GÜMRÜK VERGİLERİ
Gümrük vergisi, uluslararası yapılan ticari faaliyetlerde ülkenin gümrüğünde alınan veya ödenen vergi türüdür. Gümrük vergisi oranları ürün çeşidine göre uygulanmaktadır.
Ülkemizde gümrük vergisi uygulamaları her malın GTİP (Gümrük tarife istatistiki pozisyonu) baz alınarak yapılmaktadır. Ekonomi yönetimi bazı durumlarda bazı mallara uygulanan gümrük vergisi oranlarını değiştirebilir veya sıfırlayabilir. Güncel bir örnek vermek gerekirse kuru baklagillerden alınan gümrük vergisi sıfırlanmıştır. Çünkü yurt içinde artan fiyatların önlenmesi amaçlanmıştır. Fakat bazı ürün gruplarında ise gümrük vergi oranları arttırılabilir. Ülkemizde vida, kilit, el aletleri ithalatında alınan gümrük vergileri de arttırılmıştır. Burada da amaç yerli sanayiyi desteklemek, ülkede üretim ve ihracat artışı sağlamaktır.
Gümrük vergileri hesaplanırken baz alınan matrah malın CIF değeridir. Yani navlun ve sigorta bedeli malın maliyetine eklenerek elde edilen değer üzerinden alınır. Her yıl belirlenen gümrük vergisi oranları aralık ayında ilan edilir.
Gümrük vergisinden muaf ürünler ise gümrük kapılarında satılan ürünler ile sınırlıdır. Ancak her bir yolcu için 430 Euro’yu geçmemesi koşulu aranır.
Gümrük vergisi ödemeleri sadece devlet bankaları aracılığıyla yapılmaktadır. Ödeme zamanı malın gümrükten çekilirken veya gümrüğe teslimi sırasında tek seferde yapılmaktadır.
Ancak uluslararası anlaşma gereği gümrük vergisinden muaf ürünler için evrakların ibraz edilmesi kaydıyla gümrük vergisi ödenmez. Gümrük vergisi aşağıdaki şekilde çeşitlidir.
Gümrük Vergisi, İlave Gümrük Vergisi, Tek ve Maktu Vergi, Dampinge Karşı Vergi, Sübvansiyona Karşı Telafi Edici Vergi, Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, Ek Mali Yükümlülük, Toplu Konut Fonu, Tütün Fonu, Ek Fon, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu, Çevre Katkı Payı ,Telafi Edici Vergi (İhracat), TRT Bandrol Ücreti (Ticari olmayan eşya için)
Ekonomi yönetimi gerekli gördüğü dönemlerde gerekli gördüğü ürünler için yukarıda saydığımız bazı gümrük vergisi çeşitlerini ek olarak uygulamaya koyabilir. Örneğin bir malın yurt içindeki rekabetçi fiyatı 100 TL. ama bir ithalatçı yurt dışından aynı malı 15 TL ye getirecekse adı üstünde anti damping vergisi gündeme gelecektir. Nedeni yurt içinde rekabet koşullarının zarar görmemesi, yerli üreticilerin üretim gücünün azalmasını önlemektir.
İthalat ve ihracat işletmeleri için gümrük vergisi uygulamaları son derece önemlidir. Çünkü GTİP ye göre yurt dışından getirilecek olan bir malın ek gümrük vergisi varsa girdi maliyetlerini arttıracağı için yurt içi satışlarında fiyatı yükselecektir. Bu da Pazar payı açısından önemlidir. Aynı şekilde ihracatı yapılacak olan bir malın ek vergileri olabilir. Bir ürün yurt içinde kıtlığı varsa veya arz azlığından dolayı fiyatı yüksek seyrediyorsa ihracatı en aza indirgemek için ek gümrük vergisi uygulamasına gidilmesi gerekebilir.
Yukarıdaki paragrafa örnek vermeye çalışalım. Bugün Türkiye’de otel tipi kartlı kilit üretimi yapılmıyor ve yapılması da girdi maliyetleri ile üretim maliyetleri arasındaki önemli fiyat farkıdır. Yani yerli üretici, ithal gelen kilitler için rekabet şansı neredeyse hiç bulamamaktadır. Çünkü yaptığım araştırmalara göre yurt içi üretim maliyeti, ithal fiyatının iki katına yakın. Bu durumda bu malın üretimi düşünülemez. Dolayısıyla otel tipi kilitler için ithalatı sırasında ek gümrük vergisi söz konusu olmayacaktır. Çünkü söz konusu ürün ülkemizde tüketim olarak oldukça kayda değer miktardadır. Başka bir deyişle ithalattan başka çözüm yoktur. Uzun yıllardan bu yana da bu mal aynı şekilde rekabet şansını arttıramamıştır.
Bir örnek de gıda sektöründen vermeye çalışalım. Ülkede domates fiyatları üretim miktarının yetersiz olması nedeniyle oluşan arz yetersizliği yüzünden fiyatları normalden fazla yükselmiş olabilir. Üretim hacmini yükseltmek için çiftçiye verilen destek arttırılarak maliyetlerin düşürülmesine çalışılmalıdır. Ancak ekonomik koşullar gereği bu mümkün gözükmüyorsa o zaman ihracat yasağı veya ek gümrük vergisi getirilebilir. Bu durumda domates ihracatçısının satış fiyatı artan gümrük vergisi nedeniyle düşmüş olacak ve yurt içinde satış yapmayı yeğleyecektir. Sonuç olarak domatesin yurt içi fiyatı da düşecektir ve olumlu sonuç vatandaşın cebine yansıyacaktır.
1980li yıllarda ülkemizde araba almak için para yatırıp sıraya girdiğimiz dönemde araba ithalatı yoktu ve fiyatlar son derece yüksekti. Rahmetli Turgut Özal ithalat serbestisi getirerek hem kaliteyi arttırdı hem de fiyatların yükselmesini önlemeye çalışmıştı. Ancak bu kadar çok markanın gelmesi zaman zaman tartışma konuları arasında yerini almıştır.
Gümrük vergileri ülkenin ürettiği ürün gamı, üretim miktarı göz önüne alınarak yürürlüğe girer. Yani ihracat, ülke ekonomisinin bel kemiğidir Her türlü ekonomik göstergenin olumlu gelişmesi ihracata bağlıdır. Onun da temelinde üretim yatmaktadır.
Saygılarımla
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist