Ülkemizde uygulanan yeni ekonomi programı maalesef bekleneni vermedi ve fatura tüm halkımıza çıktı.21 Eylül 2021 tarihinde enflasyon %19, politika faizi de %19 oranında iken hükümetin aldığı politika faizinin indirilmesi kararıyla birlikte döviz kurları ve enflasyon oranları astronomik şekilde yükseldi. Hatta gerçek enflasyon üç haneli rakamlara ulaştı.

Uygulamaya konulan ekonomik modelin bir parçası olan faiz indirimi sonucunda halkın alım gücü sürekli azaldı, satın alma gücü düşmeye devam ediyor ve maalesef asgari ücrete yıl ortasında ve yıl sonunda zam yapılmasına rağmen fiyat artış hızı yakalanamadı. Dolayısıyla yoksulluk veya fakirlik de artış gösterdi. Aslında hükümetin uygulamaya koyduğu üretim odaklı büyüme hedefi son derece doğrudur. Ancak gidiş yolu tartışmaya açıktır. Öncelikle enflasyon düşürülmeli, şu anda yaptığımız üretimin yaklaşık yüzde elliden fazlasını teşkil eden aramalı ve hammaddenin yerli üretim yapılması sağlanmalıdır. Çünkü yabancı hammadde veya aramalı oranı son derece yüksektir ve döviz kurları yüksek olunca yurt dışına paramız gittiği gibi üretim maliyetlerine yansıma oranı da yüksek olacak bu da enflasyon olarak karşımıza çıkacaktır ve çıkmıştır. Türkiye modeli ile isimlendirilen ekonomik model hedefleri;

*İthalatı azaltmak

*İhracatı yükselterek yurt dışında rekabet koşullarına uyum sağlamak ve ülkemize döviz girdisi sağlamak.

*İşsizliği azaltmak, istihdamı arttırmak

*Dış ticaret açığını minimuma indirmek.

*Döviz girdisi sağlanacağı için kurların kontrol altına alınması ve dolayısıyla enflasyonun düşmesi ve halkın refah düzeyinin yükselmesi.

*Üretim için düşük faizli kredi desteği ile yatırımlara teşvik etmek.

Gibi amaçlar maalesef gerçekleşmedi. Yukarıdaki amaçlara bakıldığında ekonomik büyüme için gerekli kriterler olduğu açıktır. Bugün geldiğimiz noktada politika faizi %8.5 olmasına rağmen üreticiler ve iş adamları bir türlü ucuz krediye ulaşamamışlardır. Döviz kurlarının yüksek seyretmesi sonucu tüm ürünlerin fiyatları artmış, halkın büyük çoğunluğu geçim sıkıntısı çekmeye başlamıştır. Düşürülmesi hedeflenen işsizlik oranı da her ay artmaktadır. Enflasyon ise TÜİK verilerine göre 2022 yılı sonunda yüzde 68 civarında olmasının yanında ocak, şubat aylarında baz etkisiyle 56 Lara gerilemiştir. Ancak fiyat artışları sürekli olarak devam etmekte ve halkın birçok gıda maddesine ulaşımı her geçen gün zorlaşmaktadır. Soğan 25-30 TL, domates ise 30 TL sınırına dayanmıştır. Dolayısıyla halkın büyük çoğunluğu gerektiği şekilde beslenememekte bu da gelecek süreçte bit veya daha çok hastalıklara neden olabileceği ihtimalini yükseltmektedir.

Koşullar bu şekilde olması ve olumsuz gelişmeler yaşanması sonucu halkımız, yaşam şartlarını, beslenme alışkanlığını değiştirmek zorunda kalmış, aile bütçelerini bir türlü denkleştirememiş ve alım gücü sürekli düştüğü için ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalmıştır. Aynı sıkıntılar işletmeler için tedarik sürecinin bozulması başta olmak üzere kendini göstermiştir. Gerek işletmeler gerek vatandaşlar ulaşabildikleri kredi kullanım oranlarını yükselterek ve sürekli borçlanarak sorun çözmeye çalışmaktadır. Hatta bir bankaya olan borcu, diğer bankadan aldıkları kredi ile kapatmaya çalışanlar bile gündemdedir. Yazılı ve görsel basından öğrendiğimize göre halkın büyük çoğunluğu kredilerini ödeyemedikleri için icra takibine düşmüş ve adliyelerdeki icra dosyası sayısı sürekli artarak rekor seviyeye ulaşmıştır.

Adalet Bakanlığı’nın istatistiklerine göre günde 5 bin 156 icralık dosya sisteme giriyor. Nüfusun her yüz kişiden 38’i icralık durumdadır.

Adalet Bakanlığı, icra ve iflas dairelerine yönelik verilerini yayınladı. İcra ve iflas dosyaları sayısı, 2022 yılındaki artışla birlikte 33 milyon 275 bin 632’ye yükseldi. Söz konusu dosyalarda son 7 yılda yaşanan artış yüzde 27’yi buldu.

2022 yılında icra ve iflas dairelerindeki dosya sayısının önceki yıllardan devredenlerle birlikte toplam 33 milyon 275 bin 632’ye ulaştığı öğrenildi. İcra ve iflas dosya sayısında 2015-2022 döneminde yaşanan artış ise yüzde 27 oldu.

Adalet Bakanlığı’nca 2022 yılına ilişkin yayımlanan istatistikler, adliyelerin milyonlarca icra ve iflas dosyaları bulunduğunu gösterdi.

İcra ve iflas dairelerine yönelik verilere göre, 2022 yılında 9 milyon 46 bin 245 yeni icra ve iflas dosyası açıldı. 2022 yılı içinde açılan yeni dosyalar ile birlikte dairelerdeki toplam icra ve iflas dosyası sayısı 33 milyonu aştı.

İcra ve iflas dairelerindeki dosyaların türleri de adalet istatistiklerinde paylaşıldı. Buna göre, 2022 yılındaki icra ve iflas dosyalarının 3 milyon 251 bin 54 binini mahkeme kararı bulunan (ilamlı takip) dosyalar, 27 milyon 934 bin 701’ini ise mahkeme kararı bulunmayan (ilamsız takip) dosyalar oluşturdu.

İcra ve iflas dairelerindeki dosya sayısındaki artış da dosyaların görülme süresinin bin günü aşmasına yol açtı.

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist