Hüseyin GÖKÇE
Özellikle Kuzey Irak’ta yaşanan problemler sebebiyle çok sık sekteye uğrayan Türkiye ile Irak arasındaki ticaret, Irak merkezi hükümetinin yıllık 800 bin tonun üzerinde, benzin ve mazot alımı için açtığı ihaleyle yeniden canlanma dönemine girdi.
Merkezi hükümet, Türkiye’den 3 ayda bir 200 bin tonluk benzin ve mazot alımı için ihale açtı. İhaleye konu ürünlere önümüzdeki dönemde LPG de eklenecek ve yıllık ihracat tutarı 1 milyar doları bulacak.
Irak merkezi hükümetinin resmi satın alma firmasının açtığı ihale kapsamında, davet mektubu gönderdiği Türk şirketleri, petrol ürünleri ihracatı izne tabi olduğu için, transit ticaret izni süreçlerinin hızlandırılması beklentisi içine girdi. Halen Irak’a petrol ürünleri ihracatı, transit ticaret yoluyla gerçekleştirilebiliyor. Bu konuda ise ihracat yapabilmek için transit ticaret izni almak gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmeden önce, transit ticaret izni Bakanlar Kurulu tarafından veriliyordu. 2014 yılına kadar akaryakıt ürünleri sadece transit ticarete tabiydi. Buna karşılık 2014 yılında yapılan bir düzenlemeyle, transit ticaretin yanı sıra Irak’ın ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla ihracata da izin verilmişti. Irak merkezi hükümetinin resmi satın alma firmasının açtığı ihale kapsamında, davet mektubu gönderdiği Türk şirketleri, petrol ürünleri ihracatı izne tabi olduğu için, transit ticaret izni süreçlerinin hızlandırılması beklentisi içine girdi.
‘Yeni bir dönem başlıyor’
Bu kapsamda davet mektubu gönderilen Değer Taşımacılık Petrol Dış Ticaret Ltd.Şti kurucu ortağı ve Genel Müdürü Abdullah Değer, Irak ile ticari ilişkilerde yeni bir döneme girildiğine dikkat çekerek, bu ihaleye katılmak istediklerini söyledi. Irak ile yapılacak ticarette yeni bir dönemin başladığını bildiren Değer, izin süreçlerinin hızlanması halinde, bundan Türkiye’nin kazançlı çıkacağını kaydetti.
Sürecin daha da hızlanması için Irak ile Türkiye arasında bir memorandum imzalanması gerektiğini de ifade eden Abdullah Değer, bu işin sağlanması halinde en az 5 bin kamyonun çalışacağını, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan Adana, Mersin’e kadar geniş bir coğrafyada ekonomiye canlılık geleceği öngörüsünde bulundu.