Türkiye, dünya fındık üretiminin yüzde 62’sini, ihracatının ise yüzde 72’sini gerçekleştiriyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre Türkiye’nin 2020 yılı kabuklu fındık üretimi 665 bin ton, 2021 üretimi ise 684 bin ton oldu.
Türkiye’den sonra en çok fındık üreten ülke İtalya. İtalya’nın 2020 yılı üretimi 160 bin ton. 2021 yılında kuraklık nedeniyle İtalya’da üretimde büyük düşüş yaşandı. Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi (INC) tahminine göre İtalya’nın 2021-2022 sezonundaki üretimi yüzde 60 civarında azalarak 70 bin tona geriledi. Gürcistan’ın 55 bin ton Azerbaycan’ın yıllık üretimi 50 bin ton civarında. Yıllık ortalama 40 bin ton ile Amerika Birleşik Devletleri ve 15 bin ton ile İspanya sıralanıyor. Türkiye tek başına diğer bütün üreticilerden daha fazla üretim yapıyor. İhracatta da zaten yüzde 72 payla açık ara lider konumunda.
Fındıkta hasat başlamadan, 2021 Temmuz ayında yazdığımız gibi İtalya’da fındık üretiminin yüzde 60 oranında azalması demek, Türkiye’nin fazladan 45-50 bin ton iç fındık ihraç etmesi demek. Bu çok büyük bir fırsattı. Fındık ihracatında rekor kırılacağını o zaman yazdım. Önemli olan bu rekor kırılırken elde edilecek gelir, yani döviz miktarıydı.
Yazdığımız gibi de oldu. 2021 yılında fındık ihracatında miktar olarak tarihi rekor kırıldı. Ama değer bakımından aynı rekoru göremedik.
Cumhuriyet tarihinin rekoru!
Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 3 Aralık 2021 günü “Fındık İhracatında Cumhuriyet Tarihinin Rekoru Kırıldı” başlığıyla basın açıklaması yayınlandı. Açıklamada özetle şu bilgilere yer verildi:
“2021 yılında toplam 122 ülkeye 344 bin 370 ton iç fındık ihracatı gerçekleştirilmiş olup, bu ihracat karşılığında 2 milyar 260 milyon 105 bin 304 Amerikan Doları döviz geliri elde edilmiştir.
Miktar bazında gerçekleşen 344 bin 370 ton ihracat ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşılarak yeni bir rekor daha kırılmıştır.
Öte yandan, 2021/2022 ihracat sezonunun 01 Eylül – 31 Aralık 2021 döneminde 158 bin 465 ton iç fındık karşılığında 981 milyon 190 bin 866 dolar fındık ihracatı gerçekleştirilmiştir.”
Daha çok fındıkla daha az döviz kazanma rekoru!
Açıklamada ifade edildiği gibi gerçekten de fındık ihracatında miktar bazında rekor kırıldı. Gelir bakımından neden rekor kırılamadı? Çünkü, fındıkta düşük fiyat politikası uygulanıyor. Üretimde, ihracatta söz sahibi olan Türkiye, fiyatta söz sahibi değil. Fındıkta en avantajlı olduğu bir yılda, İtalya’nın üretimi yüzde 60 düşmüşken ,Türkiye daha ucuza fındık ihraç ediyor.
Bundan önce miktar bazında en yüksek ihracat 2019 yılında 319 bin 772 bin ton olarak gerçekleşmişti.
Değer bakımından ihracat rekoru ise 2015 yılına ait. Türkiye, 2015 yılında 240 bin 134 ton fındık ihraç ederek 2 milyar 887 milyon dolar döviz geliri sağladı. O yıl üretim az olduğu için fiyatlar yükseldi. Fakat bu rekor sadece üretimin az olması ile açıklanamaz. Üretimin yüzde 62’sini, ihracatın yüzde 72’ini gerçekleştiriyorsanız belirleyeceğiniz fiyat politikası ile ihracat gelirini artırabilirsiniz. Ama fındık politikanızı üreticiye, ülkeye kazandırmak yerine alıcılara kazandırmak üzerine kurduysanız, üstelik fındığı değerlendirecek sanayiniz yoksa, elinizdeki altın değerinde fındığı çok miktarda ihraç edersiniz ve “rekor kırdık” diye sevinirsiniz. Ama gelir olarak daha az döviz kazanırsınız. Bu yıl tam olarak yaşanan bu.
Türkiye, 2021’de 2015 yılına göre 104 bin ton daha fazla iç fındık ihraç ederken 627 milyon dolar daha az gelir elde etti. Birileri çıkıp “rekor kırdık” diye seviniyor. Bu nasıl rekor? Elinizdeki fındığı çok ucuza vermişsiniz.
Yine 2014 yılında 252 bin 528 ton iç fındık ihraç ederek 2 milyar 314 milyon dolarlık gelir sağlandı. Yani 2021’e göre 91 bin 842 ton daha az fındık ihracatı var. Geliri ise 54 milyon dolar daha yüksek.
Neresinden bakarsanız bakın, İtalya’da üretimin yüzde 60 azaldığı bir yılda Türkiye daha az fındıkla daha yüksek gelir sağlayabilecekken, daha çok fındık ihraç ederek daha az gelir sağlıyor. Kazanan bir avuç alıcı, kaybeden üretici ve Türkiye oluyor.
TMO’ya fındık satışı için baskı yapılıyor
Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin “ihracatta rekor kırdık” açıklamasında önemli bir mesaj daha var. Açıklamada aynen şöyle deniliyor: “Piyasaya fındık arzı engellenmediği ve ihracatçının fındığa ulaşımında sorunlar yaşanmadığı takdirde ihracatımızdaki bu artış trendinin devam etmesi beklenmekte ve 2021/2022 sezonu sonunda 350 bin ton iç fındık miktarı aşılarak yeni bir rekora ulaşılması hedeflenmektedir.”
Buradaki mesaj çok açık, “Toprak Mahsulleri Ofisi’nin elindeki fındığı ihracatçıya verin 350 bin tonluk yeni bir rekor kıralım. Fiyatına, döviz gelirine bakmayın” deniliyor.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin elinde tahminen 100 bin ton civarında kabuklu fındık var. Bu fındığın satış zamanı ve fiyatı çok önemli.
Geçmiş yıllara bakıldığında fındıkta Mart sonu Nisan başında yaşanan don felaketi üretimi olumsuz etkiliyor. Bu nedenle genel beklenti Ofis’in yeni sezonu görmeden elindeki fındığı satışa çıkarmaması yönünde. En erken Nisan’da satış yapması. Fakat ihracatçılar, alıcılar bu fındığın hemen ve kendilerine göre uygun fiyattan satılmasını istiyor.
Alım fiyatı enflasyonun altında kaldı
Bugünlerde fındık üreticisine verilen fındık fiyatı da tartışılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2021 ürünü kabuklu fındık alım fiyatını 12 Ağustos 2021’de açıkladı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin Giresun kalite fındığın kilosunu 27 liradan, levant kalite fındığın 26.5 liradan ve sivri fındığın ise 25.5 liradan alacağını ilan etti. Geçen yıla göre alım fiyatları yüzde 20 artırıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yıl sonunda açıkladığı enflasyon yüzde 36,8 oldu. Fiyat enflasyonun 16,8 puan altında kaldı. Dolar bazında bakıldığında fındık alım fiyatı Ağustos ayında kilo başına 3 dolar civarındaydı. Bugünkü kurlarla 3 dolar yaklaşık 40 liraya denk geliyor. Ama piyasada fındık fiyatı bunun çok altında. Açıklanan fiyat üreticiyi değil ama alıcıları memnun etti.
Avrupa Birliği aflatoksin kontrolünden vazgeçti
Fındıkta bir başka çarpıcı gelişme Avrupa Birliği cephesinde yaşandı. Avrupa Birliği 2019/1793 Sayılı Uygulama Tüzüğünde yapılan değişiklikle 05 Mayıs 2021 tarihinden itibaren Türkiye’den Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirilen fındık ihracatında, Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlükleri tarafından aflatoksin analiz raporu ve resmi model sertifika düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırılmıştı. İtalya’daki üretimin az olacağını biliyorlardı.
Avrupa Birliği’nin 17 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazetesi’nde yayınlanan yeni bir kararla uygulama tüzüğünde bir değişiklik daha yapıldı. Türkiye menşeli fındık ve fındık mamullerinde aflatoksin riskine yönelik Avrupa Birliği gerekliliklerine sağlanan uyum seviyesinin yeterli olması nedeniyle, anılan ürünler için yükseltilmiş kontrol seviyesine artık ihtiyaç duyulmadığı gerekçe gösterilerek Türk fındığı EK 1 ’den de (Annex 1) çıkartılarak söz konusu Tüzüğün kapsamı dışında bırakıldı. Söz konusu değişiklik, AB Resmi Gazetesinde yayımlandığı tarihi takip eden yirminci gün olan 6 Ocak 2022’de yürürlüğe girdi.
Bu kararın özeti şu; İtalya’da üretim azaldı. Türk fındığına daha fazla ihtiyaç var. Türkiye’den ithal edilecek fındık için tüm engeller kaldırıldı. Normal sezonlarda, Avrupa’nın elindeki fındık satılıncaya kadar ve Türk fındığının fiyatını düşürmek için Avrupa Birliği bir çok engel çıkarıyordu. Aflatoksin kontrolü yıllarca tarife dışı engel gibi kullanıldığı biliniyor.
İtalyan fındık alıcıları Türk ihracatçıları dolandırdı
Ticaret Bakanlığı’nın ihracatçı birliklerine gönderdiği yazı, İtalyan fındık alıcılarının Türk ihracatçıları dolandırdığı ortaya çıktı.
Bir çok ihracatçı birliği, 7 Ocak Cuma günü üyelerine yönelik “İtalya’ya İhracatta Firma Tahsilat Sorunları” başlıklı bir duyuruda özetle şu bilgilere yer verildi: ”
“Ticaret Bakanlığından alınan yazıda, İtalya’ya ihracatta firma tahsilat sorunları kapsamında son dönemde bazı fındık ihracatçısı firmalarımızdan, İtalya’nın güney bölgelerinde özellikle Napoli ve çevresinde yerleşik bazı İtalyan firmalara yaptıkları ihracatlara ilişkin şikayetler alındığından bahsedilmekte, söz konusu şikayetler kapsamında, ithalatçı firmaların ihracatçılarımızı vesaik mukabili(ihracatçının sattığı malların parasını alıcıdan tahsil etmesi için bir bankanın hizmetlerinden yararlanması) ödeme şekline ikna etmeye çalıştıkları ve zorladıkları, Türkiye’den banka aracılığı ile karşı bankaya DHL aracılığıyla gönderilen belgelerin kargo şirketinde el değiştirerek ithalatçı firmanın eline geçtiği böylelikle ödeme yapılmadan gümrüklerden eşyanın çekildiği ve akabinde ithalatçı firmalardan haber alınamadığı ifade edilmiştir.
Aynı yazıda devamla, alınan şikayetler doğrultusunda, İtalya Gümrük İdaresi nezdinde Roma Ticaret Müşavirliğimizce girişimde bulunulduğu, şikâyete konu ithalatçı firmalar ile ilgili bilgilendirme yapılarak konunun takibi ve söz konusu Müşavirliğin bilgilendirilmesi talep edildiği ve bu kapsamda ihracatçı firmalarımızın benzer şekilde şüphelendikleri ithalatçı firmalar hakkında ticarete başlamadan önce Roma Ticaret Müşavirliğinden bilgi talep etmelerinin önem taşıdığı belirtilmektedir.”
Özetlersek, Türkiye fındık ihracatında miktar olarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Ama bu rekorun ülkeye kazandırması gereken dövizi kazandırmadı, kaybettirdi. Türkiye, daha fazla fındık ihraç ederek daha az döviz aldı. Altın değerindeki fındığımız ucuza gitti. Kazanan alıcılar oldu.
Ali Ekber Yıldırım