AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Haber Global canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
Asgari ücret görüşmelerinde nasıl bir rakamın ortaya çıkacağı sorulan Kurtulmuş, bu konuda rakam telaffuz etmenin kamuoyundaki beklentileri şekillendirmek bakımından yanlış sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
Salgın sürecinden sonra ortaya çıkan olağanüstü şartlarda, vatandaşın enflasyona ezdirilmemesinin, hükümetin temel önceliklerinden biri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz yıl asgari ücret iki kez güncellendi. Şartlar bunu yapmayı zorunlu kılmıştı. Asıl olan geniş kitleyi oluşturan asgari ücretli vatandaşlarımızın alım gücünün olumsuz etkilenmemesi için gayret sarf etmek. Hükümetimiz, insanlarımızı enflasyon yükü altında ezdirmeyecek, hayat pahalılığı karşısında alım güçlerinin azalmasına sebep olmayacak bir tedbiri alacaktır. Asgari ücretin, vatandaşlarımızın memnun olacağı bir seviyede açıklanacağını ümit ediyorum.”
EYT, yıl bitmeden Meclis’ten geçer
Kurtulmuş, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesinin ne zaman Meclis’e geleceği ve içeriğinin nasıl olacağına ilişkin soru üzerine, bu beklentinin karşılanmasıyla ilgili çalışmalarda son noktaya gelindiğini, geniş bir kitlenin makul, olumlu bulacağı sonuca ulaşıldığını anlattı.
EYT’de yaş sınırı olup olmayacağı sorulan Kurtulmuş, “Bütün seçenekler konuşuldu, tartışıldı. İmkanlar meselesiyle buna bakmak lazım. Rasyonel olmasına gayret edilecek. Meclis’teki takvime bakmak lazım. Anayasa değişikliği meselesi var, muhtemelen EYT var. Ümit ediyorum yıl bitmeden bunlar Meclis’ten geçmiş olur. Üç ana şarttan birisi de yaş meselesi. Nasıl çıkar bunu göreceğiz. Çalışma Bakanımız bu süreci hassasiyetle yürütüyor” diye konuştu.
Numan Kurtulmuş, enflasyon rakamlarına göre memur ve emekli maaşlarına yapılacak zamlara ilişkin de çalışmaların devam ettiğini dile getirdi.
Enflasyonun düşüş trendine girdiğini anlatan Kurtulmuş, “Önümüzdeki dönemde dramatik bir düşüş olmasa da bu trendin devam edeceğini görüyoruz” ifadesini kullandı.
Devam eden Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:
“Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya ile Ukrayna arasında değil, Rusya ile Batı arasında bir savaş. Bu savaş kim isterse istesin ilanihaye sürdürülemez. Mutlaka bunun bir an evvel, makul, her iki tarafın da rıza göstereceği şekilde sonlandırılması lazım. Türkiye’nin hedefi budur. Bu savaş, bütün dünyayı ekonomik olarak etkileyecektir.”
“Başörtüsü meselesinin bugün pratikte çözüldü”
Önümüzdeki günlerde Meclis’e gelmesi beklenen başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifine ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, geçmişte yaşanan sıkıntılara rağmen başörtüsü meselesinin bugün pratikte çözülmüş bir konu olduğunu vurguladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasıyla konunun yeniden gündeme geldiğini ve bir teklif hazırladıklarını anımsatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Anayasa teklifimiz son derece iyi niyetli bir tekliftir. Hiç ayrım yapmadan bütün partilerle görüşülmüştür. Teklif, TBMM’ye geldiği zaman orada nasıl davranacaklarını göreceğiz. Parlamentodaki her bir milletvekili ve her bir parti için samimiyet sınavıdır. Anayasa teklifimiz TBMM’ye gelecektir, daha fazla uzamaması lazım. AK Parti olarak bu meseleyi bir siyaset manevrası alanı olarak görmüyoruz. Bu topluma karşı bir sorumluluktur. On yıllar boyunca kanayan yaranın tamamıyla iyileştirilmesi için atılmış adımdır. Bu sadece bizim başarımız olmayacak. Buna kim katılırsa onların da başarısı olacak. Kadın haklarına yapılmış bir katkı olacak. Referanduma gitmeyecek bir çoğunlukla Meclis’ten geçmesini ümit ediyorum.”
Erken seçim tartışmaları
Kurtulmuş, 2023’teki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminin mayısa alınmasının söz konusu olup olmadığı şeklindeki soru üzerine, bu konunun parti içerisindeki hiçbir platformda konuşulmadığını aktardı.
Seçim haziranda olacak gibi hazırlıkların yapıldığını belirten Kurtulmuş, “Nihayetinde bir gerek ortaya çıkarsa bu çerçevede görüşülür, konuşulur, bir karar alınır.” değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, olağanüstü gergin
Altılı masanın cumhurbaşkanı adayına ilişkin bir soruya karşılık Kurtulmuş, altılı masanın birden çok bileşeninin bulunduğunu, bunun doğal sonucu olarak da adaylık konusunda herkesin gönlünden geçeni söyleyebileceğini ifade etti.
TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinde, Kılıçdaroğlu’nun olağanüstü gergin olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şu görüşleri paylaştı:
“İlk kez bu kadar gergin gördük. Bunun iki nedeni var. Artık epeydir ‘cumhurbaşkanı adayı’ gibi ortada konuşuyor, faaliyetlerini icra ediyor. Ama maalesef masadan kendisi için bazıları diyor ki, ‘Senin adaylığına sıcak bakmıyoruz’. Bu da olağanüstü yüksek bir stres oluşturuyor. Ardından altı artılı masanın anayasa teklifi, tam manasıyla bir ucube olarak ortaya çıktı. Toplum hiçbir şekilde ciddiye almadı. Neresinden tutsanız elinizde kalan bir sistem.”
CHP’nin vizyon belgesi açıklamasına da işaret eden Kurtulmuş, “Türkiye, ‘Kemal Derviş modeli’ni çoktan unuttu. Bir daha Türkiye’ye, Kemal Derviş modelini çağrıştıracak yabancı-ithal danışmanlarla, Türkiye’yi yönetmeye kalkacağını söylemek ve açıkça o konuşmanın içerisinde geçen, bütçe görüşmesinde de geçti, ‘Biz Türkiye’yi siyaset üstü danışmanlarla yürüteceğiz’. Siyasete böyle hakaret olabilir mi? Son bir hafta, 10 gündeki gelişmeleri üst üste koyunca Sayın Kılıçdaroğlu’nun üzerinde olağanüstü bir baskı oluştu” dedi.
Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu’nun, TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasının, “kavga etmek, hakaret etmek, Meclis’e ayar vermek üzere ve bir yerde de kendi liderliğini teyit edecek” tarzda olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun, konuşmasında sadece, “Ben altılı masanın adayıyım” cümlesini kurmadığını aktaran Kurtulmuş, “Ama pratik olarak cumhurbaşkanı adaylığını teyit eden bir konuşma yaptı” ifadesini kullandı.
“Tek başına yarış olmuyor”
“Konuşulan isimler arasından rakip olarak bir tercihiniz olur mu” sorusu üzerine de Kurtulmuş, şunları dile getirdi:
“Bizim tercihimiz, projeleriyle, fikriyle, Türkiye’yi alıp bundan sonra nereye götüreceğini, hangi istikamette Türkiye’yi yöneteceğini açık söyleyen bir adayın karşımızda olmasıdır. Cumhurbaşkanımız, ‘Ben projeleriyle yarışan bir aday görmek isterim’ dedi. Biz, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ortaya çıkıyoruz. Şimdiye kadar yapılanlar ortadadır. Dolayısıyla fikri, projesi, siyaseti olan bir cumhurbaşkanı adayıdır Recep Tayyip Erdoğan. Ama karşı tarafta da aynı şekilde projeleriyle konuşan bir adayın ya da arkasındaki bir ittifakın ortaya çıkması lazım ki yarış olsun, tek başına yarış olmuyor.”
“Oy oranları yükseliyor”
Oy oranlarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, “Bu yaz aylarından itibaren hem Tayyip Erdoğan’ın oyları hem AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın oyları yükseliyor.” diye konuştu.
Çeşitli sebeplerle bu oy oranındaki artışın görüldüğünü belirten Kurtulmuş, şunları aktardı:
“Vatandaşlarımızın gelirlerindeki artış, büyük projelerle birlikte Türkiye’nin ‘büyüyen, güçlü Türkiye imajı’, uluslararası alandaki başarılarımız AK Parti’nin yaz aylarından itibaren büyük bir yükselişe geçmesini sağladı. Sürekli anketler yaptırıyoruz. AK Parti, Cumhur İttifakı ve Recep Tayyip Erdoğan, yaz aylarından bu yana ciddi bir yükseliş içerisinde. Her yapılan ankette daha da yükselerek devam ediyor. Zor bir seçim olacak, rehavete düşmemek lazım. Her dakikasını ciddiyetle çalışarak bunu tamamlamamız lazım. 2023’te Cumhurbaşkanımız Erdoğan, rahatlıkla cumhurbaşkanı olacak, AK Parti de açık ara Meclis’in birinci partisi olacak.”
TBMM Genel Kurulu’ndaki kavga
TBMM Genel Kurulu’ndaki kavgaya ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, bütçe görüşmelerinin, Kılıçdaroğlu’nun olağanüstü yüksek gerilimli, stres dolu, Meclis’in mehabetine de hakaret edecek bir tarzda konuşmasıyla gerilimli bir süreçte başladığını ifade etti.
Kendisi konuşurken de CHP’li bir milletvekilinin ceza aldığını hatırlatan Kurtulmuş, Genel Kurul’daki kendi konuşmasının 222 kez kesildiğine dikkati çekti.
Küfretmeden, bağırmadan da meramın anlatabildiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Küfürleşme, yumruklaşma gibi şeyler Meclis’te olmaması gerekir. Bir de bu görüntülerle TBMM’yi üçüncü dünya ülkesi parlamentosu gibi göstermek, bu da Türkiye’nin hak etmediği bir şeydir. Şiddetle kınıyoruz. Kimden gelirse gelsin, kim bu tür tavırlar içerisinde olursa olsun bu doğru değildir” açıklamasında bulundu.