Yaklaşık bundan elli yıl önce benim çocukluğumda aile sohbetlerinden kulak misafiri olduğum yıllarda bir memur veya işçi emekli olunca aldığı ikramiye ile bir arsa veya bir ev alabiliyor ve aldığı maaşla normal koşullarda geçimini sağlayabiliyordu. Gene hatırladığım kadarıyla çocuklarının tahsilini de yerine getirebiliyorlardı.

Ancak günümüze geldiğimizde bahsettiğim koşulların emekli aleyhine birçok değişim gösterdiğini söylemek zor değildir. Öncelikle emeklilik koşulları yaş ve cinsiyete göre yeni şeklini almış ve detaylar kanunla belirlenmiştir. Buna göre;

24.05.2002 Sonrası Kademeli Sisteme Tabidir

24.05.2002 tarihinde ise eski sosyal güvenlik reformu ile kademeli sistem getirilmiştir. Bu sisteme göre 3600 günden emekli olmak isteyenlerden belirlenen yaş şartını yerine getirmeleri istenir.

Kademeli sisteme göre;

15 yıllık sigortalılık süresini tamamlamış olma, en az 3600 gün prim ödemiş olma ve kadınlar için 50, erkekler için 55 yaşını tamamlamış olmak şartlarını;

24.05.2002-23.05.2005 tarihleri arasında yerine getiren erkekler 56 yaşında, kadınlar 52 yaşında,

24.05.2005-23.05.2008 tarihleri arasında yerine getirenler erkekler 57 yaşında, kadınlar 54 yaşında,

24.05.2008-23.05.2011 tarihleri arasında yerine getirenler erkekler 58 yaşında, kadınlar 56 yaşında,

24.05.2011-23.05.2014 tarihleri arasında yerine getirenler erkekler 59 yaşında, kadınlar 58 yaşında,

24.05.2014 tarihinden sonra yerine getirenler erkekler 60 yaşında, kadınlar 58 yaşında,

Şartıyla emekli olabilirler.

Devlete yıllar boyu prim ödeyerek gecesini gündüzüne katarak çalışan değerli emeklilerimiz günümüzde en çok ezilen ve en çok maddi sıkıntı çeken konuma gelmişlerdir. Birçok emekli vatandaşlarımız maddi zorluklar nedeniyle ikinci bir işte çalışmak istese de iş bulamamakta ve sefalete mahkûm olarak yaşamaktadırlar.

Uzun yıllardan bu yana devam eden en düşük maaş alma problemi sadece günümüz iktidarı değil başka hükümetler tarafından da çözülememiştir ve ülkemizin en önemli sorunları arasında yerini korumaktadır. Geçtiğimiz yılbaşına kadar 1500 TL olan en düşük emekli maaşı 2500 TL ye çıkarılması çözüm olmamış, aksine yaşanan enflasyon, hayat pahalılığı nedeniyle daha da yaşam zorluğu içine sürüklenmiştir.

Özellikle büyük kentlerde evi kira olan bir emeklinin geçinmesi oldukça zordur. Çünkü birçoğu açlık sınırının altında gelir elde etmektedirler. Daha da ötesi halkımızın en büyük sorunu haline gelen doğalgaz parasından kurtulmak için birçok emeklimiz kahvelerde zaman geçirmeye çalışmaktadır.

İçinde bulunduğumuz zor ekonomik koşullarda emekli olarak beklentilerimizin birkaçını aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;

*En düşük emekli maaşı açlık sınırının üstünde olmalıdır.

*Tedavi ve ilaç kesintileri kaldırılmalıdır.

*Toplu ulaşım ücretleri ücretsiz olmalıdır.

*Müzeler, parklar ve tarihi mekanları serbestçe ziyaret edebilmelilerdir.

*Ücretsiz muayene hizmeti özel hastanelerde de uygulanmalıdır.

*Bayramlarda verilen ikramiye tutarı en az asgari ücret kadar olmalıdır.

*Devlete ait tatil beldelerinden ücretsiz yararlanmalıdır.

*Türk hava yolları bilet ücretlerinde indirim uygulanmalıdır.

Saygılarımla

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist