MESLEK ONURUNA ADANMIŞ BİR ÖMÜR…

Kurucumuz Nezih Demirkent, 25 Eylül 1930’da İstanbul’da doğdu…
Göztepe Uzunçayır Sokak 11 numaralı evde…
Ağabeyi Semih’ten sonra annesi Sabiha Hanım’ın ikinci çocuğuydu…
Ailesinin kökeni Manisa’nın Demirci ilçesi olan babası Ahmet Nurettin Bey ile birlikte bir yaşında ‘şark hizmeti’ne çıktı…
Önce Urfa…
Suruç ve Akçakale…
Dört yaşında Hakkari…
İlkokula Van’da başladı, İzmit Akçakoca’da bitirdi…

★ ★ ★

Ortaokuldan girdiği Haydarpaşa Lisesi’nden 1948’de mezuniyet…
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ikinci sınıfta iken, Son Saat gazetesinde mesleğe ilk adım;
Stajyer spor muhabirliği…
Tarih, 10 Kasım 1950…
Gazetecilikte uzun deneyim yılları…
Yeni Sabah ve Yeni Gazete’de muhabirlik, yazarlık ve yazı işleri müdürlüğü…
Moda Spor Kulübü’nde voleybol antrenörlüğü…

★ ★ ★

O yıllarda Kandilli Kız Lisesi’nin genç voleybolcusu, sonra İstanbul Üniversitesi’nin Orta Çağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Işın Demirkent ile evlilik…
Kızları Didem Demirkent’in dünyaya gelişi…
1970’te Hürriyet…
Türk basının amiral gemisinde 10 yıl genel müdürlük…
Türkiye ekonomisinin dışa açılmasıyla birlikte, ekonomi basınının kurumsal inşası:
DÜNYA; 2 Mart 1981…
Görevlerle birlikte sosyal sorumlulukların da artışı…
18 Kasım 1982… “Baba Nezih” Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) başkanlığına seçildi.
TGC’nin yayın organı Bizim Gazete’nin yayımı…
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
TGC Hikmet Memduh Kızılağaç Huzurevi…
TGC Basın Müzesi…
10 yıl başkanlık…
Sonra, Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası Başkanlığı…
Gazeteciler Sosyal Hizmetler ve Emeklilik Vakfı’nın yönetimi…
Gazetecilik mesleğinin ilkelerinin ve değerlerinin yılmaz savunucusu…

★ ★ ★

Onlarca basın ödülü, basın şeref kartı, bugün de mesleğine sahip çıkan gazetecilerin başucu kitapları; “Sayfa Sayfa Gazetecilik”… Meşhur; “Salı Yazıları”… “Medya Medya”…
Son anına kadar gazeteciliğe ve meslek onuruna adanmış bir ömür; meslekte 51, ekonomi gazeteciliğinde 20 yıl…

★ ★ ★

39. kuruluş yıldönümü nedeniyle DÜNYA gazetesinin kurucusu Nezih Demirkent’i bir kez daha hürmetle, minnetle, özlemle anıyoruz…


TEK HEDEFİMİZ EMANETİNİ YAŞATMAK

İçine doğduğum hayatla şimdi yaşadığım hayatın farklı olduğunu anlamak için yılların geçmesi lâzımmış.
DÜNYA Gazetesi 39 yaşında… Türkiye’nin ekonomik hayatının içinde var olmuş büyümüş, gelişmiş ve 39. yılına gelmiş… İçinden krizler, sıkıntılar, değişiklikler, yapılanmalarla geçen yıllar.
39 yaş olgunluk yaşıdır. Birçok anıyı barındırır. Bazıları acıdır ve acıtır, ama hepsi tecrübedir; yaşanmışlıklardan edinilen birikimdir.

Nezih Bey, DÜNYA Gazetesi 19 yaşında iken bizi bırakıp gitti. Nezih bey; genç, çok sevdiği emanetini bizlere bıraktı. Onu yetiştirmek ve büyütmek hiç kolay değildi.

“Onun sevdiğini biz de severiz” diyen arkadaşları ve güvendiği mesai arkadaşları ile çok yollar katettik. Yayın hayatımızın seyrinde birçok sıkıntılı dönemlerini yaşadık. Olgunlaştıkça başka cephelerimiz oluştu, başka başka birikimler, deneyimlerle var olduk. Ama hiç durmadık, hiç yorulmadık. Güçlü olmayı, güçlü kalmayı becerdik. Tek hedefimiz vardı. Emanetini yaşatmak, ülkenin tarafsız yayın organı olma misyonunu sürdürmek, ekonomide ve çalışma hayatında özel sektörün sesini dinlemek, Anadolu’nun sesini Ankara’ya duyurmak, ekonominin rehberi olmak… Bu hedef doğrultusunda koşmak, hiç durmadan koşmak…

Günlerimiz sizlere haber ulaştırmakla geçti. Yazı İşleri’nde çalışmak emek ister, zaman ister, ödün vermenizi ister. Bir tek yazı veya yanlış bir manşetle her şeyin değişebileceği son derece kaygan bir iştir bizimki.

İşte 39. yılda benim anladığım artık o kaygan zeminin üstünde durabilmenin ne kadar da zor olduğu. Sektör zorlanıyor, yayıncılık dijitale kayıyor. Yeni bir çağ geliyor. Bayilerde olmayan, masalarımızda durmayan, elimizde tutamayacağımız, kimsenin göremeyeceği sanal dünyada olacak gazeteler… Yanımızda oturanların gazetelerine göz atamayacağız, elden ele dolaşmayacak artık gazeteler… Ama yeni bir bakış, yeni bir umutla “yeni” olana taşınacak gazetecilik bakışı her daim var olacaktır.

Nezih Bey bize sadece bir gazete değil, saygın okurlar, azimli çalışanlar, tertemiz bir marka bıraktı. 19 yıldır sarıp sarmaladığımız bu kıymetli ismi bugün olduğu gibi daha uzun yıllar taşımaya niyetliyiz.

Kişiler, çalışanlar, patronlar ya da yöneticiler gelip geçicidir. Hayatın devri içinde her şey yerini bulur, evrilir.

Asıl olan ruh’dur, güvendir, gururdur, umuttur, inançtır, bir mesleğe olan tutkudur, vicdandır.
Bunları kaybetmemek için yolumuzda hiçbir şeye aldırmadan yürümek düsturumuz olacaktır.
Sadece bütün bu yaşananları anlatasım var BABAM’a… 40. yılda buluşmak ümidiyle.

DİDEM DEMİRKENT
DÜNYA Yönetim Kurulu Başkanı


Demirkent’in DÜNYA’sı Anadolu’nun sesi

DÜNYA gazetesi Nezih Demirkent yönetiminde ekonomi gazetesi olarak yayınlanmaya başladığından bu yana 39 yıl oldu. Gazetemiz 39 yaşında Demirkent’in belirlediği ilkeler ışığında Anadolu iş dünyasının sesi olma özelliğiyle yayın hayatını sürdürüyor.
25 yıldır çalıştığım bu gazetede Demirkent’in bize öğretisi nedir diye düşündüğümde ilk aklıma gelen “Anadolu iş dünyasının sesi olmak” oluyor. O bütün DÜNYA çalışanlarına bir yandan doğru, eksiksiz, tarafsız haberciliğin ilkelerini öğretirken, bir yandan da mağdurun, geri itilenin yanında taraf olmayı öğretti. Bu bütün DÜNYA çalışanlarının “Anadolu iş dünyası aşığı” olmasını sağladı.

Doğaldır ki Anadolu aşkımız sözde kalmadı. Sürekli Anadolu kentlerine gidip, oradaki iş insanlarının sorunlarını dinledik, başarılarına tanık olup yansıttık. DÜNYA yaptığı haberleriyle, Anadolu’dan derlediklerini büyük kentlere ve ekonomi yönetimine aktardı. Ekonomi yönetiminin hazırlıklarını Anadolu iş dünyasına duyurdu.

DÜNYA’nın Anadolu’da kendisinin sanayi odalarıyla düzenlediği toplantılar yılda 50-60’ı buldu. Buna Merkez Bankası Başkanları, bankalar ve çeşitli şirketlerle birlikte düzenledikleri de zamanla eklendi. Bu Nezih Demirkent’in ilkini Edirne’de başlattığı toplantıların zamanla bütün Anadolu kentlerine yayılması sonucunu beraberinde getirdi. DÜNYA çalışanları ile Anadolu iş insanları arasında gelişen bağlar yarattı. Nezih Demirkent’in temellerini attığı bu yapı, O’nun ölümünün ardından yönetimi devralan kızı Didem Demirkent tarafından da sürdürüldü/sürdürülüyor. DÜNYA 38 yıllık yaşamında birçok ekonomik krizle karşılaştı ve bunların hepsinin üstesinden okurlarıyla birlikte başarıyla çıkıp yoluna devam etti/ediyor.
Anadolu sevgisiyle daha nice yıllara…

OSMAN S. AROLAT
Başyazar


Kırk yıla bir adım kala

Bu gazetenin 38 yıllık yayın serüveninin yakın tanıklarından biriyim. Cahit Düzel, Alp Orçun, Asaf Ardak, Vahap Munyar ve Emine Munyar gibi DÜNYA’nın ekonomi gazetesine dönüşmesine tanıklık edenlerle görüşmeler yaptım. Aldığım notları yazılı hale getirerek kendilerine gönderdim; onaylarını alıyorum. Sözlü tarihin küçük bir örneği olsun istediğim için özellikle DÜNYA’nın Hürriyet’in mülkiyetinden Nezih Demirkent’in denetimine geçiş sürecini yaşayanlardan dinleyerek, dolaylı anlatımların sakıncalarını en aza indirmeye gayret ediyorum. Yaptığımız çalışmaların temel amacı, dönüşüm sürecinin ardından süregelen 40 yıla yakın gelişmelerin ardında nasıl bir ortak sevdanın bulunduğunu tarihe not düşmek.

Bir gazete yayınlamanın ne denli çileli bir iş olduğunu “anlamak” isteyenlere, Hüseyin Derakşan’ın The Guardian’da çıkan Fatih Kıyman’ın dilimize aktardığı ve BİR GÜN gazetesinde 25 Şubat 2019 günü yayınlanan “Gazetecilik Ölürse Demokrasi Ne Olacak?” başlıklı yazısını okumalarını tavsiye ederim.

Derakşan’ın altını çizdiği gibi, “ Anlık haberlerin küresel ölçekte yayılabilmesi, orta sınıfın bakış açısını yerelden küresele taşıdı. Genellemeler üzerinden şekillenen dünya görüşü, yerini spesifiklere bıraktı. Kurgunun yerini bilgi aldı. Orta sınıfın kültürel kimliği de doğrudan bu eksende şekillendi. ‘Haber açlığı’ şekillenen sosyopolitik ekosistemin doğrudan sonucuydu”.

Haber endüstrisi nereye gidiyor?

Bugüne bakıldığında, birincisi, gazetelerin merkezi alanı olan ‘haber endüstrisi’ ciddi bir sıkıntı yaşıyor. Buna sadece geleneksel yazılı medya değil, elektronik kanallar da dahil. Gelişmiş ya da gelişmekte olan bütün ülkelerde gazete tirajları düşüyor. İkincisi, toplumun gazeteci ve gazetelere güveninde hızlı aşınma var. Üçüncüsü, insanlar kısa mesajlı iletişimle yetindikleri için araştırma gazetecilerinin düşünce geliştiren “detaylı dosya haberlerinin” ne kadar okunduğu kuşkulu. Dördüncüsü, küreselleşmenin sorunlara çözüm üretememesi medyayı da etkiliyor. Beşincisi de Derakşan’ın özenle vurguladığı gibi, bilgi tüketimi giderek bireysel bir pratik haline geliyor.Gazete okuma alışkanlıkları değişiyor. Eskiden gazetelerin karşıladığı birçok ihtiyaç şimde başka kanallardan karşılanabiliyor. Gazetecilik kalbinde yer alan “habercilik” anlayışını yitirdiği gibi demokrasinin eğlenceye ve popülist kültüre yenik düştüğü bir ortamda topyekün amacını da yitiriyor.

Yeni normalı aramak

Gazetecilik ve “haber endüstrisi” açısından jeopolitik olduğu kadar sosyal dönüşümler açısından da sorunlar yaşanıyor. Bu “küresel eğilimin” oluşturduğu “tehlikeler” yereldeki olumsuz gelişmelerin etkisiyle sorunları büsbütün derinleştiriyor.
DÜNYA Gazetesi kırkıncı yılına bir adım kala “dışdan bakarak” eğilimlerin fırsat ve tehlikelerini derinliğine analiz ederek ya kendine bir yol bulma ya da yeni bir yol açma sorunlarıyla yüzleşiyor. “İçten bakarak” kendi olanak ve kısıtlarıyla, fırsat ve tehlikeler arasında “yeni dengeler” kurarak, kendi “ yeni normalini” yaratma sorumluluğuyla karşılaşıyor. Bu sorumluluk, ortak bir emeğin ürünü olan bir gazetenin, halatlara hep birlikte asılarak, sağlıklı geleceklere doğru bir yürüyüşün de nasıl yapılması gerektiğinin yol göstericileridir.

Önemli olan zoru başarmaktır: Şimdi herkesin görevi “ kurumlara ve topraklara küsülmez” diyen benim köylü babamın uyarısını alıcı bir ruhla dinlemektir. Yılların ortak birikimini daha iyi bir yere taşımak da hepimizin ortak sorumluluğudur. Bundan kimse kaçamaz, kaçarsak tarih hepimiz için o şaşmaz notunu düşer…

RÜŞTÜ BOZKURT


Tarım gazeteciliğinde de öncü

Ekonomi gazeteciliğinde 39. yılına giren DÜNYA Gazetesi, kurulduğu günden bu yana sadece klasik ekonomi haberciliği yapmadı. Kurucusu Nezih Demirkent’in muhabirlikten gelen gazetecilik anlayışı ile doğru haber vermeyi,uzmanlaşmayı, sesini duyuramayan kesimlerin sesi olmayı,her koşulda doğru bilgi vermeyi bir misyon olarak üstlendi.

Tarım sektörüne yönelik haberciliği bu misyonun en önemli örneklerinden birisidir. DÜNYA, uzmanlaşmanın gereği olarak tarım gazeteciliğinde de hep öncü oldu. Rutin tarım haberlerinin dışına çıkarak, tam 23 yıldır tarımı yakından izleyen ve okurlarına doğru bilgiyi aktaran, tarım yazarı istihdam eden tek gazetedir.

“Köylüler gazete okumaz” denilerek görmezden gelinen bir kesimin sorunlarını,başarılarını sayfalarına taşıyarak gerçek anlamda gazetecilik yapan DÜNYA’ nın bu alandaki çabaları tarım sektörü tarafından da her zaman takdir görmüştür.

Geçen 39 yıllık süreçte medyada, ekonomide yaşanan bir çok krize DÜNYA Gazetesi de payına düşeni almış, büyük zorluklara maruz kalmış, kurucusu Nezih Demirkent’in ilkeleri çerçevesinde bu krizlerden hep başarıyla çıkmıştır.

Gelişen teknoloji ile birlikte DÜNYA sadece basılı yayın olarak kalamazdı. Dünya Online ile digital medyada da okurlarına doğru bilgiyi, haberleri en hızlı biçimde vermeyi sürdürüyor.
Gücünü Anadolu’dan, okurlarından alan DÜNYA Gazetesi, en zor günlerde bile bağımsız yayıncılık ilkesinden vazgeçmeyerek, doğru bilgi, doğru haber anlayışı ile bütün zorlukları atlatarak 39. yıla geldi. Bugünlere gelmesinde Yönetim Kurulu Başkanımız Didem Demirkent’ten gazeteyi dağıtan çalışanımıza, okurlarımıza kadar herkesin çok büyük katkısı var.

ALİ EKBER YILDIRIM


DÜNYA, sadece bir gazete değil

DÜNYA, sadece bir gazete değildir. Onu diğerlerinden ayıran ve özgün kılan da budur.

– DÜNYA bir haber, veri, bilgi ve analiz platformudur. DÜNYA, sadece bir haber kaynağı değildir. DÜNYA, haberin yanısıra okurları için çok önemli bir veri, bilgi ve analiz kaynağıdır. Haberin ötesine geçen bu içerik, okurlarının gelişmeleri ve geleceği daha iyi değerlendirmelerine yardımcı olur.

– DÜNYA, “işe yarayan” gazetedir. DÜNYA, diğer gazetelerden farklı olarak bir “iş gazetesi”dir, “iş”e yarayan gazetedir. Haberlerinde, yorumlarında, analizlerinde yer alan bilgiler, okurlarının işlerini geliştirmelerine, yeni iş ilişkileri kurmalarına, bilgi ve tecrübe donanımlarını geliştirmelerine, daha sağlıklı kararlar almalarına hizmet eder.

– DÜNYA, sadece bir gazete değil bir “iletişim platformu”dur. DÜNYA’nın okurları, aynı zamanda onun haber kaynaklarıdır. DÜNYA’ya ilan verenler, aynı zamanda onun okurları ve aboneleridir. Bu yüzden DÜNYA, parçası olduğu bu ailenin birbirlerinin faaliyetlerinden haberdar olduğu, birbirleriyle iletişim kurmalarına yardımcı olan bir platformdur. DÜNYA’da yer alan haber ve ilanlar, okurları ve abonelerinden oluşan DÜNYA ailesinin birbiriyle karşılıklı iletişim ve etkileşiminin bir aracıdır.

– DÜNYA, okurunun “yanında”- dır. DÜNYA okur ve aboneleriyle oluşturduğu ailesinin yanında ve yakınındadır. DÜNYA kendi ölçeğine göre Anadolu’da en yaygın büro ve muhabir ağına sahip gazetedir. DÜNYA’nın okurları, bir düşüncelerini ya da faaliyetlerine ilişkin bir haberi duyurmak istediklerinde, en kolay erişebildikleri mecra DÜNYA gazetesi olur. Abone ve dağıtım ağı, okurlarıyla ilişkisinin her zaman canlı, sıcak olmasına yarar.

– DÜNYA, bir basın organından daha fazlasıdır. DÜNYA, okurlarına sadece bir basın organı olarak hizmet etmiyor. Yayınlarıyla bütünleşen diğer faaliyetleriyle de DÜNYA, okurlarının iletişim, etkileşim, öğrenme süreçlerine katkıda bulunuyor ve aynı zamanda seslerini duyurmaya, başarılarını sergilemeye yardımcı oluyor. DÜNYA’nın sektör ve fuar ekleri gibi yayınlarının yanısıra düzenlediği ödüller ve Anadolu’nun her yanına uzanan toplantılarının, DÜNYA ailesi açısından çok işlevsel bir yeri var.

DÜNYA, Anadolu sanayicilerinin kendi çevre pazarından Türkiye pazarına ve giderek dünya pazarlarına açılması sürecinin bir parçası oldu. DÜNYA, “Anadolu kaplanları” diye tanımlanan hikayenin görünmeyen aktörüdür.

DÜNYA’nın basın dünyasının küçük bir üyesi olmasına karşın çok etkili bir gazete olmasını sağlayan da bu güçlü kimyası. Bu kimyayı 38 yıl önce tasarlayan, sonrasında adım adım inşa eden ve geliştiren kurucumuz Nezih Demirkent idi. Bugün de DÜNYA’nın en önemli güç kaynağı ve zenginliği, Nezih Demirkent’in yarattığı bu kimyadır.

İSMET ÖZKUL