Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Başkanı Gürkan Gözmen, “Global markalara üretimimizin yanı sıra kendi markalarımızı da dünya pazarına çıkarmak için gayret gösteriyoruz. Yakın gelecekte Türk deri markalarını global pazarda göreceğiz” dedi.
Gözmen, deri ve deri mamulleri sektörünün ilk 10 ayda 1 milyar 702 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini belirterek sene sonunda yüzde 18’lik bir artışla 2 milyar dolar seviyelerine geleceğini aktardı. Geçen yılın ihracat rakamını bu yılın ilk 10 ayında yakaladıklarını bildiren Gözmen, “Pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında deri sektörü geliyor. Kilogram başı ihracat değeri ile Türkiye sıralamasında 9,92 dolar olarak 9. sırada bulunuyor. Fakat alt gruplarda bulunan deri konfeksiyon ürünleri 140 dolarlık kilogram başı ihracat rakamı ile mücevherat sektörünün ardından ikinci sırada geliyor. Zeytinburnu bölgesi global markalarının üreticisi ve tedarikçisi olarak hizmet veriyor. Dünyanın en büyük markaları Zeytinburnu bölgesini üretim üssü olarak seçiyor. Bunun sebebi deri ve üretim kalitesidir. Global markalara üretimimizin yanı sıra kendi markalarımızı da dünya pazarına çıkarmak için gayret gösteriyoruz. Yakın gelecekte Türk deri markalarını global pazarda göreceğiz” diye konuştu.
“Amerika pazarında yüzde 20’lik bir paya ulaştık”
Deri konfeksiyon ürünleri soğuk bölgelere hitap ettiği için kuzey bölgelere daha fazla ihracat yaptıklarına vurgu yapan Gözmen, şunları söyledi:
“Yaklaşık 50 ülkeye ihracatımız var. Ağırlıklı olarak Avrupa Birliği, Rusya ve çevresinde bulunan Türk Cumhuriyetlerine ihracat yapıyoruz. Son dönemde en büyük ihracatımızı Amerika’ya gerçekleştirdik. Bu pazarda ciddi bir paya sahip olduk. Koyun, kuzu derisinden yapılan mamullerde Amerika pazarında yüzde 20’lik bir paya ulaştık. Amerika gibi büyük bir pazarda çok ciddi bir pay olarak dikkatleri çekiyor.Zaman içerisinde payımızı daha da artıracağız. Pazarlama rotalarını Amerika’ya çevirmiş durumdayız. Güney Kore, Uzak Doğu bölgesinde eğildiğimiz bir başka pazar. İhracatımızın ana omurgasını oluşturan Rusya ve Ukrayna pazarında yaşanan sıkıntılardan dolayı farklı pazarlara daha fazla ağırlık veriyoruz. Çünkü savaşın nereye gideceğini kestiremiyoruz. Pazar çeşitlemesi noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Gözmen, pandemi sürecinde lojistik maliyetlerinin artmasının dünyada enflasyonu körüklediğini ifade ederek, “Rusya Ukrayna savaşı, enerji krizi maliyetleri artırmaya devam etti. İnsanların geçim zorlukları yaşamasıyla birlikte ücret artışları yaşandı. Döviz ise epeydir stabil durumda. Biz ihracatçılar bu durumdan kötü etkileniyoruz. Tüm maliyetlerimiz artarken dövizin sabit kalması, bizi rekabetçi ortamda zor duruma düşürüyor. Yaşanan zorluklar bir iki ay içerisinde ihracatı etkileyecektir. Sırf parite değişiminden dolayı dahi ciddi kayıplar yaşadık. Döviz artışının enflasyonla beraber gitmesi tüm ihracatçıların ortak isteğidir” şeklinde konuştu.