Dünya üzerindeki bütün ülkeler diğer bazı ülkelerle ticari ilişki içindedirler. İhtiyaç duyulan bir ürün veya hizmet ülke içinde üretilemiyorsa veya ekonomi açısından uygun ise başka bir ülkeden ithal edilerek temin edilebilir. Aynı şekilde bir ülke kendi ihtiyacından daha fazla üretim hacmine sahipse ihracat yoluyla başka bir ülkeye satış yapabilir. Ülkelerin başka ülkelere satış yapmasına ihracat, başka ülkelerden alım yapmasına ise ithalat denir.

Dış ticaret açığı, bir ülkenin belirli bir dönemde dünyanın diğer ülkelerinden ithal ettiği mal ve hizmet tutarının, dünyanın diğer ülkelerine ihraç ettiği mal ve hizmet tutarından fazla olduğu durumlarda meydana gelir. Dış ticaret açığı, genel olarak kısa ve uzun dönem olarak değerlendirilir. Sebepleri arasında üretim yetersizliği, istihdam ve buna benzer değerler sayılabilir. Dış ticaret açığı formülü aşağıdaki gibidir.

Dış ticaret açığı=İthalat değeri-İhracat değeri

Dış ticaret açığı bir ülke ihtiyacı olan ürünleri üretemediği zaman ve bunları dünyanın başka ülkelerinden ithal yoluyla temin ettiği zaman ortaya çıkar. Dış ticaret açığı aynı zamanda işletmelerin başka ülkelerde üretim yapmasından da doğan bir sonuçtur. Örneğin Türkiye’den de monte ürün gönderilerek başka ülkeye yapılan işlem ihracat, demonte ürünlerin monte edilerek yurda gelmesi işlemi ise ithalat olarak değerlendirilir.

Dış ticaret açığı kısa vadeli oluyorsa tamamen olumsuz değildir. Çünkü ülke ihtiyacı olan ve üretim yapamadığı ürünler için yurt içinde üretim programı yaparak o malın ithalatını kesebilir ve dış ticaret açığının azalmasına sebep olabilir. Oluşacak olan rekabet ortamı üretim faktörlerinin en verimli en optimal şekilde değerlendirilmesine yol açabilir.

ABD’ye ithal edilen malların değeri bir önceki yılda 2 trilyon dolar, ama ABD’den ihraç edilen malların değeri 1,75 trilyon dolar ise, ABD’nin dış ticaret açığı 250 milyar dolar eder. Tarihsel bir örnekle devam etmek gerekirse, ABD 1976’dan beri ticaret açığı verirken, Çin’in 1995 yılında ticaret fazlası vardı. Dış ticaret açığının avantajları

Ticaret açığı tamamen doğal bir şekilde para devalüasyonları, artan yabancı yatırımlar ya da çeşitli yatırım kaynakları sayesinde çözülebilir.

+Ticaret açığı, bir ülkenin ekonomisinin kaynak yaratmak için daha fazla gelişime ihtiyaç duyduğunu gösterir ve ülkenin gelişmesinde rol oynar.

-Bazı ekonomistler ise ticaret açığının GSYH ve istihdam üzerindeki olumsuz etkisinin ekonomiyi negatif yönde etkilediğini savunuyor.

-Dış ticaret açığı, döviz piyasasında mevcut para biriminin değerinin düşmesine yol açar. Bu durumda ithal edilen malların maliyetinde artış yaşanır ve enflasyon görülür.

-Ticaret açığı görülen ülkedeki varlıklar ve şirketler yabancı yatırımcılar için daha cazip hale gelerek ülkedeki yabancı mülkiyet ve yatırım alanları çoğalır.

Kısa vadede ticaret açığının çok kötü etkilerinin olmadığını fakat uzun vadede ciddi etkilere yol açabileceğini söyleyebiliriz.

Ülkemizde dış ticaret açığı uzun yıllardan bu yana süregelen bir problemdir. Son dönemde ihracatta elde ettiğimiz başarı küçümsenemez. Ancak ithalata göre baktığımızda yetersiz kaldığını, daha çok üretmek, daha çok ihracat yapmak zorunda olduğumuz bir gerçektir.

Dış ticaret açığının uzun yıllardan bu yana devam etmesinin önemli sebeplerinden biri de üretimde kullanılan ara mal ve yarı mamullerin ithalatının yüksek oranda ithal edilmesidir. Katma değeri yüksek, teknolojik ürünler üretmek zorundayız.

2022 yılı dış ticaret açığı 110 milyar dolar olarak açıklandı ve bu rakam,1996 yılından bu yana en yüksek değerdir.

Ticaret Bakanlığı 2022 yılı dış ticaret istatistiklerini açıkladı. 2022 yılında geçtiğimiz yıla göre, ihracat yüzde 12,9 oranında artışla 254,2 milyar dolara, ithalat ise yüzde 34,3 oranında artışla 364,4 milyar dolara erişti. Dış ticaret açığı ise 110,2 milyar dolar oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 1996’dan bu yana dış ticaret verilerini gösteriyor. Bundan dolayı haberdeki analizler son 27 yılı kapsıyor.

2022 yılında hem ihracat hem de ithalatta rekor kırıldı. Genel Ticaret Sistemine (GTS) göre ihracat ilk kez 250 milyar doları aşarken ithalat ise ilk kez 300 milyar doları aştı.

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist