Gayrimenkulde Liderler Zirvesi’nde, ‘Gayrimenkul Geliştirmenin Geleceği’ başlıklı panelde konuşan Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, inşaatta üretimin yüzde 30’u hatalı olduğu için yıkılıp tekrar yapıldığını belirterek, “Yani planlamanın doğru yapılması ve projenin düzgün uygulanmasıyla inşaat maliyetinden yüzde 30 tasarruf edilebilir” dedi.

Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, 10’uncu Gayrimenkulde Liderler Zirvesi’nde, ‘Gayrimenkul Geliştirmenin Geleceği’ başlıklı panelde konuştu. İnsanların yaşadığı ve kullandığı mekanlardan bahsettikleri, bunun özünün ‘mesken’ olduğunu dile getiren Özgün, eskiden evlere ‘mesken’, yani ‘içinde sükûn bulunan yer’ denildiğini, günümüzün stresli, yoğun ve yorucu yaşamında proje geliştirmenin geleceğinin de ‘mesken’ olması gerektiğini söyledi.

İNSAN İÇİN TASARIM, SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM

İnsan için tasarım, üretimde israfı azaltmak, değer üretmek ve sürdürülebilir üretim ve yaşam başlıklarını ele almak gerektiğini belirten Özgün, “Evler yapabilir, odalar, mutfaklar hatta ofisler üretebiliriz. Bu bir maharet değil. Asıl maharet gerçekten yaşanabilir tasarımlar ortaya koymak. Sadece sağlam ve işlevsel binalar değil, insanda saygı, sevinç, aidiyet ve sahiplenme gibi manevi duygular uyandıran yapılar mimarlık ve sanat eseridir. Öyle projeler geliştirmeliyiz ki, kapısı, penceresi, cumbası, çatısı, bahçesi insanda dokunma, sarılma ve sevme isteği uyandırsın. Her bir parçası insana huzur versin” dedi.

MALİYET YÜZDE 30 DÜŞÜRÜLEBİLİR

Üretimde israfın azaltılması gerektiğine işaret eden Özgün, “İsraf hesabı ve kontrolü 10 yıldır ABD’de proje geliştiricilerinin ana gündemi. Çünkü maliyeti, çevreye de saygıyla düşürmenin tek yolu bu. Bir araştırmaya göre AB ülkelerinde ortaya çıkan israfın yüzde 37’sinin sorumlusu inşaat sektörü. Bu oran madencilik sektöründe bile yüzde 23’te kalıyor. İnşaat sektöründe üretim malzemelerinin yüzde 30’u israf ediliyor. Bunun ana sebebi plansızlık ve yanlış yapımdan kaynaklanıyor. Üretimin yüzde 30’u hatalı olduğu için yıkılıp tekrar yapılıyor. Yani planlamanın doğru yapılması ve projenin düzgün uygulanmasıyla inşaat maliyetinden yüzde 30 tasarruf edilebilir” diye konuştu.

KONUTLARIN YÜZDE 40’I KULLANIŞSIZ VE İŞLEVSİZ

Üretilen yaşam alanlarının yüzde 40’ının kullanışsız ve işlevsiz olduğunu vurgulayan Özgün, projelerin yüzde 90’ının zamanında teslim edilemediğini, şantiyelerdeki iş gücü ve operasyonun yüzde 40’ının atıl beklediğini kaydetti. Özgün, inşaat üretiminde maliyeti ve israfı azaltmak için teknolojiyi kullanarak ve doğru modellemeyle iyi planlama ve tasarım yapılması gerektiğini söyledi. Özgün, “İyi plan varsa gerçekçi malzeme satın alma, zaman tahminleri ve doğru bütçe yapabiliriz. Nitelikli çalışanlarla, eğitimle, sözleşme yönetimiyle, anlık israf denetimi yapmalıyız. Atıkların geri dönüştürülmesi ve yeniden kullanılmasını planlamalıyız” dedi.

‘TALEBE GÖRE TASARLA VE ÜRET’

Dünyada pazarlama ve satışın daha müşteri odaklı hale geldiğini, tüketicinin artık kendisine dayatılanı değil, beklentilerine uygun ürünleri satın almak istediğini anlatan Özgün, kişiselleştirilmiş, beklentiye uygun ürünlerin daha hızlı satıldığını söyledi. ‘Üret ve Sat’ yaklaşımının bittiğinin kabul edilmesi ve bununla yüzleşilmesi gerektiğini söyleyen Özgün, “Talebe göre tasarla, talebe göre üret ve benimsensin, yaklaşımına geçmeliyiz. Üretmenin de satmanın da bu kadar zor olduğu bir dönemde, bu zoru çözecek ana unsur beklentileri en iyi karşılayan değeri üretmektir” diye konuştu.

BETONA ALTERNATİF KONUT ÜRETİMİ

Sürdürülebilir yaşamın sadece yeşillendirilmiş alanlar olmadığını da belirten Özgün, gerçek yeşil binanın geri dönüştürülebilir doğal malzemeler ve tekniklerle üretilmiş, en az enerjiyi tüketen ve mümkünse tükettiğinden fazlasını üreten bina olduğunu kaydetti. Taş, çelik, ahşap gibi betona alternatif ürünlerle artık bina yapılması gerektiğini de belirten Özgün, şunları söyledi:

“Gerçekçi olalım, böyle ömrü en kısa olan betonarme üretim mantığıyla hareket edersek geleceğe miras kalacak bir 21’inci yüzyıl mimarisi olmayacak. Diğer inşaat malzemeleriyle karşılaştırıldığında en az ömürlü malzeme beton. Mesela taştan yapılmış Ayasofya 1500, Süleymaniye 500, Beyoğlu’nda tuğladan yapılan apartmanlar 100 yaşında. Ama betona en fazla 50-60 yıl ömür biçiliyor. Sektörün tüm paydaşları el ele vererek geleceğe miras kalacak projeler geliştirilmesi gerekiyor.”