Tüm canlıların ortak özelliği hepimizin bildiği gibi doğar, büyür ve ölür. İşte bu bağlamda insan olarak bizler de yaşamımızı en iyi şekilde idame ettirebilmemiz için birtakım ihtiyaçlarımız olduğu bir gerçektir. Maslow’un ihtiyaç teorisine göre bu ihtiyaçlar;
*Fizyolojik gereksinimler (nefes alma, besin, yemek, su, cinsellik, uyku, sağlıklı metabolizma, boşaltım)
*Güvenlik gereksinimi (beden, iş, kaynak, ahlak, aile, sağlık ve mülkiyet güvenliği)
*Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel mahremiyet)
*Saygınlık gereksinimi (özsaygı, özgüven, başarı, başkalarına saygı duymak, başkaları tarafından saygı duyulmak)
*Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erdemli, yaratıcı, içten, problem çözücü, önyargısız ve hakikatleri kabul eder olmak)
Olarak sıralanmaktadır. Ancak biz yazımızda ekonomik ihtiyaçlar ve bunların karşılanabilmesi konusunu ele alacağız.
Yukarıda da belirtildiği üzere insanların en önemli ihtiyacı; beslenme, barınma olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte bu ve diğer ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için hepimiz belirli bir gelir elde etmek ve en verimli, en uygun şekilde ihtiyaçlarımızı karşılamamız gerekir. Hepimiz bir meslekle uğraşmaktayız ve bunun seçimi maalesef bazı durumlarda bizim elimizde değildir ve bazen ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere para kazanmak için istemediğimiz konularda emek vermekteyiz.
Ancak günümüzde ekonomik koşulların olumsuz gelişmesi sonucunda halkın yaklaşık yarısı geçim sıkıntısı çekmekte, ihtiyaçlarını ya ertelemekte ya da tamamen vazgeçmektedir. En önemli ihtiyacımız olan gıda ürünlerine ulaşmak oldukça zor hatta başta emekliler olmak üzere dar ve sabit gelirli vatandaşlar için imkânsız duruma gelmiştir. Dolayısıyla ilerleyen süreçte halkın büyük bir kısmının sağlık problemleriyle karşılaşma ihtimali yüksektir. İnsanın yaşaması için alması gereken asgari miktarda gıda ürünleri maalesef ulaşılamaz durumdadır.
Mutlu olan ve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmayan bir kesim vardır ki toplam nüfusumuzun %20 si kadardır. Bu sayı 17 milyon 200 bin kişiye tekabül etmektedir. Yani toplam nüfusun %80 i ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Bu sayı da 68 milyon 800 bin kişi civarındadır.
Son yapılan hesaplamalarda açlık sınırı haziran ayında 18.468 TL ye kadar çıkmıştır ve asgari ücretin üzerindedir. Açlık sınırı dört kişilik bir ailenin yaşamını sürdürebilmesi için alması gereken besin maddelerine ödemesi gereken asgari değerdir. Dolayısıyla en düşük emekliler ve asgari ücretlilerin besin ihtiyaçlarını karşılaması mümkün değildir.
Hepimiz bir aile mensubuyuz ve ailemizin ihtiyaçlarını karşılamakla mükellefiz. İçinde bulunduğumuz dönemde ise ihtiyaçların minimum seviyede bile karşılanması mümkün değildir. Günümüzde en büyük sorun barınma ve beslenmedir. Kira ücretlerinin sürekli olarak yükselmesi, gıda enflasyonunun önlenemez yükselişi halkın büyük çoğunluğunun geçim sıkıntısına düşmesine sebep olmuştur.
TÜİK tarafından yayınlanan 2023 yılı hane halkı tüketim harcamaları bilgileri aşağıdaki gibidir.
Hane halkı bütçesinden en fazla pay konut ve kira harcamalarına ayrıldı
Hane halkı Bütçe Araştırması’nın 2023 yılı sonuçlarına göre; Türkiye genelinde hane halklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı %23,9 ile konut ve kira harcamaları alırken, ikinci sırayı %21,9 ile ulaştırma harcamaları, üçüncü sırayı ise %20,6 ile gıda ve alkolsüz içecek harcamaları aldı.

Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan harcama türleri ise %0,8 ile sigorta ve finansal hizmetler, %1 ile eğitim hizmetleri ve %1,9 ile eğlence, spor ve kültür harcamaları oldu.
Hanelerin tüketim harcamalarını karşılaştırılabilir hale getirmek amacıyla hane halkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak elde edilen eşdeğer fert başına tüketim harcaması kullanılmaktadır. Aylık ortalama tüketim harcaması hane halkı başına 24 bin 383 TL ve eşdeğer fert başına 12 bin 521 TL olarak tahmin edildi.
Temel gelir kaynağı maaş, ücret, yevmiye geliri olan hane halkları; ulaştırma harcamalarına %22,8, konut ve kira harcamalarına %22,2 ve gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına %18,9 pay ayırırken, müteşebbis geliri olan hane halkları; ulaştırma harcamalarına %27,3, konut ve kira harcamalarına %19,7 ve gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına %19,5 pay ayırdı.
Düşük gelirli haneler, yüksek gelirlilere göre gıdaya iki kattan daha fazla pay ayırdı
Gelire göre sıralı %20’lik gruplar itibarıyla tüketim harcamalarının 2023 yılındaki dağılımına bakıldığında; en düşük gelir grubu olan birinci %20’lik grupta yer alan hane halkları, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına %36,6, konut ve kira harcamalarına %29,2, ulaştırma harcamalarına %8,8 ve mobilya ve ev eşyası harcamalarına %5,4 pay ayırdı.
En yüksek gelir grubu olan beşinci %20’lik grupta yer alan hane halkları ise, ulaştırma harcamalarına %28,3, konut ve kira harcamalarına %21, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına %14,5 ve lokantalar ve konaklama hizmetleri harcamalarına %6,9 pay ayırdı.
Tek kişilik haneler konut ve kiraya kalabalık hanelerden bir buçuk kat daha fazla pay ayırdı
Hane halkı büyüklüğüne göre tüketim harcamalarının 2023 yılındaki dağılımına bakıldığında; tek kişilik hane halkları, konut ve kira harcamalarına %31,8, ulaştırma harcamalarına %18,7 ve gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına %16,3 pay ayırdı.
Hane halkı büyüklüğü 7 ve daha fazla kişi olan hane halkları, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına %30,2, konut ve kira harcamalarına %19,9 ve ulaştırma harcamalarına %14,9 pay ayırdı.
Kaynak: TÜİK
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar