Genel Terminoloji
* Bu sayfa tamamlanma aşamasındadır.
A
Açığa satış: Özellikle bazı tarım ürünlerinde, elinde mal olmayan ihracatçının yaptığı satış. Açığa mal satan, piyasada yapmayı planladığı operasyonlarla fiyatı düşürmeye çalışır.
Fındıkta “açığa satış” sistemin önemli bir parçasıdır. Açığa mal satan fındıkçıya “açıkçı”; elinde mal olup satana da “malcı” denilmektedir. Açıkçılar piyasa fiyatlarını düşürmeye, malcılar ise yükseltmeye çalışırlar.
Ad-Hoc tahkim: Uluslararası mal satışında, uyuşmazlıkların belirlenen bir kurumun tahkimiyle değil, olaya özel bir tahkim kuruluyla çözümü yolu
Alivre satış: Tarım ürünlerinde, malın hasadından önce yapılan satış anlamına gelmektedir. Buna, tüccar (ihracatçı) arasında “açığa satış” denilmektedir. Alivre satış yapanlar, mal fiyatının alçalması için de piyasada operasyonlar yapıp, karlarını maksimize etmek isterler.
Altın: Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararı’daki kategoriler itibarıyla.
– Standart işlenmemiş altın: En az 995/1000 saflıkta, nitelikleri Müsteşarlıkça (Hazine Müsteşarlığı) belirlenen barlar veya külçeler halindeki altın.
– Standart dışı işlenmemiş altın: 995/1000’den düşük (995/1000 saflık hariç) saflıkta külçe, bar, dore bar, granül, toz veya hurda şeklindeki altın.
– İşlenmiş altın: İşçilik uygulanarak ziynet veya süs eşyası haline dönüştürülmüş altın.
* TPKK 32 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’ndan alınmıştır.
Altın ihracatı: Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar Madde 7/a:
Kıymetli madenler, taşlar ve eşyaların Dış Ticaret Rejimi esasları dahilinde Türkiye’ye ithali ve ihracı serbesttir. Ancak, standart ve standart dışı işlenmemiş kıymetli madenlerin, ithal ve ihracında gümrük idarelerine beyan verilmesi esas olup, ithalat ve ihracat Rejim, Karar ve Yönetmelikleri uygulanmaz. Standart işlenmemiş kıymetli madenlerin ithali yalnızca, Merkez Bankası ile kendi mevzuatlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla Kıymetli Madenler Borsası üyesi Kıymetli Maden Aracı Kuruluşları tarafından yapılır. Ancak, Kıymetli Madenler Borsası üyesi aracı kuruluşlar ithal ettikleri standart ve standart dışı işlenmemiş kıymetli madenleri üç iş günü içinde Borsaya teslim etmek zorundadır.
Alıcısı tarafından kabul edilmeyen mallar: “Malın imhası veya terk edilmesi” halleri dışında, alıcısı tarafından kabul edilmeyen malların, aynı veya başka bedelle farklı alıcılara satış veya bu mallar yerine yeni mal ihracını ifade eden bir mevzuat terimidir (İhracat Yönetmeliği Madde 14).
Alıcı kredisi: Bazı ülkelerin, ihracatçılara destek olmak üzere, alıcı piyasalardaki “ithalatçılara” verdiği kredi. Sistem en basit şekliyle şöyle çalışmaktadır: İhracatçı alıcıyı bulur, alıcı “kredi bulursan ithal ederim” der, ihracatçı kendi ülkesindeki, genellikle Eximbank’a gider, Exim “o” ithalatçıya kredi vermeyi uygun bulursa “o” ithalatçıya kredi açılır ve ihracat, satıcı ülkenin açtığı bu krediyle gerçekleştirilir. Türk Eximbank da 2014 yılında bu ürünü uygulama kapsamı içine almıştı
Arbitraj: Üç veya daha fazla konvertibl paranın zincirleme alınıp-satılması suretiyle kazanç sağlama yöntemi olan “arbitraj”ı ihracatçılar, özellikle Türkiye’de sabit kur sistemi uygulanan dönemlerde bir “alternatif finansman aracı” olarak kullanmışlardır.
B
BEC istatistik: Türkçe istatistik literatüründe “Geniş Ekonomik Grupların Sınıflaması” olarak geçen bu tabir,
- Sermaye (yatırım) malları,
- Ara (ham madde) malları,
- Tüketim Malları ve
- Diğerleri
kategorilerini kapsamakta ve ülke ihracatının ve ithalatının genel yapısını göstermektedir.
C
Cari işlemler dengesi: Ödemeler dengesi bilançosunun dış ticaret (ihracat-ithalat dengesi), hizmetler (hizmet alımları-hizmet satımları), yatırım (net faktör) gelirleri (dış yatırım gelirleri-dış yatırım giderleri) ve cari transferler (karşılıksız olarak elde edilen dış gelirler-karşılıksız olarak yapılan dış giderler) dengelerinin toplamından oluşur.
Ülkenin cari işlemlerden elde ettiği gelirler, cari işlemlere yapılan giderlerden daha büyükse bu durum cari fazla (cari işlemler fazlası); daha küçükse cari açık (cari işlemler açığı) olarak nitelenir.
Chinese Hereke: Çinlilerin yaklaşık 20 yıl önce piyasaya sürdüğü ve pazar payı giderek genişleyen ve bugün itibariyle ciddi bir yaygınlığa ulaşan “Çin Herekesi!!!
Ç
Çatma: Türk Ticaret Kanunu’nda “İki ve daha fazla geminin çarpışması” şeklinde tanımlanmaktadır..
D
Dahilde İşleme İzni: Mevzuatta belirtilen işlemlerle sınırlı olmak üzere, Gümrük Müdürlükleri tarafından verilen izindir. Kısaltılmışı Dİİ olup, Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) ile karıştırılmamalıdır.
Dahilde İşleme Rejimi: İhracatçılara, uluslararası piyasalarda rekabet gücü kazandırmak için sağlanan bir olanaktır. Dünyada, gelişmiş ülkeler de dahil, geniş bir uygulama alanı vardır. Temel esprisi “işlenip ihraç edilmek üzere hammadde ve ara malların ithalatta alınan tüm vergilerden arındırılmış olarak (teminata bağlanarak) ithaline izin verilmesi” şeklinde tanımlanabilir.
Damp edilmiş fiyat (İngilizce “to dump”tan türetilmiştir): Dampingli fiyatla mal satışını ifade eden, ihracatçılar ve ihracatçılar arasında kullanılan mesleki bir jargon.
Deadweight ton (DWT): Bir geminin taşıyabileceği en çok ağırlıktır. Yükün, yakıtın, suyun, kumanyanın, yolcu ve gemi adamlarının kendilerinin ve eşyalarının ağırlıklarının toplamıdır
Değişim (İstatistik okuma bağlamında): Bir önceki yıla göre, değerlerdeki artı veya eksi değişim yüzdesini ifade eder.
Def’aten ödeme: Bir kerede (bir defada) ödeme.
Demir Dışı Metaller: Dünya ticareti açısından son derece önemli bir metal grubudur. Demir dışı metallerle iilgili mal satış sözleşmelerinin “İhtilafların Çözümü” ile ilgili maddesinde, Londra Metal Borsası (LME-London Metal Exchange) Tahkim Kuralları’na atıfta bulunulması, geleneksel olarak ve istisnasız bir şekilde yerleşmiş bir yaklaşımdır.
London Metal Exchange web sitesinden:
Non-ferrous metals
Aluminium
Aluminium alloy
NASAACN (North American special aluminium alloy)
Copper
Lead
Nickel
Tin
Zinc
Minor metals
Cobalt
Molybdenum
Precious metals
Gold
Silver
Demuraj: Geminin sürastarya dönemi için ödenmesi gereken bedel.
Deniz sergüzeşti (Deniz macerası): Ticaret Kanunu’nda, müşterek avaryayı düzenleyen madde şöyle başlamaktadır: MADDE 1272- (1) Ortak bir deniz sergüzeştine atılmış olan
Deniz Ticareti: Önceki yüzyıllarda olduğu gibi, 21. Yüzyılda da dünya ticareti içindeki büyük payını sürdürmektedir. Dünya ticaretinin, değer olarak % 80’i deniz yoluyla yapılmaktadır. Türkiye ihracat ve ithalatında da bu oran, seneden seneye birkaç puanlık oynamalarla % 60’lar civarındadır.
Hal böyle iken, bazı önemli Hukuk Fakültelerimizde, 1535 maddelik Türk Ticaret Kanunu’nun 471 maddelik bölümünü oluşturan “Deniz Ticaret Hukuku” müfredat dışıdır. Bu nedenle, öğrenciler, hukuk fakültelerimizden “kaptanın ve donatanın sorumluluğu”, “sürastarya”, “demuraj”, “çatma”, “müşterek avarya” gibi, uluslararası değeri de olan birçok bilgiyi alamadan mezun olmaktadırlar.
Dış ticaret birim değer endeksi: İhracat ya da ithalat birim değerlerinde meydana gelen değişimin ölçüsüdür. İki endeksin bilgi kaynağı farklıdır. Birim değer endeksleri dış ticaret istatistiklerinden hesaplanmaktadır. Birim değer endeksinde malların herhangi bir döneme ait ihracat ya da ithalat toplam değerlerinin toplam miktarlarına bölünmesiyle elde edilen ortalama birim değerler kullanılarak endeks hesaplanırken, dış ticaret fiyat endekslerinde ihracat ve ithalatçı firmalardan iyi tanımlanmış ürünlerin fiyatları alınmaktadır. Bu nedenle birim değer endekslerindeki değişim, gerçek fiyat değişiminin yanında, aynı tarife numarası altında farklı özelliklerdeki ürünlerin yer almasından da kaynaklanabilmektedir. Bir dönemde ucuz ürünler ağırlıklı olarak dış ticarete konu olmuşken, sonraki dönemde daha pahalı ürünlerin işlem görmesi ya da tersi durum nedeniyle birim değerler değişebilmektedir. (TÜİK internet sitesinden alınmıştır)
DTSŞ’ler mali mevzuatta, gümrük mevzuatında, destek/teşvik mevzuatında, Eximbank uygulamalarında öncelikli ve ayrıcalıklı bir konuma sahiptirler. Sayıları 2016 itibariyle 70 civarında (yaptıkları ihracata göre listeden çıkan firmalar veya listeye giren firmalar olmaktadır) olan bu firmalar ülkemizin toplam ihracatının yaklaşık % 40’ını gerçekleştirmektedirler.
Dış ticaretin finansmanı: Genellikle banka kredileri ve ihracatta devlet yardımları (fuar destekleri, yurt dışı ofis-mağaza destekleri vb.) olarak algılanmakla beraber, dahilde işleme rejimi vasıtasıyla sağlanan olanaklar, faktoring, vergi-resim-harç istisnaları, Exim ihracat kredi sigortası, dövizde hedge işlemleri ve daha birçok enstrüman bu kapsamda değerlendirilmelidir
Dış ticaret hadleri (Terms of Trade): En kısa ifadesiyle hracat fiyatlarının ithalat fiyatlarına oranıdır.
Dış Ticaret Verileri: TÜİK, dış ticaret verilerini, Gümrük Müdürlüklerinden alınan gümrük beyannamelerindeki verilere dayanarak hesaplamakta ve bir ay gecikmeli olarak ilan etmektedir. TÜİK verileri “resmi veri” olarak kabul edilmektedir. “Bir ay gecikme”, Avrupa standartlarına göre uygun bir süre olarak kabul edilmektedir.
Dış Ticaret Eğitimi: Ülkemizde “Uluslararası Ticaret, Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret, Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik, Uluslararası Ticaret ve Finansman, Uluslararası Ticaret ve Lojistik, Uluslararası Ticaret ve Pazarlama, Uluslararası Lojistik, Uluslararası Lojistik Yönetimi, Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık, Uluslararası İşletme, Uluslararası Girişimcilik, Uluslararası Finans, Uluslararası Finansman” adları altında verilen eğitimin üst başlığı.
Dış Ticaret Sermaye Şirketi (DTSŞ): Geriye doğru 12 aylık ihracatı 100 milyon ABD dolarını aşan firmalara Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen “statü”.
Dış ticaret birim değer endeksi: İhracat ya da ithalat birim değerlerinde meydana gelen değişimin ölçüsüdür. İki endeksin bilgi kaynağı farklıdır.
Birim değer endeksleri dış ticaret istatistiklerinden hesaplanmaktadır. Birim değer endeksinde malların herhangi bir döneme ait ihracat ya da ithalat toplam değerlerinin toplam miktarlarına bölünmesiyle elde edilen ortalama birim değerler kullanılarak endeks hesaplanırken, dış ticaret fiyat endekslerinde ihracat ve ithalatçı firmalardan iyi tanımlanmış ürünlerin fiyatları alınmaktadır. Bu nedenle birim değer endekslerindeki değişim, gerçek fiyat değişiminin yanında, aynı tarife numarası altında farklı özelliklerdeki ürünlerin yer almasından da kaynaklanabilmektedir. Bir dönemde ucuz ürünler ağırlıklı olarak dış ticarete konu olmuşken, sonraki dönemde daha pahalı ürünlerin işlem görmesi ya da tersi durum nedeniyle birim değerler değişebilmektedir (TÜİK internet sitesinden).
Dış ticaret hadleri (Terms of trade): Bir ülkenin ithal ve ihraç ettiği malların fiyatlarındaki değişmeler dolayısıyla dış ticaretten sağladığı kazançları ya da uğradığı zararları ölçmeye yarayan bir kavram. Ticaret hadleri yükselen bir ülke dış ticaretten kazanç sağlıyor, ticaret hadleri düşen veya bozulan bir ülke ise zarara uğruyor demektir. En basit tanımıyla ticaret hadleri, ihracat fiyatlarının ithalat fiyatlarına oranıdır.
Örneğin; “2013 yılı Nisan ayında 97,5 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 2014 yılı Nisan ayında da 98,6 oldu.” denildiğinde Türkiye’nin, dış ticarette geçen yılın aynı ayına göre ihracatında, ithalatına göre daha fazla kazanç sağladığı anlaşılmalıdır.
Dış ticarette kur etkisi: Bir ülkede devalüasyon veya devalüasyon etkili kur ayarlamaları yapıldığında; ihracatın, o ülkenin ihracat fiyatları ucuzladığı için artması; ithalatın ise, ithal fiyatlarının artması nedeniyle azalması ile sonuçlanan süreci ifade etmek için kullanılmaktadır.
Doz Vola: Türkiye için, karayolu ile yapılan ihracattaki en önemli teknik engellerden bir de, TIR güzergahındaki ülkelerin, Türk kamyonları için uyguladıkları geçiş kısıtlamalarıdır. Bahis konusu ülkelerden geçişi sağlayan belgeye “geçiş belgesi” veya “doz-vola” denilmektedir.
Dünya Türk İşadamları Kurultayları: Türk Dışticaret Vakfı ile Dünya Türk İşadamları Vakfı’nın ilk olarak 1996 yılında organize ettiği ve iki yılda bir aksatmadan 2006 yılına kadar sürdürdükleri ve toplamda, yurt içinden ve dışından yaklaşık 10.000 Türk işadamının ve girişimcisinin katıldığı organizasyondur. “Dünya Türk İşadamları Kurultayları”, 2006 yılında yapılan 6. Kurultay’dan sonra, bu Vakıflar tarafından TOBB’ye devredilmiştir. TOBB, bu olgunlaşmış ve kendisine emanet edilmiş organizasyonu DEİK bünyesindeki, yüzü aşkın İş Konseyi’nden biri konumuna sokmuştur. Kurultaylar eski düzen ve disiplin içinde sürdürülememiştir. 2014 yılında DEİK’in Ekonomi Bakanlığı bünyesine alınmasını takiben, bu organizasyon da, anılan Bakanlık yetki kapsamına girmiştir.
Düşük Teknolojili Ürünler (OECD tanımı/tasnifi):
Low-technology industries
Manufacturing, n.e.c. (not elsewhere classified); Recycling |
Wood, pulp, paper, paper products, printing and publishing |
Food products, beverages and tobacco |
Textiles, textile products, leather and footwear |
E
Efektif: Banknot şeklindeki bütün yabancı ülke paraları. Halk dilinde “nakit” para.
(Mevzuattaki, 32 sayılı Karar’daki tanımı)
Ekonomi Bakanlığı: 2011 yapısal reformunda formatlanmış bir kamu kurumudur. Dış Ticaret Müsteşarlığı’na Hazine Müsteşarlığı’nın “Yabancı Sermaye” ve “Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlükleri”nin katılması suretiyle oluşturulmuştur. Esas itibariyle dış ticaret ve yatırım konuları yetki alanındadır. Bu özelliği nedeniyle Ekonomi Bakanlığı’nın adı tartışma konusu olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Bakanlığın adının “Ticaret” kelimesini içermesinin daha sağlıklı bir yaklaşım olacağı dillendirilmektedir. “Makro Ekonomi” ile gerçek anlamda yetkili ve sorumlu olan kurumların ise Kalkınma Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı olduğu değerlendirilerek, eğer gerçek anlamda bir Ekonomi Bakanlığı kurulacaksa, bu Bakanlığın, bahsi geçen iki kurumun birleştirilmesi suretiyle oluşturulması gereğine vurgu yapılmaktadır.
Ekonomik Etkili Gümrük Rejimi: Gümrük Kanunu’nun 79. Maddesinde “Antrepo, dahilde işleme, gümrük kontrolü altında işleme, geçici ithalat ve hariçte işleme rejimlerinin uygulanması anlamına gelmektedir” şeklinde tanımlanmaktadır.
Eşdeğer eşya (Dahilde İşleme Rejimi terimi): İşlem görmüş ürünün elde edilmesinde ithal eşyasının yerine kullanılan ve ithal eşyası ile asgari 8 (sekiz)’li bazda gümrük tarife istatistik pozisyonu, ticari kalite ve teknik özellikleri itibarıyla aynı kalite ve nitelikleri taşıyan serbest dolaşımda bulunan eşyadır.
Eş Etkili Vergiler: İthalatta, gümrük vergisi etkisi yaratan, Toplu Konut Fonu, Özel Tüketim Vergisi ve benzeri vergilere verilen ad.
Ekonomi Müşavirliği: Hazine Müsteşarlığı’nın, Büyükelçiliklerimiz nezdinde görev yapan yurt dışı birimine verilen addır. Ekonomi Bakanlığı’nın Büyükelçilikler nezdindeki birimleri ise Ticaret Müşavirliği (Başkonsolosluklar nezdinde “Ticaret Ataşeliği”) olarak adlandırılmaktadır.
F
Faktoring: En basit anlatımıyla, ihraç edilen bir malın bedelinin ihracatçıya, faktoring şirketleri tarafından, iskontolu olarak önceden ödenmesi şeklinde tanımlanmaktadır. İhracat faktoringi yanında ithalat faktoringi de uygulanmaktadır.
FCA: Incoterms kapsamındaki “Free Carrier” teslim şekli. Kısaca “İhracatçının malı, adı belirtilen yerde taşımacıya teslim etmesiyle, teslim yükümlülüğünden kurtulması” şeklinde ifade edilebilir. Karayolu (eskiden FOT-Free on Truck) ve demiryolu (eskiden FOR-Free on Rail) ile yapılan satışlar da dahil, tüm yollar için kullanılır.
FEU Konteyner (“FEU: Forty-foot Equivalent Unit”): “40’lık konteyner” olarak
anılmaktadır.
İç uzunluk: 12,032 mt.; İç genişlik: 2,35 mt.; İç yükseklik: 2,39 mt.; Dara: 4000 Kg.;
Azami yük: 26.480 Kg.; Hacim: 67,5 m3
FEU (Twenty-foot equivalent unit) Konteyner: 40’lık konteyner
“Fındıkta iç tüketimin arttırılamaması”: Yaklaşık 25-30 yıldır bu sektörün birincil derecede önem arz eden konularındandır. “Orduda askerlerimizin ve ilkokullarda çocuklarımızın fındık yemeleri” gibi palyatif önlemlere fındık tüketiminin (daha doğrusu “önceki yıl stoklarının eritilmesi”) arttırılması şeklindeki yaklaşımlar yerine, bir yandan bu ürünümüzün “snack” olarak tüketiminin, bunun yanında, Avrupa’da olduğu gibi, ülke içi pasta ve çikolata sanayiinde tüketimi kalıcı çözüm getirecektir.
Fiktif Antrepo: Yeni gümrük mevzuatı ve uygulamalarında yer almamaktadır. Gümrüğün denetlemesi altında bulunmak şartıyla, mal sahipleri veya temsilcileri tarafından temin ve tesis edilmiş olan mahal ve depolara yükte ağır ve hacimli eşya veya uygun görülecek sair maddelerin konulmasına ithal bakımından herhangi bir sakınca bulunmadığı takdirde, Bakanlık tarafından izin verilen yerlere denir.
Bir ülkenin ithal ve ihraç ettiği malların fiyatlarındaki değişmeler dolayısıyla dış ticaretten sağladığı kazançları ya da uğradığı zararları ölçmeye yarayan bir kavram. Ticaret hadleri yükselen bir ülke dış ticaretten kazanç sağlıyor, ticaret hadleri düşen veya bozulan bir ülke ise zarara uğruyor demektir. En basit tanımıyla ticaret hadleri, ihracat fiyatlarının ithalat fiyatlarına oranıdır.
FIFO (First in-First out / İlk giren ilk çıkar): Üretime verilecek olan veya satılacak malların stoklara ilk önce giren mallardan olması gereken yöntemdir. Stoklara giren malların yine giriş sırasıyla stoktan çıkarlar.
FOB-CIF farkı
- FOB fiyatla CIF fiyat arasındaki “IF” (Sigorta ve navlun) farkı.
- İstatistiklerin, ihracatta “FOB fiyatlar”, ithalatta ise “CIF fiyatlar” üzerinden tutulması sonucu dünya ticaret hacminde ihracat ve ithalat rakamları açısından ortaya çıkan fark (Örneğin, DTÖ verilerine göre, 2012 dünya ihracatı 18,401 trilyon $; dünya ithalatı ise 18,601 trilyon $’dır. Buna göre, dünya ticaretindeki FOB-CIF farkı 2012 yılında 200 milyar $ olmuştur).
G
Geleneksel Tahkim Merkezleri: Tahkim, uluslararası ticaret alanında, gelişmiş ülkelerde yüz yıla yakın bir süreden beri yapılmaktadır. Hamburg, Londra, Paris (ICC), Bremen, Viyana, Liverpool, Chicago gibi kentlerin ticaret odaları veya ticaret borsaları, tahkimde adeta kemikleşmiş bir yapı oluşturmuşlardır. Örneğin, ülkemizin hemen hemen tekel durumunda olduğu fındık neredeyse bir asırdır Hamburg Borsası (Hamburger Warenverein) tahkim kurallarıyla satılmaktadır. Pamuk ve pamuk ipliği için Liverpool ve Bremen Ticaret Borsaları; tahıl için Chicago; demir dışı metaller için Londra Metal Borsası; kuru meyveler ve kakao-kahve için Hamburg Ticaret Borsaı, bu ürünler için geleneksel tahkim merkezleridir.
Greenfield yatırım: İster yabancı sermaye ister yerli sermaye yatırımı olsun “yeni bir tesis inşaası-üretim yapılması-istihdam sağlanması” eksenindeki yatırımlar bu adla anılmaktadır. Kulağa pek de hoş gelmeyen “sıfırdan yatırım” olarak da adlandırılmaktadır.
Greenfield yatırım: Üretime yönelik yatırım. Örneğin; yeni bir çimento fabrikası kurulması için yapılan yatırım “greenfield” yatırımdır. AVM kurulması ise greenfield yatırım değildir.
Göçmen Transferleri (Ödemeler Dengesi içinden bir terim): Bir başka ülkeden ülkemize göç eden kişilerin yurtdışındaki varlıklarının ülkemize aktarımına ilişkin tutarlarını içermektedir.
Gümrük Antreposu: Günlük konuşmada “antrepo” olarak kullanılmaktadır. Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliği ile Tebliğ ve Genelgelerde, deyim yerindeyse “yüzlerce defa” anılan bir ifadedir. Türkiye’ye mal giriş ve çıkışlarında yaşamsal önemi olan, son derece işlevsel konumdadır.
Gümrük Beyannamesinin İhracatçı Birliğine onaylattırılması:
“İhracat Yönetmeliği
MADDE 5 –(1) İhracat işleminin başlaması için ihracatçıların, İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine onaylattıkları gümrük beyannamesi ile ihracatın yapılacağı gümrük idaresine başvurmaları gerekir.”
Gümrük vergisi ve KDV’nin teminata bağlanması: Dahilde İşleme Rejimi başta olmak üzere, içinde “geçici ithalat” unsuru barındıran işlemlerde, ithalat esnasında tahakkuk eden gümrük vergisi ve KDV’nin tahsil edilmeyerek teminat alınması ve ihracat (veya yurt dışı edilme işlemi) gerçekleştiğinde teminatların firmaya iade edilmesi işlemini ifade etmektedir.
Gümrüklerde tek belge sistemi: AB ile uyumlu Gümrük Kanunu’nun 1999 yılında yürürlüğe girmesine kadar Gümrük Giriş Beyannamesi ve Gümrük Çıkış Beyannamesi olarak iki ayrı belge ile yapılan ithalat ve ihracat işlemleri, 1999’dan sonra “Gümrük Beyannamesi” adı altında tek belge kullanılarak yapılır hale getirilmiştir
Gümrük antrepo rejimi:
Gümrük Kanunu madde 93:
Gümrük antrepo rejimi;
- a) İthalat vergilerine ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmamış ve serbest dolaşıma girmemiş eşyanın,
- b) Gümrük antreposuna alınması halinde ihracata ilişkin önlemlerden yararlanabilecek serbest dolaşımda bulunan eşyanın,
bir gümrük antreposuna konulmasına ilişkin hükümleri belirler.
Gümrük Birliği Kararı: Türkiye ile AB arasında gümrük birliği tesis eden 1/95 Sayılı “Ortaklık Konseyi Kararı (Gümrük Birliği Kararı)”nı ifade etmektedir. Bu bakımdan, Gümrük Birliği’nin hukuki formatı, kamuoyunda ifade edildiği üzere bir “Antlaşma” değil, “Karar” niteliğindedir.
Bu husus, 1/95 sayılı Kararın başlangıç bölümünde;
“AT – Türkiye Ortaklık Konseyi,
6 Mart 1995’te Brüksel’de Yaptığı Toplantıda
Aşağıdaki Kararı Almıştır”
şeklinde ifade edilmektedir.
Gümrük Hatları:
Gümrük Yönetmeliği Madde 180:
– Kırmızı hat; eşyanın muayenesi ile birlikte belge kontrolünün de yapıldığı hattır.
– Sarı hat; muayeneye gerek görülmeksizin eşyaya ait beyanname ve eklerinin doğruluğunun ve birbiriyle uygunluğunun kontrol edildiği hattır.
– Mavi hat; yetkilendirilmiş yükümlü sertifikasına veya Bakanlıkça belirlenen onaylanmış kişi statüsüne sahip kişilerin yararlandığı ithalatta veya ihracatta, eşyanın tesliminden önce belge kontrolüne veya muayeneye tabi tutulmadığı hattır. Mavi hatta işlem gören ithalat beyannamesinin belge kontrolü ve gerekli görülmesi durumunda muayenesi Bakanlıkça belirlenen hallerde eşyanın tesliminden sonra yapılır.
– Yeşil hat; eşyanın belge kontrolüne veya muayeneye tabi tutulmadığı hattır.
H
Hamburg Waren-Verein: Dünya kabuklu meyveler ticaretinde, yüz yıldır tahkim merciidir. İçinde, en önemli tarımsal ihraç ürünümüz olan fındığın da yer aldığı, yıllık yaklaşık 10 milyar $ seviyesindeki uluslararası ticaret ile ilgili uyuşmazlıklar bu kurumun tahkiminde sonuçlandırılmaktadır.
Halı ekspertiz raporu: Halı ihracatı için gerekli olan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen belge.
Hüdayı (hüdai) nabit: Doğada, Allah tarafından yetişen nebatlar. Tabiatta kendiliğinden yetişen bitkiler. Kendi kendine yetişen bitkiler. Örnek: Doğada kendiliğinden yetişen bazı mantar türleri; madımak, keçiboynuzu, atkestanesi vb.
I
ICC (International Chamber of Commerce): Uluslararası Ticaret Odası. Merkezi Paris’te olan bu kurum, tahkim organı olma gibi diğer faaliyetleri yanında, teslim şekilleri (güncel olanı “ICC Incoterms 2010”) ve akreditif ile ilgili uluslararası kuralları (güncel olanı “ICC UCP 600”) belirlemekte, dünya ticaretine ihtiyari (isteğe bağlı) uygulama olarak sunmaktadır.
ITC ve ICC tip sözleşmeleri: Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) ile Uluslararası Ticaret Odası’nın (ICC) hazırlayarak dünya ticaretinin faydalanmasına sundukları tip mal satış sözleşmelerini ifade eder. Bu metinlere adı geçen kurumların web sitelerinden ulaşılabilmektedir.
ITC (International Trade Center): Uluslararası Ticaret Merkezi, dünya ticaretinin belkemiğini oluşturan “sözleşmeler” konusunda, ICC’nin hizmetine benzer bir işlev üstlenmiştir. ITC’nin mal ticaretine ilişkin olarak hazırladığı “tip sözleşmeler” 19 trilyon dolar (2014’ün yaklaşık değeri) civarında bir yıllık hacim yaratan ticari ilişkilere mukavelevi bağlamda yön vermektedir. Bu sözleşmeler örnek ve niteliğinde olup, uyulması zorunlu değildir. Ancak uluslararası ticaret yapanlara sunulmuş önemli bir imkandır.
ITC Model Contracts: Merkezi Cenevre’de bulunan Uluslararası Ticaret Merkezi’nin, dış ticaret yapan firmalara önerdiği “tip” sözleşmeler. Anılan kurumun internet sitesinden ulaşılabilir.
İ
İhracat Seferberliği: Ülkemiz dış ticaret literatürüne 1. Özal Hükümeti (Aralık 1983) ile girmiştir. O günler ve takip eden yıllar için, artıları ve eksileriyle birlikte çeşitli seferberlikler yapılmıştır. Ancak, tüm hükümet programlarında “ihracata dayalı kalkınma modeli”nin büyüme ilkesi olarak alındığı bir ülkede, artık yeni ihracat seferberliklerden bahsetmek yerine, rahmetli Sakıp Sabancı’nın ifade tarzıyla “üretim, üretim, üretim”den bahsetmek daha rasyonel bir yaklaşım olacaktır. Zira üretimsiz ihracat, bizimki gibi ithalata bağımlı olacaktır.
İhracat stratejisi: Mülga Dış Ticaret Müsteşarlığı (bugünkü Ekonomi Bakanlığı) tarafından belli aralıklarla yapılan, ancak uygulamada genellikle kurumlararası yetki çatışmasına kurban giden, birkaç yılı kapsayan stratejik planlar. Son olarak ise 2023 yılı stratejik planı bir hükümet belgesi haline getirilmiştir. Hedef 2023 yılında 500 milyar $ ihracattır.
İhracatçı Birlikleri gelir kaynakları: Mevzuat gereği, fiili ihracat gerçekleşmeden önce ihracatçıların gümrük beyannamelerini onaylamakta ve bu işlemden “nisbi aidat” adı altında bir kesinti yapmaktadır. İhracatçı Birliklerinin bütçesinin temelini de nisbi aidatlardan temin edilen mali yapı oluşturmaktadır. İhracatçı Birliklerinin, bunun dışında, cüz’i miktarlarla “giriş” ve “yıllık” aidatlar ile hizmet ücretleri tahsil etmektedirler.
İhracatçı Birliklerine ödenen nisbi aidat: İhracatçılarımız, fiili ihracatlarını gerçekleştirmek üzere gümrük müdürlüklerine gitmeden, beyannamelerini İhracatçı Birliklerine onaylatmak zorunluluğundadırlar. İşte bu aşamada, 5910 sayılı “Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun”un 18. Maddesi uyarınca FOB bedelin asgari on binde ikisi ile azami binde biri olarak kesilen bedel, nisbi aidattır. İhracatçı Birlikleri bu oranı genellikle tavandan uygulamaktadır.
İhracatta Devlet Yardımları (“State Supports”): Uluslararası kuruluşlara karşı yükümlülüklerimize aykırılık oluşturmayan, kaynakları genel bütçeden ödenen destekler (yardımlar).
DTÖ ve AB, ülkemizin uyguladığı ve adına “performansa dayalı teşvik” denilen ihracatta vergi iadesi sisteminin kaldırılması konusunda 1980’lerin ortasından itibaren baskı uygulamaya başlamıştır. Bunun üzerine, uzun bir süreçten sonra, Türkiye 1.1.1995’ten itibaren “State Supports” sistemine geçmiştir.
Dünya ölçeğinde ne kadar ticari işlemin “sözleşme” temelinde olduğuna ilişkin bir istatistik bulunmamaktadır. Ancak, Türkiye için şu söylenebilir. Ülkemizin batısı ile ticari ilişkilerde sözleşme ne kadar yapılıyorsa, doğusuna gittikçe (Japonya, Avustralya gibi ülkeler hariç) sözleşme kültürü o ölçüde azalmaktadır. Bu durumda, müdebbir bir dış ticaretçinin proforma fatura düzenlemede uzman olması, sözleşmesiz ortamın sıkıntılarını minimize edecektir.
İhracatta Devlet Yardımları: Konsepti giderek çeşitlenmektedir. DTÖ ve AB’nin baskıları sonucunda “performansa dayalı teşvikleri” terk etmemizden sonra (1995 ve sonraki dönem) uygulamaya konulan devlet yardımlarına son olarak 25 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/4 sayılı Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu Tebliği ile “Film Sektörü” de dahil edilmiştir
İhracatın ithalatı karşılama oranı (Export-import ratio): Bir ülkeni net ihracatçı bir ülke mi, yoksa net ihracatçı bir ülke mi olduğunu gösteren veridir. Kısaca “karşılama oranı” da denilmektedir. Bu oran % 100’ün altında ise, o ülkenin ihracatı daha fazla, üzerinde ise ihracatı daha fazladır. Türkiye’nin cari açığındaki en önemli kalemdir.
İhracatın ithalatı karşılama oranı (Export-import ratio): Bir ülkenin, dış ticaretteki yapısının temel göstergesi. Bu oran % 100’ün üzerindeyse o ülke “net ihracatçı”, altında ise “net ithalatçı” olarak nitelendirilmektedir.
İhracat Teşvik Belgesi Kodları:
DİİB (D1 Belgesi): DİR’in klasik (geleneksel) uygulamasına ilişkin belge.
DİİB (D3 Belgesi): İhracat Sayılan Yurt İçi Satış ve Teslimler için düzenlenen belge.
H Belgesi: Hariçte İşleme izin Belgesi
İhracat Kredi Sigortası: Türk Eximbank tarafından ihracatçıların kullanımına sunulan bir üründür. Kısaca, “ihracat bedelinin ihracatçıya ödenmesinin garanti altına alınması” şeklinde tanımlanabilir. Faktoringle karıştırılmamalıdır.
VRHİ Belgesi: Vergi, resim, Harç İstisnası Belgesi
İhracat Kredi Sigortası: Türk Eximbank’ın temel ürünlerinden olup, ülke riskine göre değişen oranlarda prim alınarak “ihracat bedeli dövizlerin tahsilini teminat altına alan” bir sistemdir. Dış ticareti “mukayeseli öğreti” ile alanlar açısından, hukuki açıdan değil, ancak işlevsel açıdan faktoringle karşılaştırılabilir.
İhracı Yasak Mallar: Ülke ekonomisi için önem arz eden bazı ürünlerin ihracı yasaktır. Bu ürünler, “Kanun”, “Bakanlar Kurulu Kararı” ve “Uluslararası Antlaşmalar”la belirlenmekte ve “İhracı Yasak Mallar Listesi” adı altında, Ekonomi Bakanlığı’nın bir Tebliği ile yayımlanmaktadır.
İhracatçılarımızın, bağlantılarını kurmadan önce bu listeye göz atmalarını önermekteyiz. Örneğin, her hangi bir ülkeye “toz salep” satan bir firmamız, her türlü formda salebin ihracının yasak olduğunu bilmiyorsa, alıcıya cezai şart ödemek de dahil, büyük sıkıntılar çekecektir.
İhraç edilen malın yurt dışında imha edilmesi: İhracat Yönetmeliği’nde, 15.maddede “Alıcısına teslim edilemeyen mallar ve malların terk edilmesi” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca, imha-terk taleplerinin, durumu gösteren belgelerle Ekonomi Bakanlığı, İhracat Genel Müdürlüğü’ne yapılması gerekmektedir. Konu, vergi tahakkuku (matrahtan düşme) açısından da önemlidir. Maliye Bakanlığı’nın, bu gibi durumlarda “imhanın gerçekleştirildiği ülkedeki konuyla ilgili yetkili makamların bilgisi veya gözetimi dahilinde yapılmış olması halinde o ülke makamlarından alınacak tutanak ve benzeri resmi evraklar veri olarak kullanılabilecektir.” şeklinde bir yaklaşımı bulunduğunu da eklemekte fayda görmekteyiz.
İthalat Rejimi Kararı: Hukuki formatı “Bakanlar Kurulu Kararı” olan ve esas itibariyle Türkiye’nin “ithalat sistemi”nin kurallara bağlandığı ve ithalatta alınacak vergilerin listeler halinde belirlendiği, “31 Aralık” Resmi Gazetelerinde takip eden yıl için yenilenen ve yayımlandıktan sonraki yıl içinde de sıklıkla değişikliğe uğrayan mevzuat.
İnovasyon: Günlük konuşmamızda, maalesef yer eden ve hemen hemen hepsinin Türkçemizde karşılığı olan “parametre, metafor, paradigma ve benzeri birçok kelime” yanında “inovasyon” veya “inovatif” kelimeleri de, entelektüel olmanın bir şartı imiş gibi kullanılmaktadır.
Türkçede inovasyon denildiğinde anlamayacak çok insanımız varken, “yenilik” veya “yaratıcılık” kelimelerini tüm insanlarımız anlayacaktır.
İnovasyon (OECD ile Eurostat’ın birlikte yayınladığı Oslo Kılavuzu’ndan): Yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün (mal ya da hizmet), veya sürecin; yeni bir pazarlama yönteminin; ya da iş uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel yöntemin uygulanmasıdır.”
J
Jeotermal enerji: Jeotermal (jeo-yer, termal-ısı anlamına gelir) yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır. Jeotermal enerji de bu jeotermal kaynaklardan ve bunların oluşturduğu enerjiden doğrudan veya dolaylı yollardan faydalanmayı kapsamaktadır. Jeotermal enerji yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmez, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji türüdür.
Joseph Schumpeter: Günümüzde, girişimcilik teorisindeki hakim görüş “risk almak ve yenilikçilik” olarak tanımlanmakla beraber, 20 yüzyılın başlarında (1919) Avusturya Maliye Bakanı olarak da görev yapan girişimciliği yalnızca “yenilik ve yenilikçilik” olarak tanımlayan ekonomist.
K
Karşılıklı Ticaret (Counter trade): Takas, bağlı muamele, off-set, kliring gibi, karşılıklı edimlerin kısmen veya tamamen mal ile yapıldığı dış ticaret işlemidir.
Kabul kredili ödeme: İhracat bedeli dövizin, bir poliçeye bağlanarak, malın tesliminden bir süre sonra ödenebilmesine olanak sağlayan yöntem. “Mal mukabili ödeme”nin de bir adım ötesinde ithalatçı lehine olan bir türdür. Eski mevzuattaki “kredili ihracat” teriminin, bankacılık terminolojisi açısından karşılığı sayılabilir.
Kısmi çarter sözleşmesi: Günlük konuşmada ve mesleki sohbetlerde şöyle ifade edilebilir: Kısmi çarter, geminin, taşıtanın (ihracatçının veya ithalatçının) talep ettiği belli bir yerinin (belli depo veya depoların vb.) taşıtana tahsisidir.
Kıymetli madenler, taşlar ve eşyalar: Bunlarla ilgili dış ticaret rejimi, TPKK Hakkında 32 sayılı Karar’ın 7. Maddesinde düzenlenmiş olup; ayrıca, Hazine Müsteşarlığı’nın bu konudaki Tebliğleri ile TCMB’nin I-M sayılı Genelgesi ayrıntılara ilişkin hükümler içermektedir.
Kıymetli taşlar-Kıymetli eşya (TPKK’dan):
Kıymetli taşlar: Elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet ve inci.
Kıymetli eşya: Kıymetli madenler veya kıymetli taşlardan yapılmış ya da bunları içeren
eşyalar.
Kırkambar Sözleşmesi: Gemi taşımacılığında, malın, kısmi çarter sözleşmesinin aksine, gönderenin (ihracatçı) istediği yere değil, geminin herhangi bir yerine konulacağına dair navlun sözleşmesi.
Kurumsal tahkim: Uluslararası mal satışında, uyuşmazlıkların belirlenen bir kurumun tahkim kuralları ve tahkim kurullarıyla çözümü. Örneğin, sözleşmede, ihtilafların çözümünde “Viyana Ticaret Odası” tahkim merkezi olarak belirlenmişse, burada bir “kurumsal tahkimden” bahsedilecektir.
KUK toplantısı: Karma Ulaştırma Komisyonu toplantısı (Özellikle, karayolu ile geçişleri düzenleyen ikili anlaşmalar).
Konsinye ihracat (İhracat Yönetmeliği’ndeki tanım): Kesin satışı daha sonra yapılmak üzere yurt dışındaki alıcılara, komisyonculara, ihracatçının yurt dışındaki şube veya temsilciliklerine mal gönderilmesini ifade eder. Yaş meyve ve sebze ihracatının hemen hemen tamamı, ürünün ticari yapısı nedeniyle konsinye olarak yapılmaktadır.
Kombine taşımacılık: Bir ihraç malının, birden fazla araçla (örneğin, önce gemi, daha sonra, aktarma yapılarak karayolu ile) taşınmasına verilen addır.
Konteyner Gemileri:
Dünya ölçeğinde 2014 yılı itibariyle yapılan 19 trilyon dolarlık mal ticaretinin yaklaşık % 80’i deniz taşımacılığı yoluyla gerçekleştirilmektedir. Türkiye ihracat ve ithalatında ise bu oran % 60’lar dolayındadır. Bu nedenle konteyner gemileri her geçen gün kapasite arttırarak sahneye çıkmaktadırlar. Son yıllardaki “kapasite rekorları” şöyledir:
Yıl Firma adı Gemi adı Kapasite (TEU Konteyner)
2011 Maersk Emma Maersk 15.000
2012 CMA-CGM Marco Polo 16.000
2013 Maersk McKinley Maersk 18.000
2014 MSC Dördüz Gemi 19.200
Konteyner tipleri:
20’likler: “Standart”, “Open Top”, “Flat Rack”, “Soğutuculu”
40’lıklar: “Standart”, “High Cube”, “Open Top”, “Flat Rack”, “Soğutuculu”
Küpeşte: Incoterms 2010’dan önce, FOB teslim şekli açısından önemli bir terimdir. Geminin “kenarlığı” denilebilecek bölümü. Incoterms 2010’dan önceki FOB uygulamasında satıcının teslim etme yükümlülüğünün bittiği, alıcının teslim alma sorumluluğunun başladığı nokta (veya “çizgi”).
L
M
Mahreç: Malın tedarikinin yapıldığı, ihraç edildiği, sevkiyatının yapıldığı ülke. Örneğin, Türk menşeli bir malın mahreç ülkesi Tunus olabilir. Gümrük mevzuatımızda sıklıkla rastlanan terimlerdendir.
Malcı / Açıkçı: Özellikle tarım ürünlerinde kullanılan bir tabirdir. Elinde mal olmadan satış yapana “açıkçı”; önce malı temin edip ihracat satışını (fiyat teklifini) bundan sonra yapana da “malcı” denilmektedir. Açıkçı, piyasa fiyatlarının düşmesi; malcı ise yükselmesi yönünde pozisyon alır.
Mal mukabili ödeme (Cash against goods): İthalatçının, ihracatçıya olan borcunu, yani mal bedelini, malı teslim aldıktan sonra ödemesini ifade etmektedir.
Manav: Fındık ticaretinde aracı-tüccar ve/veya komisyoncu konumunda olanlara verilen ad.
Menşe: Malın üretildiği ülke. Mahreç ülke ile karıştırılmaması gerekmektedir. “Mahreç” terimi ile ilgili örneği burada da verelim: Örneğin, Türk menşeli (bazı metinlerde yanlış olarak “menşeili” olarak yazılmaktadır) bir malın mahreç ülkesi Tunus olabilir.
“Milli katılım” (Yurt dışındaki fuarlara): Ekonomi Bakanlığı, her takvim yılı için “ülke standı” (veya “ülke pavyonu”) ile katılınılacak fuarları, bir önceki yıl kararlaştırarak duyurmaktadır. Bunun anlamı, “o” fuara, Türkiye’nin, belli bir alan içinde tüm firmaların ürünlerini bir arada sergileyecek bir düzende katılmalarıdır. Bu tür organizasyonlara katılan firmalara, fuar destekleri, bireysel katılıma oranla daha fazla yapılmaktadır.
Milli katılım dışında fuar desteği sağlanan fuarlar ise “bireysel katılımın destekleneceği fuarlar” adı altında, yine aynı Bakanlık tarafından duyurulmaktadır.
Model Contracts of ITC: Uluslararası Ticaret Merkezi’nin dünya ticaretine sunduğu tip kontratlar. Örnekleri ITC web sitesinden bulunulabilir.
Münhasır temsilcilik/sözleşme vb. (Exclusive agency/contract): Bir ticari ilişkide “tek yetkili temsilciliği” (veya buna ilişkin sözleşmeyi) kasteden deyim.
Mülkiyeti devreden “telafi edici” sözleşme: TÜİK istatistiklerinin “Sözleşme Türlerine Göre İhracat-İthalat” ayrımında da yer alan, malın mülkiyetinin alıcıdan satıcıya geçtiği, alışılagelmiş mal alım-satım sözleşmesi. TÜİK tam olarak “Mülkiyeti devreden telafi edici sözleşme- doğrudan satın alma-satma” ibaresiyle yer vermektedir.
Müteahhitlik hizmetleri gelirleri: Hizmet ihracatı içinde değerlendirilen bir kalem olup, yurt dışındaki inşaat faaliyetlerinden sağlanan döviz gelirlerini ifade etmektedir.
Müşterek Avarya: “Müşterek Avarya”nın TTK’da nasıl lafızlandırıldığından bahsetmiştik. İngilizcesi “General Avarage” olan müşterek avarya, deniz ticaretindeki önemli ve keyifli konulardan biridir. “Denizde karşılaşılabilecek bir tehlike anında, gemiyi kurtarabilmek için kaptanın, geminin batmasını önlemek amacıyla bazı yükleri denize atması ve bu suretle oluşan zararın diğer yük sahipleri ve donatan tarafından, belirlenecek oranlar dahilinde karşılanması” olarak tanımlanabilir. Müşterek avaryaya bağlı olarak, dispeç, dişpeççi, garame gibi terminolojik bilgilere de sahip olunması gerekmektedir.
Müşterek Avarya (General Average): En basit anlatımıyla, denizde bir tehlike anında, geminin selameti açısından, kaptanın inisiyatifiyle bazı yüklerin denize atılması ve denize atılan yüklere ilişkin zararın, donatan, gemi işleticisi ve gemideki diğer yük sahipleri tarafından karşılanmasıdır.
N
Navlun: Dış ticaret terminolojimizdeki çift anlamlı ibarelerdendir. Esas olarak “taşıma ücreti”ni ifade etmek için kullanılmakla beraber, “yük”ün eş anlamlısı olarak da kullanılmaktadır.
Net ihracatçı: İstikrarlı bir şekilde ithalatından fazla ihracat yapan ülkelere “net ihracatçı”, bunun tersi konumundaki ülkelere de “net ithalatçı” denilmektedir. Bu, bir ülkenin genel verileri açısından böyle olup, ikili ticaret bağlamında da böyledir. Örneğin, ülkemizin Almanya’ya yaptığı ihracat ithalatından az ise, bu durum, Türkiye-Almanya ticaretinde “Türkiye net ithalatçıdır” şeklinde tanımlanır. Ürün ve sektör bazında da aynı ifade geçerlidir.
Net ihracatçı / net ithalatçı: Bir ülkenin genel veya herhangi bir sektördeki ihracatı (veya ithalatı) düzenli olarak fazla veriyorsa, o ülkeye (toplam ithalat veya ihracatı için veya belirli bir sektördeki ithalat ve ihracatı için) net ihracatçı (veya net ithalatçı) denilmektedir.
Nitelikli Sanayi Bölgeleri (QIZ-Qualified Industrial Zones): ABD-İsrail Serbest Ticaret Anlaşması’na (STA) dayanarak, Ürdün-İsrail sınırında kurulanı, ne bilinen ve en başarılı örneğidir. İki ülkenin ortak topraklarının olduğu bir bölgedir ve buradan ticari mallar Amerika Birleşik Devletler pazarlarına kota sınırlaması, gümrük, üretim veya tüketim vergisi veya herhangi bir mukabil istifadenin gereği görülmeden girebilmektedir. 1990’larda Türkiye’de de bu konuda çalışmalar yapılmış, ancak sonuçlandırılamamıştır.
Nisbi aidat: 5190 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında 5910 sayılı Kanun’un 18 maddesinde “Nispi Ödeme” adı altında düzenlenmiştir. İlgili fıkra şu şekildedir.
“Nispi ödeme, ihracat işlemleri üzerinden FOB bedelin asgari on binde ikisi ile azami binde biri arasında tahsil edilir.”
Tahsilat genellikle üst seviyeden yapılmaktadır. İhracatçı Birliklerinin temel bütçe kaynağıdır.
O
Orta Düşük Teknolojili Ürünler (OECD tanımı/tasnifi):
Medium-low-technology industries (Orta düşük teknoloji)
- Building and repairing of ships and boats
- Rubber and plastics products
- Coke, refined petroleum products and nuclear fuel
- Other non-metallic mineral products
- Basic metals and fabricated metal products
Ö
Ödeme Şekilleri: Dış ticaret öğretisinin ana ögelerindendir. Beş adet temel ödeme yöntemi bulunmaktadır. Bunlar (ihracatçının en lehine olandan, ithalatçının en lehine olanlara doğru):
- Peşin döviz veya prefinansmanla ödeme
- Akreditifle ödeme
- Vesaik mukabili ödeme
- Mal mukabili ödeme
- Kabul kredili ödeme
P
Panel: “Ticaret politikası önlemleri” nedeniyle kendilerine karşı haksız uygulama yapıldığını iddia eden ülkeler, Dünya Ticaret Örgütü’ne başvurup “panel” (bir tür dava) açma hakkına sahiptirler. Panel, aleyhine ticaret politikası uygulanan ülke lehine sonuçlandığı takdirde, ilgili ülke yaptığı uygulamayı sonlandırmak durumundadır.
Patoz: Fındığın dış kabuğunu (yeşil kabuğunu) ayırmak için kullanılan tarım makinesi
Parite: İki döviz arasındaki değer (kıymet) oranı.
Performansa dayalı teşvik: DTÖ tarafından kabul edilmeyen, bir haksız rekabet unsuru olarak görülen ve 1990’lara kadar ülkemizin de uyguladığı “vergi iadesi” türü ihracat teşvikleri. KDV iadesi ile karıştırılmamalıdır.
Per capita income (kişi başına gelir): Kişi başına gelir hesabı ülkenin GSYİH’sının ülke nüfusuna bölünmesiyle bulunan sanal bir gösterge, basit bir ortalamadır. Yıllık geliri bu ortalamanın çok üstünde ya da çok altında olan birçok kişi vardır. O nedenle kişi başına gelir bize sadece bir ortalama verir, ondan öteye bir anlam taşımaz (Mahfi Eğilmez’in internet sitesinden).
Performansa Dayalı Teşvik: Tipik örneği, Türkiye’nin, özellikle 70’li ve 80’li yıllarda aşırı ölçülerde uyguladığı “ihracatta vergi iadesi sistemi”dir. Sektörlere göre değişen oranlarda “nakdi ihracat primi” olarak ifade edilebilir. 1995 yılının başında bu sistem terkedilmiş ve ihracatta performansa dayalı nakdi teşvik sistemi sona ermiştir.
Performansa dayalı teşvik: “Doğrudan teşvik” olarak da ifade edilen, yapılan ihracatın değerinin belli bir yüzdesinin ihracatçıya “doğrudan ödenmesi” şeklindeki uygulamaya verilen isimdir. Türkiye’de, “devlet yardımları” öncesindeki “vergi iadesi uygulaması, performansa dayalı teşvik sisteminin tipik örneğidir.
Performansa dayalı teşvik: DTÖ’nün yasakladığı ve bizim de 1994 yılı sonu itibariyle terk ettiğimiz ve ülkemizde “vergi iadesi” (KDV iadesiyle karıştırılmamalıdır) olarak bilinen, “ihracatçıya, ihracat bedelinin belli bir oranının (bu oran 1970’lerde % 70’e kadar çıkmıştır -mobilya ihracatı için-) nakit olarak ödenmesi” olarak kısaca tanımlanabilecek teşvik sistemi.
Proforma fatura: Özellikle “sözleşme kültürüne” uzak firmalarla girilen ticari ilişkilerde, sözleşme titizliği ile hazırlanması gereken, şekil şartına tabi olmayan, bir “satış teklifi” (hukuki terimle “icap” veya “öneri”) niteliğindeki fatura türü.
R
Risk sermayesi (Venture capital): Dinamik, yaratıcı; ancak, finansal gücü yeterli olmayan girişimcilerin yatırım fikirlerini gerçekleştirmeye olanak tanıyan bir yatırım finansmanı biçimi olarak tanımlanmaktadır.
RO-LA taşımacılık: Karayolu yük taşıma araçlarının (TIR-Kamyon) demiryolunda vagon üstünde taşınması biçimidir. Türkçe karşılığı “yürüyen yol” demektir. Almanca “Rollende Landstrasse”nin kısaltılmışıdır.
RO-RO (Açılımı: Roll-on Roll-off): Ülkemizin, 20 yıl kadar önce RO-RO taşımacılığa yönelmesinin temelinde, Avusturya üzerinden geçişlerde yaşanan sıkıntılar yatmaktadır. UND (Uluslararası Nakliyeciler Derneği), Avusturya geçişlerini by-pass etmek amacıyla önceleri Çeşme-Koper ve Çeşme-Trieste hattı olmak üzere RO-RO seferlerini başlatmış ve bu alanda Türk dış ticaret tarihinin önemli başarılarından birine imza atmıştır.
S
Sabit yatırım tutarı: Yatırımlarda Devlet Yardımları mevzuatında sıklıkla rastlanan kilit kavramlardandır. “Arazi-arsa, bina-inşaat, makine ve teçhizat ile diğer yatırım harcaması kalemlerinin toplamı” olarak ifade edilmektedir.
Sanayi Ürünlerinde “Yeni” Sınıflandırma: OECD’nin sanayi ürünlerindeki yeni sınıflandırması şu şekildedir:
Sanayi ürünleri üretim ve ihracat istatistikleri bir süredir, dünya genelinde ve Türkiye’de;
– İleri teknolojili ürünler
– Orta yüksek teknolojili ürünler
– Orta düşük teknolojili ürünler
– Düşük teknolojili ürünler
başlıklarıyla da tutulmakta, ülkelerin yenilikçilikteki durumları da bu istatistiklere yansımaktadır. İlk kategorideki ürünlerin ihracat içindeki payı % 30’un üzerinde olan ülkeler de doğal olarak, yenilikçilikte güçlü ülkeler olarak kabul edilmektedir.
Sektörel Dış Ticaret Şirketi (SDŞ): KOBİ’lerin ihracata yönelmeleri için uygulamaya konulmuş bir şirket modelidir. DTSŞ’lere tanınan olanaklara paralel imkanlara sahiptirler. Ancak, DTSŞ Modeli’nin başarısına ulaşamamıştır.
SDŞ’ler 1990’lı yılların ilk yarısında uygulamaya konulmuş bir modeldir. KOBİ’lerin ihracata yönlendirilmesi için kurgulanmış olmakla beraber, Dış Ticaret Sermaye Şirketleri kadar kurumsallaşamamışlardır. DTSŞ’ler toplam ihracatımızın % 40’lık bir bölümünü gerçekleştirirlerken, değişkenlik göstermekle beraber sayıları 10 civarında olan bu şirketler ihracatımızın ancak yaklaşık % 1,5’luk bir bölümünü gerçekleştirmektedirler. Eğilim “aşağıya” doğrudur.
Serbest Bölge İşletici Firması: Serbest bölgenin yerli veya yabancı özel sektör veya kamu tarafından işletilmesi halinde, bölgeyi işleten (işletmeci) kuruluşu ifade etmektedir.
Serbest Bölgeler ve DİİB: Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) kapsamında Türkiye Serbest Bölgelerine yapılan ihracatla DİİB’ler kapatılmamaktadır. Bu gibi durumlarda kapatma işleminin yapılabilmesi için, ürünün serbest bölgelerden 3 ay içinde, Türkiye dışında bir ülkeye ihraç edilmesi şart koşulmaktadır.
Supalan: Vasıta üstü gümrük muayenesi.
Stratejik Yatırımlar (İlgili mevzuattan):
“Aşağıda yer alan kriterlerin tamamını birlikte sağlayan, ithalat bağımlılığı yüksek ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar stratejik yatırım olarak değerlendirilir.
- a) Asgari sabit yatırım tutarının elli milyon Türk Lirasının üzerinde olması
- b) Yatırım konusu ürünle ilgili yurtiçi toplam üretim kapasitesinin ithalattan az olması.
- c) Bakanlıkça belirlenecek esaslar çerçevesinde, belge konusu yatırımla sağlanacak katma
değerin asgari yüzde kırk olması.
ç) Yatırım konusu ürünle ilgili olarak son bir yıl içerisinde gerçekleşen toplam ithalat
tutarının elli milyon ABD Dolarının üzerinde olması.”
Sıcak Para: Çok çeşitli tanımları olmakla beraber, en anlaşılır olanlarından biri şudur:
Ülkelerarasındaki faiz oranlarındaki ve döviz kurlarındaki değişmeleri yakından izleyerek spekülatif amaçlı portföy yatırımlarında bulunulmasıdır. Sıcak para akımları, başlangıçta paranın aktığı ülkede ödemeler bilançosu üzerinde olumlu etkide bulunmakta, fakat zamanla aşırı nakit girişleri, ulusal paranın aşırı değerlenmesine neden olmaktadır. Göreli olarak ucuzlayan ithalat mallarına talep artmaktadır.
Ş
Şirket evlilikleri: Ulusal ve uluslararası alandaki şirket birleşmelerine verilen addır. Son 15-20 yıl zarfında dünya genelinde son derece “popüler” hale gelmiştir. Bir bakıma “globalleşme” ile eş zamanlı başlayan bu süreç, büyük ölçekli danışmanlık ve avukatlık firmalarının da yüksek cirolar yapmasını sağlamaktadır.
Almanca’da, büyük şirketlerin evliliğine “Elefantenhochzeit” / (Fillerin Düğünü / Evliliği) denilmektedir. Örneğin, Daimler Benz ve Chrysler beraberliği kamu oyuna bu ifadeyle duyurulmuştur.
T
Tarife dışı engeller / tarife dışı ticaret engelleri: Gümrük tarifesi (yani gümrüklerde uygulanan vergi sistemi) dışında, uluslararası mal ve hizmet akımlarının serbest ticaret koşulları çerçevesinde gerçekleşmesine engel olan her türlü araç ve politikayı ifade eder (Kotalar; Anti Damping; Gönüllü İhracat Kısıtlamaları (voluntary trade restrictions); İthalatta Ek Vergi Uygulaması; Dengeleyici Vergi (Countervailing duties); İhtisas Gümrüğü uygulamaları, taşıma yolu güzergahlarını değiştirmek, TIR şoförlerine çok kısa süreli vize vermek, TIR’lar için yüksek geçiş ücretleri uygulamak, TIR geçişlerini kotaya bağlamak, yüksek ürün standartları koymak ve ithalatın zorlaştıracak her türlü uygulama).
Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi: Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) “performansa dayalı teşvik” sistemini şiddetle reddetmektedir. DTÖ, Türkiye’nin 1960’lardan başlayarak uygulamaya koyduğu bu sistemin lağvedilmesi konusunda, özellikle 80’lerde büyük baskı uygulamış ve ülkemiz bu sistemi 1994 sonunda terk ederek, 1995 başından itibaren, adına “çağdaş teşvikler” de denilen “İhracatta Devlet Yardımları” sistemine geçmiştir. Bu yapılırken, DTÖ Tarım Antlaşması çerçevesinde ülkemize bazı tarım ürünlerinde, “performansa dayalı teşvik” benzeri bir uygulamaya izin verilmiştir. 1994’e kadar olan uygulamadan farkı, ihracatçıların hak edişleri kendilerine doğrudan para olarak ödenmemekte, bu ihracatçıların devlete olan vergi borcu, enerji borcu, SGK prim borcu gibi borç kalemleriyle mahsup edilerek ödenmektedir.
Aşağıdaki tablo, sadece bir farkındalık yaratmak için verilmektedir. Bu ürünlere ne oranlarda ve en fazla ne miktarda ihracat iadesi ödemesi yapılacağı ilgili mevzuatta yer almaktadır (2015 yılı ödemeleri için bakınız: 14 Şubat 2015 günlü Resmi Gazete).
- Kümes hayvanları etleri (sakatatlar hariç)
- Yumurta
- Bal
- Buket yapmaya elverişli veya süs amacına uygun cinsten çiçekler ve tomurcuklar
- Sebzeler (pişirilmemiş, buharda veya suda kaynatılarak pişirilmiş) (dondurulmuş)
- Kurutulmuş sebzeler (bütün halde, kesilmiş, dilimlenmiş, kırılmış veya toz halinde, fakat başka şekilde hazırlanmamış)
- Meyveler ve sert çekirdekli meyveler (pişirilmemiş, buharda veya suda kaynatılarak pişirilmiş, dondurulmuş )
- Zeytinyağı
- Kümes hayvanları etinden, sakatatından yapılmış sosisler ve benzeri ürünler ile kümes hayvanları etinden hazırlanmış veya konserve edilmiş ürünler
- Hazırlanmış veya konserve edilmiş balıklar
- Çikolata ve kakao içeren gıda müstahzarları
- Makarnalar
- Bisküviler, gofretler, kekler
- Dondurulmuş meyve ve sebze ile meyve ve sebze işleme sanayiine dayalı gıda maddeleri
- Reçel, jöle, marmelat, meyve veya sert kabuklu meyve püreleri veya pastları
- Meyve suları ve sebze suları, meyve nektarları
Tahkim: Evrensel hukukta ve uluslararası ticaretteki kelime anlamı “uyuşmazlığın çözümü için hakeme başvurma” olarak tanımlanabilir. Bir ticari anlaşmazlık çıktığında, uyuşmazlığın, mahkemeye gidilmeksizin “Hakeme” (Hakem Heyeti’ne) başvurarak çözülmesi yöntemidir.
Uluslararası mal satışında, uyuşmazlıkların hakem yoluyla çözümü mekanizması Kurumsal tahkim ve ad-hoc tahkim olmak üzere iki türü bulunmaktadır.
Tahkim Merkezleri: Uluslararası ticarette uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümü bağlamında bazı ağırlık merkezleri bulunmaktadır. Örneğin, pamuk ihtilafları Bremen ve Liverpool Ticaret Borsası Tahkim Kurallarına göre; tahıl Chicago; kalay, kurşun, bakır gibi metaller Londra; kuru meyveler Hamburg borsaları tahkim kurallarına göre satılır. Bu çerçevede ülkemizin dünya ihracatının yaklaşık % 70’ini oluşturan ve yılda 2-2,5 milyar dolarlık ihracatını yaptığımız fındık ta Hamburg Waren Verein Tahkim Kuralları ile satılır.
Tahmil/Tahliye: Yükleme-boşaltma. Güncelliğini kaybetmişse de zaman zaman kullanılmaktadır. Eski olmakla beraber, halen yürürlükte olan dış ticaretle ilgili mevzuatta mevzuatta ise sıkça rastlanmaktadır.
Tek taraflı taviz: En belirgin olarak “Genel Preferanslar Sistemi”nde karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, ABD, ülkemiz lehine bazı ürünler (bu ürünler liste halinde yayımlanmaktadır) için ithalatta düşük veya “sıfır” gümrük vergisi uygularken, buna karşılık kendi ürünleri için de Türkiye’den herhangi bir avantaj sağlanması talebinde bulunmamaktadır. Sistem, DTÖ’nün, gelişmiş ülkelere, dünya ticaretinin canlandırılması için yaptığı önerilerle gelişmiştir.
Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü: 1960’lı yıllarda kurulan, yatırım ve ihracat teşviklerinin verilmesi yanında uygulamanın takibi, yönlendirilmesi, güncel hale getirilmesi gibi işlevleri olan kamu birimi. İhracat teşvikleri 1994 yılında, o tarihte ikiye ayrılan Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan doğan “Dış Ticaret Müsteşarlığı” sorumluluk alanına; yatırım teşvikleri de “Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü” şemsiyesi altında “Hazine Müsteşarlığı” sorumluluk alanına bırakılmıştır. Bugün gelinen noktada, ihracat teşvikleri Ekonomi Bakanlığı’nın “İhracat Genel Müdürlüğü”; yatırım teşvikleri de, yine aynı Bakanlığın “Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü” yetki ve sorumluluk alanında bulunmaktadır.
Teslim Şekilleri: İhracatçının teslim etme yükümlülüğünün ve buna karşın ithalatçının teslim alma yükümlülüğünün hangi anda başlayacağına ilişkin kurallar. ICC Incoterms dokümanı ile özdeşleşmiş bulunan düzenlemeler.
Teslim şekillerini ilk olarak 1936 yılında “Incoterms” (International Commercial Terms) adı altında yayımlamıştır. Ancak bu tarihten önce, 1923 yılında, ICC Milli Komitesi, ilk 6 adet teslim şeklini “FOB, FAS, FOT, FOR, Free Delivered CIF and C&F” olarak dünya ticaretine sunmuştur. Bunlardan FOB, FAS, CIF çeşitli değişikliklerle bugün de hala uygulanmaktadır.
1980 revizyonunda, FOR’un (Free on Rail) ve FOT’un (Free on Truck) yerini FCA (Free Carrier) almıştır. C&F ise yerini CFR’ye (Cost and Freight) bırakmıştır.
FOR, FOT ve C&F ifadeleri, 1970’li yıllardan beri dış ticaret işinin içinde olanlar tarafından, bir ağız alışkanlığı olarak, ticari müzakerelerde kullanılmaktadır.
TEU Konteyner (“TEU: Twenty-foot Equivalent Unit”): “20’lik konteyner” olarak
anılmaktadır.
İç uzunluk: 5,898 mt.; İç genişlik: 2,35 mt.; İç yükseklik: 2,39 mt.; Dara: 2.400 Kg.;
Azami yük: 21.670 Kg.; Hacim: 33,1 m3
TEU (Twenty-foot equivalent unit) Konteyner: 20’lik konteyner
Ticaret Politikası Önlemleri: İthalatta haksız rekabete karşı zarar gördüğünü iddia eden ülkelerin (o ülkelerin üreticilerinin) “anti-damping vergisi, telafi edici vergi, kota” gibi uygulamalarla kendilerini koruma konseptinin genel adıdır.
Transit Ticaret-Transit Geçiş ve Re-eksport: Dış ticaret öğretisinde, birbiriyle karıştırılan konulardan biri de “transit geçiş” ve “transit ticaret”tir. Buna bir de “reeksport”u ekleyebiliriz.
Transit geçiş, kuralları Gümrük Kanunu’nda belirlenmiş olan ve bir vasıtanın Türkiye’ye bir gümrük kapısından girip, diğer bir gümrük kapısından çıkmasını ifade etmektedir.
Transit ticaret, örneğin Türkiye’deki bir firmanın, Japonya’dan aldığı bir malı, Hindistan’a satmasıdır. Malın Türkiye’den geçmesi şart değildir.
Reeksport ise, Türkçe terminolojideki karşılığı ile örtüşen bir biçimde “ithal edilmiş malın ihracı” işlemidir. Malın Türkiye’ye girip “millileşmiş” olması ön şattır. Aksi takdirde “transit ticaret” olacaktır. Bir mal, Türkiye’ye ithal edildikten bir gün sonra veya on yıl sonra, kullanılmaksızın veya kullanıldıktan sonra da re-eksport edilebilmektedir.
Tonilato: Geminin, kapalı alanlar itibariyle hacim olarak büyüklüğü (1 tonilato= 2,83 m3)
TÜRKTRADE (Türkiye Dış Ticaret Derneği): Dış Ticaret Sermaye Şirketleri’nin (sayıları, listeye girme-listeden çıkma durumuna göre 60-65 arasında değişmektedir) kurmuş olduğu dernektir.
Türkiye-AB Ortaklık Konseyi: Türkiye-AET Ortaklığı’nın en önemli organı olan Ortaklık Konseyi, Gümrük Birliği’nin gelişen bir şekilde tesis edilmesi ve ortaklığın iyi işlemesi amacıyla, Türkiye’nin ekonomik politikalarının Topluluğunkine yakınlaştırılmasını ve gerekli ortak eylemlerin yürütülmesini sağlamak için, Anlaşmanın kapsamına giren alanlara ilişkin hükümlerin uygulama koşul, usul, sıra ve sürelerini tespit etmek üzere kurulmuştur. Ortaklık Konseyi, bir yandan Türk Hükümeti temsilcilerinden, öte yandan, AB Konseyi ile Komisyonu ve üye ülkelerin temsilcilerinden oluşmaktadır.
Türkiye-AB Ortaklık Konseyi: Ankara Anlaşmasıyla belirlenen amaçlara ulaşılmasını sağlamak ve bu ortaklık ilişkisinin uygulanmasına ve geliştirilmesine yönelik her türlü düzenlemeyi yapmak üzere temel karar organı olarak oluşturulan organın adı.
Genellikle bilinenin aksine, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki gümrük birliği olgusunun hukuki formatı bir “Antlaşma” değildir. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında gümrük birliği oluşturan metin “1/95 sayılı “1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı”dır.
U
UCP 600 (Uniform Customs and Practice for Documentary Credits): Türkçe’ye, “Akreditife İlişkin Bir Örnek Usuller ve Uygulama Kuralları” olarak tanımlanan, ICC (Uluslararası Ticaret Odası) tarafından yayımlanmış, uygulaması zorunlu olmayan, ancak akreditif işlemlerinde tüm dünyada kullanılan, usule ilişkin esaslardır. Son olarak 2007 yılında güncellenmiştir.
Ü
V
Var Yılı-Yok Yılı: Bazı tarım ürünlerinin bir hasat yılı az, takip eden hasat yılı çok (veya normal) ürün vermesi halini tanımlamak için kullanılmaktadır. Bir dönem (1990’ların sonuna kadar), zeytin bir yıl fazla, bir yıl az ürün verir ve buna bağlı olarak zeytinyağı da bir yıl fazla, bir yıl az üretilirdi. Bu da piyasada zeytinyağının “Var Yılı-Yok Yılı” olarak adlandırılırdı. Ancak planlı bir ağaç dikim politikasıyla Türkiye bu kısır döngüden, yaklaşık 10 yıldır kurtulmuş bulunmaktadır. Örneklendirmek gerekirse, ülkemiz 2009-10 sezonunda 147.000, 2010-11 sezonunda 160.000, 2011-12 sezonunda 191.000, 2012-13 sezonunda 195.000, 2013-14 sezonunda da 180.000 ton zeytinyağı üretimi yapmıştır.
W
WTO (World Trade Organisation/Dünya Ticaret Örgütü): Nihai amacı “dünya ticaretini engellerden arındırmak” (bu suretle dünya ticaretini serbestleştirmek) olan bu uluslararası kuruluş, amacı doğrultusunda son derece yoğun çalışmalar içinde ise de, “ideal” kavramının tanımı ve tarihsel örnekler de dikkate alındığında amacına ancak yaklaşabilecek, tamamen gerçekleştiremeyecektir.
Y
Yan Sanayici: Dahilde İşleme İzin Belgesinde/Dahilde İşleme İzninde(DİİB/Dİİ) taahhüt edilen ihraç ürününün tamamını ya da bir kısmını üreten, belgede/izinde kayıtlı, ancak belge/izin sahibi olmayan firmadır.
Yeni ekonomi: Bilginin temel üretim faktörü olarak, ürün ve hizmetlerin en önemli özelliği olarak ön plana çıkmasıdır. Yeni ekonomide beşeri sermaye, fiziksel sermaye ile entelektüel sermayeyi güçlü bir şekilde tamamlayan bir rol üstlenmektedir.
York Anvers Kuralları: Deniz taşımacılığındaki temel unsurlardan biri olan müşterek avarya ile ilgili uluslararası kurallardır. Yenilendikçe Hazine Müsteşarlığı tarafından, bir Tebliğle yayımlanmaktadır.
Yurt Dışındaki Türk İşadamı:
Bu noktada üç temel grup ortaya çıkmaktadır:
- 1960’lı yıllarda yurt dışına giden işgücünü oluşturan vatandaşlarımızdan, zaman içinde girişimciliğe yönelen ve ithalattan üretime ve ihracata kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren 1., 2. ve 3. nesiller.
- 1990’dan itibaren yurt dışına yönelen Türk sermayesinin yatırım yaptığı ülkelerde faaliyet gösteren girişimciler.
- Yurt dışındaki Türk sermayeli firmalarda veya çok uluslu şirketlerde görev Türk yapan profesyoneller.
Z
Zeytinyağı tüketimi: Zeytinyağı konusundaki en önemli göstergelerden biri de, üretici ülkelerin kişi başına tüketimleridir. Türkiye, uzun yıllar kişi başına yıllık tüketimde 1 litrenin altında iken, bu durum, gelir seviyesindeki artışa bağlı olarak 2010’lu yıllarda 2 litreye ulaşmıştır. Bu oran, UZK (Uluslararası Zeytinyağı Konseyi) üyesi diğer ülkelerde ortalama 14 litre civarındadır. Ülkeler bazında kişi başı tüketim incelendiğinde; Yunanistan 24 litre, İspanya ve İtalya 14 litre, Tunus, Portekiz, Lübnan ve Suriye 8 litre civarındadır.