrıca terfilerde de kadanlara yönelik ayrımcı tutum sergilendiği kaydedildi. Bu unsur kadınların en dezavantajlı durumu olarak tespit edildi. Bunu işe alımda tercih edilmeme, doğum-bakım izni nedeniyle iş kaybı en dezavantajlı durum olarak sıralandı. Açıklamada her 5 katılımcıdan 2’sinin dezavantajlar olarak bu unsurlara işaret etti.
Kadınların işe alımda tercih edilmediği görüşündeki erkeklerin oranı yüzde 39 olarak belirlenirken, aynı yönde görüş veren kadınların oranı yüzde 34 ile daha düşük seviyede gerçekleşti. İşe alımda cinsiyet dezavantajı algısı yüzde 63 ile en fazla ilkokul ve öncesi eğitimli kişilerde görüldü ve eğitim seviyesi artıkça bu oranın düştüğü saptandı.
Beyaz yakalılar cinsiyet ayrımı konusunda daha hassas
TİSK açıklamasına göre araştırmada beyaz yakalı her 2 kadın katılımcıdan birinin işyerkinde cinsiyetçi tutumlarla karşı karşıya kaldığını beyan etti. Katılımcılardan çocuğu olan her 2 kadın katılımcıdan biri de doğum-bakım izni nediniyle iş kaybıyla yüz yüze gelebildiği bilgisini verdi.
TİSK: Kadınlar güvenceli esnekliğe pozitif
TİSK açıklamasında araştırmaya hatılan her 10 katılımcının 8’inin kadın istihdamının kalkınma için gerekli olduğu görüşünü beyan etti. Erkek katılımcılar kadın istihdamının önündeki en önemli engeller arasında yüzde 80 oranında toplumsal alışkanlıklar, gelenekleri gösterdi.
Katılımcılar bakım hizmetlerinin daha erişilebilir hale gelmesi ve pozitif ayrımcılık uygulamaları kadın istihdamının önünü açacak yöntemler olarak gördüklerini belirttiler.
TİSK açıklamasında, kadın istihdamını artırmada en önemli araçlardan biri olarak yarı zamanlı güvenceli çalışmanın öne çıkıtğı da belirtildi. Buna göre katılımcılar yüzde 90 oranında güvenceli ve yarı zaman esaslı esnek çalışma yöntemlerini kadın istihdamının artırılmasında çözüm olabileceği görüşünü belirtti.
TİSK açıklamasısnda, konfederasyon olarak kadın istihdamının deteklenmesi için UN Women tarafından başlatılan “He for she” kampanyasını Türkiye’nin en güçlü kurumsal firmalarıyla desteklendiği hatırlatıldı. Bu kapsamda sadece kadınlardan oluşan üretim bandı oluşturulduğu, BM’nin bu tür çalışmalarına ödül verdiği kaydedildi.
Ödüle başvuru çağrısı
TİSK açıklamasında Ortak Yarınlar Ödül Programı’nın Eylül ayında açıldığı hatırlatılarak, programla çeşitlilik ana teması altında kadınlara yönelik iyi uygulamalar ödüllendirilecek ve kamuoyu ile paylaşılacağı bildirildi.