Mehmet KAYA
ANKARA – Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), yüksek maliyetli elektrik üretenlere destek mekanizması oluşturmak amacıyla aldığı yetki çerçevesinde, elektrik santrallerinin ürettiği elektriğin satış fiyatına tavan belirleme uygulamasını başlattı. Daha önce işleyişin usul ve esaslarını belirleyen EPDK böylece tavan fiyatı açıklayarak uygulamanın fiilen başlamasının önünü açtı.
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz yaptığı değerlendirmede, uluslararası enerji kaynağı fiyatlarındaki olağanüstü bir durumda, geçici bir tavan fiyat belirlemesi yapıldığını hatırlatarak, bazı Avrupa ülkelerinde de benzer uygulamaların olduğunu hatırlattı. Yılmaz, “Bir tarafta maliyeti düşük santraller var diğer yanda büyük bir istihdam kaynağı olan ancak kapanma riski ile karşı karşıya olan yüksek maliyetle elektrik üreten santraller var. Olağanüstü zamanlardan geçiyoruz ve böylesi süreçlerde dengeyi gözetmek elzemdir. Bu maliyet artışlarını tüketiciye yansıtmadan, güçlü ve geçici bir destekleme mekanizması ile piyasaların sürdürülebilirliğini tam bir işbirliği ile koruyacağız. Piyasa yapısının bozulmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
EPDK’dan verilen bilgide azami uzlaştırma fiyatlarının; doğal gaz santralleri ve ithal kömür santralleri için (MW başına) 2500 TL, diğer santraller için 1200 TL olarak belirlendiği kaydedildi. Bu seviyeler EPİAŞ’a bildirilecek ve EPİAŞ oluşturulan havuzla bu maliyetin altındaki santrallerden doğan kaynaktan, bu maliyetin üzerinde üretim yapan santrallere destek sağlayacak.
EPDK Başkanı Yımaz destek uygulamasına yönelik şu değerlendirmeyi yaptı:
“Destekleme bedeli adil ve şeffaf şekilde paylaştırılarak hem bütün tüketicilerimizi kapsayacak şekilde faturaların yükselmesi engellenecek hem de piyasamızdaki arz güvenliğine katkı sunulacak. Bazı Avrupa ülkelerinde de uygulanan bu tip bir geçici mekanizma ile üretim santralleri de tüketicilerin elektrik faturalarındaki maliyet yüküne ortak olacak. İçinden geçtiğimiz süreçte bu kararımız, kanunun verdiği yetki ile uygulanan, piyasamızın adil ve rekabetçi yapısının korunmasına yönelik bir sigorta, bir emniyet sübabı olarak görülmelidir. Gerek devletimizin gerek vatandaşlarımızın büyük fedakârlık gösterdiği bu süreçte sektörümüzün de üzerine düşeni yapması gerekiyor ve yapacağına da yürekten inanıyorum”