Mehmet KAYA-ANKARA
Uzun süredir yeni teknolojik yapıları nedeniyle ticaret sistemi içinde nasıl değerlendirileceğine dair belirsizlikler olan e-ticaret, e-pazaryeri teşebbüslerine yönelik önemli bir adım atılıyor. Rekabet Kanunu değişikliğiyle, teşebbüs ifadesinin yanına e-ticaret platformlarını da kapsayacak şekilde “temel platform hizmetleri” de eklenerek, bu türden iş yapan firmalar da rekabet hukukuna dahil edilecek. Ayrıca, yine Rekabet Kanunu’nda yapılacak değişiklikle, yurtdışında olan platformlar da son kullanıcısı Türkiye olması yönünden sisteme dahil edildi. Kanunda, kriter olarak “önemli pazar gücüne sahip olanlar” ölçütü eklendi. Yasa taslağında, bu türden teşebbüslerin, Türkiye’de yerleşik olup olmamasına bakılmaksızın kanunda tanımlanan yükümlülüklerini yerine getirmesi şartı da kanun taslağında yer aldı.
Şirketlerin rekabet avantajı sağlamasını engelleyecekler
DÜNYA’nın elde ettiği Rekabetin Korunması Hakkında Kanun değişiklik taslağına göre e-Ticaret platformlarının Rekabet Hukuku içinde takip edilebilmesine yönelik madde ekleniyor. Daha önce TBMM’de Ticaret Kanunu ile yapılan düzenleme ana muhalefet partisi CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne taşınmıştı. Yeni düzenleme ile Rekabet Kanunu ikinci maddesine “Türkiye Cumhuriyeti’nde yerleşik olan veya ikamet eden son kullanıcılara veya yerleşik olan ticari kullanıcılara temel platform hizmeti sunan önemli pazar gücüne sahip teşebbüsler bakımından yasaklanan davranışlar ile bu teşebbüslere getirilen yükümlülükler de bu kanun kapsamına girer” ifadesi eklenecek.
Rekabet Kurulu, daha önce olay bazında aldığı kararlarla e-Ticaret platformları, e-Pazaryerleri’nin rekabeti bozucu, kendi ürünlerini öne çıkarıcı, algoritma ile rekabet avantajı sağlayıcı düzenlemelerini engelleyici yönde içtihatlar oluşturmuştu. Rekabet Kurulu, bu türden soruşturma ve kararlarında, e-Pazaryeri ve e-Ticaret şirketlerini satışa sunulan ürünlere yönelik eşit fırsat sunumu, arama motorları, sosyal medya ağları, iletişim kanalları vb. işletmeleri de Avrupa Birliği’nin de yasal düzenlemeye konu ettiği şirketlerle son kullanıcılar arasında aracılık sağlama- reklam yayınlama açısından “eşik bekçisi-ağ geçidi” kavramlarıyla ele alıyor. Her iki teşebbüs modeline ilişkin olarak ayrıca; yeni şirketleri pazara girişini engelleme ve öldürücü satın almaya yönelik de Rekabet Kurulu’nun tavır geliştirdiği daha önce açıklanmıştı. Kurulun hali hazırda böyle açılmış soruşturmaları bulunuyor.
Yurt dışında kurulu teşebbüsler de kapsama alınıyor
Hazırlanan taslakta, Rekabet Kanunu’nun amacının tanımlandığı ve rekabet koruyuculuğunun temelini teşkil eden kanunun amacı nitelikli 1. maddesi değiştirilerek, piyasaya hakim olan teşebbüsler ifadesinin yanına “önemli pazar gücüne sahip” temel platform hizmetleri de ekleniyor. Maddenin yeni hali, “Bu kanunun amacı; mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini ya da temel platform hizmetleri bakımından önemli pazar gücüne sahip teşebbüslerin bu pazar güçlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını ve temel platform hizmetlerinde adil ve yarışabilir piyasa yapısının tesis edilmesini ve korunmasını sağlamaktır” şeklinde oluştu. Kanunun ikinci maddesinde yapılan değişiklikle ise yurt dışında yerleşik firmaların rekabet hukuku açısından durumunu netleştirmek üzere, “Türkiye Cumhuriyeti’nde yerleşik olan veya ikamet eden son kullanıcılara veya yerleşik olan ticari kullanıcılara temel platform hizmeti sunan önemli pazar gücüne sahip teşebbüsler bakımından yasaklanan davranışlar ile bu teşebbüslere getirilen yükümlülükler de bu kanun kapsamına girer” fıkrası eklendi.
Tanımlar eklendi
Taslakta, internet teknolojisine bağlı olarak faaliyet gösteren teşebbüsleri kavramaya yönelik tanımlar da getiriliyor. Temel denetim kriteri olan Önemli Pazar Gücüne Sahip Teşebbüs, “Bir veya birden fazla temel platform hizmeti bakımından belirli bir ölçeğe ve son kullanıcılara erişimde veya ticari kullanıcıların faaliyetleri üzerinde önemli etkiye sahip şekilde faaliyet yürüten ve bu etkiyi yerleşik ve kalıcı bir şekilde sürdürebilme gücüne sahip olan veya yerleşik ve kalıcı bir şekilde sürdürebilme gücüne erişebileceği öngörülebilen teşebbüsleri” şeklinde tanımlandı. Son kullanıcı ise “Temel platform hizmetlerini kullanan ve ticari kullanıcı niteliği taşımayan gerçek ya da tüzel kişiyi” şeklinde tanımlandı. Taslakla, çevrimiçi aracılık hizmetleri, çevrimiçi platform hizmeti, arama motoru hizmetleri, daha önceki yasaya benzer ifadelerle tanım olarak Rekabet Kanununa ekleniyor. Sosyal ağlar ve video paylaşım ağları da tanım olarak mevzuata dahil edildi.
Yasa taslağı ayrıca, whatsapp, bip vb. uluslararası numaralama sistemi dışındaki iletişim kanalları, internet tarayıcılar, sanal asistanlar, bulut bilişim hizmetleri, online reklam dağıtıcıları ve ödeme sistemlerini de tanımlayarak rekabet hukuku kapsamına alıyor.
Daha önce, Türk Ticaret Kanununda elektronik ticaret şirketlerine, platformlarına yönelik bir düzenleme yapılarak, ticari faaliyetlerini yürüteceği esaslar belirlenmiş ve ihlal halinde uygulanacak cezalar kanuna dahil edilmişti. 1 Temmuz tarihinde kabul edilen 7416 sayılı yasa daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Anayasa Mahkemesine götürülmüştü. Bu kanuna ilişkin Anayasa Mahkemesi henüz karar vermedi. Rekabet Kanununda değişiklik yapılmasını öngören taslak, bu kanundaki temel düzenleme ile uyuşuyor ancak sadece “önemli pazar payına sahip” teşebbüsler bakımından ve rekabetin korunması kapsamında bir incelemeyi getiriyor.
“Önemli pazar gücüne sahip teşebbüslerin yükümlülükleri”
Taslakta, rekabet hukukuna dahil edilen “Önemli Pazar Gücüne Sahip Teşebbüs” tanım ve kriterine yönelik yükümlülükler de yer aldı. Buna göre, bu türden teşebbüsler; kendi mal ve hizmetleri ile satışına aracılık ettiği malları eşit sunacak, açık olmayan verileri ticari rekabette kullanamayacak, satışa sundukları mal ve hizmetleri başka mal ve hizmetlere bağlı hale getiremeyecek, kendi platformuna girişi engelleyemeyecek, uygulamaları yükleme ve kaldırma kolay olacak, geçiş yapmaları engelleyemeyecek, ticari kullanıcıların (ürün hizmet satanlar) başka platformlarla da çalışmasını yasaklayamayacak, farklı fiyat ve koşullarda satış yapmasını engelleyemeyecek, rakiplerin pazara girişini engelleyemeyecek, kişisel veriler ile üçüncü taraflardan elde ettiği verileri eşleştiremeyecek. Yükümlülükler arasında, çevrimiçi reklamcılık hizmeti sunanların yükümlülüğü de yer aldı. Buna göre; “Çevrimiçi reklamcılık hizmeti verdiği reklamverenlere, yayıncılara, reklam aracılarına veya bunlar tarafından yetkilendirilen üçüncü kişilere; verilen tekliflerle ilgili fiyatlandırma koşulları, açık artırma süreci ve fiyat belirleme esasları, ilgili reklam hizmetleri için yayıncıya ödenen ücret dahil olmak üzere reklam portföyünün görünürlüğü ve kullanılabilirliği hakkında ücretsiz, sürekli ve gerçek zamanlı olarak tam bilgi ile reklam doğrulama ve performans ölçümü araçlarına ve bu araçların kullanımı için gerekli veriye erişim sağlar.” Yükümlülüğü getirildi.
30 gün içinde RK’na başvurulacak
Kanun taslağında, bir tebliğ ile önemli pazar gücü tanımına uygun eşik değerlerin belirlenmesi öngörüldü. Eşik değerlerin belirlenmesinde yıllık gayri safi gelir, son kullanıcı sayısı, ticari kullanıcı sayısı gibi nicel ölçütler, ağ etkisi, veri sahipliği, dikey bütünleşik ve konglomera yapı, ölçek ve kapsam ekonomileri, kilitlenme ve evrilme etkisi, geçiş maliyetleri, çoklu erişim, kullanıcı eğilimleri, teşebbüs tarafından birleşme ve devralma gibi nitel ölçütleri de belirleyecek. Kapsama giren firmalar temel platform hizmeti sağlayan platformlar ilgili tebliğ çıktıktan sonra 30 gün içinde Rekabet Kurumu’na başvuracak. Tespite itirazı varsa bu başvuruda belirtecek. Önemli pazar gücüne sahip tespiti üç yıl geçerli olacak. Süre bitimine 9 ay kala bir başvuru yapılmazsa, tespitin üç yıl daha devam ettiği kabul edilecek. Çevrimiçi sosyal ağlar, numaradan bağımsız kişisel iletişim ve bulut bilişim hizmetlerinde BTK görüş ve düzenleyici işlemleri dikkate alınacak.