Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, III. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nin açılış oturumunda konuştu.
Zirvenin üçüncüsü vesilesiyle katılımcıları Türkiye’de misafir etmekten duyduğu bahtiyarlığı dile getiren Erdoğan, 2008’de İstanbul’da ve 2014’te Malabo’da gerçekleştirilen iki zirvenin ardından yeniden bir araya gelmenin sevincini yaşadıklarını söyledi.
Erdoğan, Türk milletinin Afrika halklarıyla kökleri 9. yüzyıla uzanan güçlü beşeri bağları bulunduğunu vurgulayarak, kıtanın farklı şehirlerinde inşa edilen asırlık camiler, kütüphaneler, hanlar ve limanların aradaki kadim dostluğun nişanelerinden sadece bazıları olduğunu kaydetti.
Ortak tarihin izlerine Sudan’dan Libya’ya, Harar’dan Cape Town’a, Mogadişu’dan Timbuktu’ya kadar kıtanın her köşesinde rastlandığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Dönemin işgalcilerine karşı yürüttüğümüz İstiklal Harbi’mizin de özgürlük mücadelelerinde Afrika halklarına cesaret ve ilham verdiğini biliyoruz. Bu müşterek geçmişimize rağmen gerek ülkemizin gerekse kıtanın içinde bulunduğu şartlar sebebiyle ilişkilerimizde bir dönem adeta bir fetret devri yaşadığımız gerçektir. Ancak bu dönemde bile Türkiye, Afrika’ya ve Afrika halklarına asla sırtını dönmemiştir. Başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere kıtadaki özgürlük hareketlerini dönemin zorlu koşullarına rağmen güçlü bir şekilde desteklemiştir.”
“Türk firmaları yaklaşık 25 bin Afrikalı kardeşimize istihdam sağlıyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005’in Türkiye’de Afrika yılı ilan edilerek kıtayla ilişkilerde yeni bir sayfa açıldığını dile getirerek, bir tarafta Afrikalı kardeşlerle yeniden kucaklaşırken diğer taraftan da iş birliğini eşit ortaklık ve kazan-kazan temelinde ilerletmeye çalıştıklarını anlattı.
Kıtaya yönelik üstenci, nobran, buram buram oryantalizm kokan bakış açılarını daima reddettiklerini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Afrika açılımıyla ivme kazanan iş birliğimizi 2008 yılında Afrika Birliği’nin stratejik ortağı olarak bütüncül bir yapıya kavuşturduk. İki kez düzenlediğimiz Türkiye Afrika Ortaklık Zirveleriyle ülkemizin ciddiyetini, kıtayla münasebetlere verdiğimiz önemi açıkça ortaya koyduk. Allah’a hamdolsun ortak çabalarımız neticesinde Türkiye-Afrika ilişkilerini, 16 yıl önce hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik.
Bakınız burada ortak başarımızı göstermesi açısından bazı rakamları paylaşmak istiyorimu. Kıtayla 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2020 yılında 25,3 milyar doları aştı. Bu senenin ilk 11 ayındaki ticaretimiz şimdiden 30 milyar doları yakaladı. Kıta çapındaki yatırımlarımızın değeri ise 6 milyar dolara ulaştı. Türk firmaları yaklaşık 25 bin Afrikalı kardeşimize istihdam sağlıyor. Müteahhitlik şirketlerimiz Afrika genelinde toplam değeri 78 milyar dolara varan 1686 projeye imza attı.”
“Dünyadaki en büyük diplomatik temsilciliğimizi Somali’de açtık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika kökenli insanların Türkiye’ye yönelik yatırımlarının giderek arttığını söyledi.
Bavul ticareti ve esnaflıkla başlayan girişimlerin bugün istihdam sağlayan ülkenin ihracatına katkıda bulunan firmalara dönüştüğünü belirten Erdoğan, Türkiye’deki Afrika diasporasının bu yatırımlarını desteklediklerini ve teşvik ettiklerini anlattı.
Erdoğan, 1 Ocak 2021’de yürürlüğe giren Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması’nı yakından takip ettiklerini dile getirerek, “İkili ticaretimizi, müşterek çabalarımızla önce 50 milyar dolara, ardından da 75 milyar dolara taşıyacağımıza inanıyorum.” diye konuştu.
Son 16 yılda katedilen mesafeye bakıldığında Türkiye ile Afrika arasındaki gerçek potansiyelin bu hedeflerin fevkinde olduğunu açıkça ortaya koyduğuna dikkati çeken Erdoğan, ticaret ve yatırımlarla beraber diğer alanlarda da iş birliğinin ilerletildiğini kaydetti.
2005 yılında 12 olan kıtadaki büyükelçilik sayısının 42’ye çıktığını, yine bu yıllarda Ankara’da sadece 10 Afrika ülkesinin büyükelçiliği varken bugün bu sayının da 37’ye yükseldiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Dünyadaki en büyük diplomatik temsilciliğimizi Somali’de açtık. Uluslararası kamuoyunun milyonlarca insanın dramına gözlerini kapattığı Somali’yi 2011 yılında eşimle beraber ziyaret ettik. Kendi insanımızla birlikte dünya kamuoyunun da dikkatini bu kardeş ülkedeki insani krize çekmeye çalıştık. O ziyaret sadece birileri tarafından ‘çökmüş devlet’ olarak tarif edilen Somali’nin değil, Doğu Afrika’nın da kaderini değiştirdi. Gereken destek sağlandığında ve samimiyetle emek verildiğinde bir halkın küllerinden yeniden doğabildiğini hep birlikte dünyaya gösterdik.”
“Koronavirüs salgını döneminde Afrikalı dostlarımızı yalnız bırakmadık”
Afrika’daki trajedilere yönelik hassas tavrı, Ebola salgını başta olmak üzere kıtayı etkileyen diğer insani krizlerde de sergilediklerini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Diplomatik misyonlarımızın yanı sıra TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı, Türk Hava Yolları, Kızılay gibi kurumlarımızla kıta genelindeki varlığımızı daha da yaygınlaştırdık. Eski kolonyal alışkanlıkların yeni modellerle sürdürülmeye çalışıldığı günümüzde biz birlikte kazanmanın, birlikte kalkınmanın, birlikte gelişmenin, birlikte kol kola geleceğe yürümenin gayretindeyiz. Bu süreçte özellikle kadınlara, gençlere ve çocuklara ulaşmaya özel önem atfediyoruz. Türkiye burslarımızdan yararlanan Afrikalı öğrencilerin sayısı 14 bini aştı. Ziyaret ettiğimiz ülkelerde zaman zaman Türkiye mezunu bu kardeşlerimizle karşılaşıyor ve onların başarılarından gurur duyuyoruz. Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları kıtayı dünyaya bağlayan uluslararası hava yolu şirketlerinden biri haline geldi. Koronavirüs salgınının yol açtığı sıkıntıların da aşılmasıyla birlikte inşallah önümüzdeki dönemde sefer sayısının artacağına inanıyorum.
Somali’deki Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sudan’daki Türkiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nijer’deki Nijer-Türkiye Dostluk Hastanesi Afrikalı kardeşlerimize şifa kapısı olmayı sürdürüyor. Şimdiye kadar dünya genelinde 5,5 milyona yakın insanın hayatına mal olan koronavirüs salgını döneminde de Afrikalı dostlarımızı yalnız bırakmadık. Gelişmiş ülkelerin tamamen içlerine kapandığı bu zor günlerde biz tıbbi yardımlarda dünyada ikinci sıraya yerleştik. Aralarında 44 Afrika ülkesinin de yer aldığı toplam 160 devlet ve 12 uluslararası kuruluşa katkıda bulunduk. COVID-19 aşısına erişimde yaşanan küresel adaletsizliğin ve Afrika’nın mağduriyetinin farkındayız. Afrika nüfusunun yalnızca yüzde 6’sına COVID-19 aşısı tatbik edilebilmesi insanlık adına yüz kızartıcıdır. Bu sorunun çözümüne katkı sağlamak amacıyla imkanlarımız nispetindeki önümüzde dönemde 15 milyon doz aşıyı paylaşmayı planlıyoruz. Yerli ve milli aşımız TURKOVAC için acil kullanım onayına kısa bir süre önce başvurduk. Süreç tamamlanınca aşımızı milletimiz ve Afrikalı kardeşlerimizle beraber tüm insanlığın hizmetine sunacağız.”
“Şimdiye kadar toplam 30 Afrika ülkesine 50 ziyaret gerçekleştirdim”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika kıtasına ilk ziyaretini Başbakanlık görevini üstlendikten yaklaşık bir yıl sonra, 2004 senesinde yaptığını hatırlatarak, şunları aktardı:
“Başbakan ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla şimdiye kadar toplam 30 Afrika ülkesine 50 ziyaret gerçekleştirdim. Bunların kahir ekseriyeti ülkemizin bu düzeyde yapılan ilk ziyaretlerdi. Aynı şekilde kıtanın dört bir yanından dost devlet ve hükümet başkanlarını ülkemizde ağırlamanın sevincini yaşadık. Hemen her sene yurt dışı ziyaret programıma birkaç ülkeyi kapsayan bir Afrika seyahati eklemeye bilhassa özen gösteriyorum. Afrika kıtasına her gidişimde, 2004 yılında yaptığım ziyaret kadar heyecan duyuyor, mutlu oluyorum. Çünkü bu ziyaretlerde her türlü zorluğa rağmen yılmadan çalışan, ter döken, hayata umutla sarılan mütevekkil insanlar gördüm. Başının üstünde adeta tüm dünyanın ağırlığını taşıyan vefakar, emekçi kadınlar gördüm. Şafağın ışıklarıyla beraber çıplak ayaklarıyla yollara koyulan, gözleri pırıl pırıl Afrikalı çocuklar gördüm. Ak düşmüş saçlarında yıllarca, binlerce yıllık Afrika bilgeliğini temsil eden yaşlılar, piri faniler gördüm. Gece gündüz demeden ülkesi ve milletinin refahı için gayret gösteren siyasetçiler, basiretli devlet adamları gördüm. Yarınların bugünden çok daha iyi olacağı inancıyla mücadele eden, ülkeleri için hayal kuran gençler gördüm. Mama Afrika’nın kadim birikimini, kültürünü, zenginliğini eserleriyle tüm dünyaya aktaran sanatçılar, yazarlar, şairler gördüm. Kendi ihtiyaç duysa bile ekmeğini komşusuyla paylaşmaktan çekinmeyen müşfik kalpler gördüm. Yoksulluğu, kıtlığı, yıkımı, gözyaşını, acıyı gördüğüm gibi umudu, asaleti, cesareti, merhameti, kardeşliği, yardımlaşmayı, paylaşmayı da gördüm. Afrikalı kardeşlerimizin gayreti, mücadelesi ve azmi karşısında daima büyük bir saygı gördüm.”
“Bugün alacağımız kararlar ile Türkiye-Afrika ilişkilerinin geleceğine damga vuracağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya 5’ten büyüktür bayrağı altında yürüttüğümüz mücadeleyi sadece kendimiz için değil, Afrikalı kardeşlerimiz için de veriyoruz. Afrika’nın, Güvenlik Konseyi’nde hak ettiği şekilde temsil edilebilmesi için güç birliği yapmamız gerektiğine inanıyorum. 1,3 milyar insanın yaşadığı Afrika kıtasının Güvenlik Konseyi’nde söz ve karar hakkının olmaması çok büyük bir adaletsizliktir. Yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülke olarak Afrikalı kardeşlerimizin karşılaştığı güvenlik sınamalarını gayet iyi biliyoruz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bugün yapacağımız işler ve alacağımız kararlar ile Türkiye-Afrika ilişkilerinin geleceğine damga vuracağız.” ifadelerini kullandı.
Liderler aile fotoğrafı çektirdi
“Birlikte Kalkınma ve Refah için Güçlendirilmiş Ortaklık” temasıyla İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen zirvenin resmi açılış oturumu öncesinde liderler aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokratik Kongo Cumhurbaşkanı Felix Antoine Tshisekedi Tshilombo, Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Moussa Faki Mahamat, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Komorlar Birliği Cumhurbaşkanı Assoumani Azali, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el Menfi, Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh, Nijerya Cumhurbaşkanı Muhammed Buhari, Orta Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Faustin-Archange Touadera, Somali Cumhurbaşkanı Muhammed Farmajo, Sierra Leone Cumhurbaşkanı Julius Maada Bio, Moritanya Cumhurbaşkanı Mohamed Cheikh El Ghazouani, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Ekvator Ginesi Ulusal Savunma ve Devlet Güvenliğinden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Teodoro Nguema Obiang Mangue, Gambiya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Isatou Touray, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali, Nijer Başbakanı Ouhoumoudou Mahamadou, Cezayir Başbakanı Aimene Benabderrahmane, Güney Sudan Cumhurbaşkanının Ulusal Güvenlik Danışmanı Tut Gatluak Manime, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu Komisyon Başkanı Jean-Claude Kassi Brou, Afrika Kıtası Serbest Ticaret Bölgesi Genel Sekreteri Wamkele K. Mene ile Uganda, Çad, Gana, Angola, Burundi Kamerun, Kongo, Fildişi Sahilleri, Gabon, Liberya, Güney Sudan, Tunus, Zimbabve, Zambiya, Tanzanya, Mısır, Güney Afrika, Malavi, Kenya, Burkina Faso ve Fas’tan bakanlar, özel temsilciler ile büyükelçiler aile fotoğrafı çektirdi.