Son olarak 24 Eylül 2020 tarihinde PPK’da yüzde 8.25 olan politika faizi yüzde 10.25’e yükseltilmişti. Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında toplanan PPK sonrası yapılan açıklamada, 2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyümenin gerçekleştiği belirtilerek, yılın ikinci yarısına dair öncü göstergelerin ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret ettiği kaydedildi. İmalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkilerinin daha belirgin hale geldiğine dikkat çekilen açıklamada, istihdam kazanımlarının benzer ekonomilere göre daha olumlu seyrettiğine değinildi. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğunun görüldüğü belirtildi.
ARALIKTA AÇIKLANACAK
Açıklamada büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısının devam ettiği kaydedildi. Enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığının cari denge üzerindeki riskleri canlı tuttuğunun dile getirildiği açıklamada, “Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve ilave tedbirleri devreye alacaktır. Uygulanacak politikalar aralık ayında açıklanacak olan 2023 Yılı Para ve Kur Politikası metninde kapsamlı olarak ilan edilecektir” denildi.
Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğinin belirtildiği açıklamada, küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olmasının kritik önemde olduğu vurgulandı. Bu çerçevede Kurul’un politika faizinin 150 baz puan düşürülmesine karar verdiğinin kaydedildiği açıklamaya şöyle devam edildi: “Kurul, mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirmiş, ağustos ayında başlatılan faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar vermiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.”
‘PİYASA FAİZİNİN DE TEK HANEYE İNMESİNİ BEKLİYORUZ’
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Twitter hesabından yaptığı değerlendirmede, ülke gerçekleriyle uyumlu biçimde şekillenen ekonomi politikaları sayesinde politika faizinin 2 yıl aradan sonra tekrar tek haneye gerilediğini belirterek, şöyle devam etti: “Türkiye Ekonomi Modelimiz kapsamında uygulamaya aldığımız politikaların ve yakın dönemde kurumlarımızın koordineli bir şekilde almış olduğu tedbirlerin katkısıyla politika-kredi faizi makası kademeli biçimde kapanıyor. Bu sayede önümüzdeki dönemde piyasa faizlerinin de benzer biçimde tek haneli seviyelere inmesini bekliyoruz. Böylece, tüm dünyada resesyon endişelerinin arttığı bir dönemde Türkiye ekonomisi yoluna güçlü bir şekilde devam edecek; Türkiye ekonomisi Model’in sacayakları üzerinde yükselmesini sürdürecektir.”