Barış SEDEF / İSTANBUL
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Efe, Türkiye’de toplam binin üzerinde dökümhanenin faaliyet gösterdiğine işaret ederek, “Bunların yaklaşık yüzde 20’si bizim üyemiz. Sektördeki tonajın yaklaşık yüzde 85’ini üyelerimiz sağlıyor. İhracat kıymeti bakımından da sektörün yüzde 90’lık kısmını temsil ediyoruz. 2021’de toplamda 4,5 milyar Euro ihracat yaptık. 2020’ye göre yüzde 43’lük artış yakaladık” ifadelerini kullandı. 2022 sonunda ise yeni yatırımların devreye girmesiyle ihracat rakamlarının 5 milyar Euro’yu geçmesini beklediklerinin altını çizen Efe, “2021’de sektörümüz özelinde GTİP düzenlemesi yapıldı. Bu noktada yıl sonunda cari fazla veren sektörler arasında yerimizi alacağız” şeklinde konuştu.
Diğer metal şekillendirme yöntemlerine nazaran kıymet bakımından daha fazla katma değer sağladıklarına vurgu yapan Efe, ürünün işlenip, montaj hattında doğrudan kullanılabilecek yarı mamul haline veya bitmiş mamul haline dönüştürülmesi konusunda da birçok dökümhanenin yatırım yaptığına işaret etti. Mevcut yatırımların sonuçlanmasıyla sektörün yukarı yönlü ivmesini artıracağını anlatan Efe, işleme tarafındaki yatırımların da sürdüğünü dile getirdi.
Sektöre yeni oyuncular giriş yaptı
Döküm sektöründe özellikle Konya bölgesine yeni yatırımların geldiğini anlatan Efe, “Bu yatırımlar sektöre yeni oyuncuların girmesi ve mevcut kapasitelerin artması yönünde şekilleniyor. Yatırımların büyük kısmı uzun soluklu; bunların devreye girmesiyle birlikte sektörümüzün hacmi de artış gösterecek” açıklamalarında bulundu. Döküm sektöründeki yatırımların butik olduğunu ve yapılan yatırım sürelerinin standart yatırımlara göre daha uzun olduğuna işaret eden Kadir Efe, “Ürün satışı konusunda da bir müşteriye özel yapmış olduğunuz ürünü yine o müşteriye satmak durumundasınız. Çünkü geliştirme ve tasarlama süreçlerinizi ona göre şekillendiriyorsunuz” şeklinde konuştu. Almanya’daki bazı dökümhanelerin üretimi durduğunu anlatan Efe, “Vardiya azaltan firmaların giderek arttığını görüyoruz. Bize gelen firmaların ‘şirketimizi satın alır mısınız’ yönündeki teklifleri var” ifadelerini kullandı.
Sektördeki sermaye ihtiyacı konusunda ciddi sıkıntılar yaşadıklarına işaret eden Kadir Efe, “Üretim prosesleri, işleme süreçleriyle birlikte ürünü gönderdikten sonra 90 günlük bekleme süreçlerimiz var. Bu çark senede iki sefer dönüyor” açıklamalarında bulundu. Diğer taraftan yenilenebilir enerji tarafında da çalışmalar yaptıklarını ileten Efe, “Gri veya sfero döküm işi yapan firmalarımızın çatılarında Güneş Enerji Santrali (GES) sisteminin verimli şekilde çalışmasını sağlayacak koşulların sağlanması zor… Bazı dökümhanelerimiz bu kapsamda ofis bölümlerinde çatı üzerine GES yatırımları yaptı” açıklamasında bulundu. Öte yandan yakın dönemde yapılan mevzuat değişikliği ile tesis sınırları dışında, başka bir enerji dağıtım bölgesinde lisanssız üretim tesisi kurulabilmesine olanak sağlanmasıyla GES yatırımı konusunda birçok firmanın fizibilite çalışmalarına başladığını sözlerine ekledi.
Global yatırımlar Türkiye’ye kaymaya başladı
TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Giray da, 2021’de sektörün 2,9 milyon ton üretim yaptığına dikkat çekerek, “Bu rakamla Avrupa’da üretim miktarı bakımından ikinci sıradayız. Dünyadaki sıralamamızın ise yükseleceğini düşünüyoruz” dedi. Döküm sektöründeki global yatırımların Türkiye’ye kaymaya başladığına vurgu yapan Giray, “Yeni yatırımların devreye girmesiyle birlikte Avrupa’da Almanya’nın üretim hacmini yakalayabiliriz. Diğer yanda kilogram başına birim maliyetlerin döviz bazında geçen yıla nazaran yüzde 40 ila 50 arasında artış gösterdiğini ileten Giray, “Emtia fiyatları başta olmak üzere sektördeki maliyet artışları oldukça fazla. Enerji bakımından da hemen hemen aylık artışlarla karşılaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Sektör karbon vergisine hazırlıklı olmalı Sektörün yeşil enerji yatırımlarına odaklanması gerektiğinin altını çizen Emre Giray, “Enerji tarafındaki yatırımlarla ilgili en büyük sorun finansmana erişim. Karbon vergisi konusunda sınırlar gümrük vergisi tarifelerine göre uygulanacak. Henüz bizim pozisyonlarımız o kapsamda değil ancak bu alanda karar çıkabilir. Bizim de buna hazırlıklı olmamız gerekiyor, dolaysıyla süreç sektörün geleceği için oldukça kritik” açıklamalarında bulundu. Giray, Türk döküm sektörünün yeşil dönüşüm konusunda yeni yatırımlara ihtiyacı olduğuna dikkat çekti.
700 bin ton üretim kapasitesi gelecek TÜDÖKSAD Genel Sekreteri Koray Hatipoğlu, sektörün pandemi döneminde uzun soluklu yatırımlar yaptığına vurgu yaparak şu değerlendirmelerde bulundu: “Birçok firmamız büyük hacimli üretim hatlarının siparişlerini verdiler. Bu yatırımların büyük bir kısmında ilk adım 2021’de atıldı ve devam ediyor. Mevcut yatırımların 2024-2025’te bitmesi bekleniyor” dedi. Bu yatırımların devreye girmesiyle yıllık olarak ortalama 700 bin tonluk bir ek kapasite elde edileceğine işaret eden Hatipoğlu, “Ülkemizde toplam üretim kapasitesi ise 4 milyon ton civarında. Yüzde 75’e yaklaşan kapasite kullanım oranıyla Avrupa’da en büyük ikinci döküm üreticisi konumundayız” dedi.
Hammaddede dış bağımlılık söz konusu
Hammadde konusunda da yaklaşık 1,5 milyon ton pik döküm ithalatı yapıldığına işaret eden Hatipoğlu, yurtdışına özellikle Ukrayna ve Rusya’ya bağımlı olduklarını söyledi. KARDEMİR ve İSDEMİR’in pik döküm üretimini uzun vadeli planlamaları içerisine almayı değerlendiğine dikkat çeken Hatipoğlu, “Bu yatırımın ne zaman hayata geçeceğini süreç gösterecek. İhtiyaçlara göre deneme üretimleri yapılıyor” ifadelerini kullandı. Diğer taraftan döküm kumu temini konusunda da ruhsatlandırma süreçlerinin uzaması ve başvuruların olumsuz cevaplanabilmesi nedeniyle sorunlar yaşadıklarına vurgu yapan Hatipoğlu, “Ağır sanayi alanında ciddi düzenlemelere ihtiyaç var. Bu durum sektördeki iş hacmini uzun vadede etkileyebilir. Özellikle döküm kumu tarafında uzun dönemli planlamaya ihtiyaç var, bazı firmalarımız rutin olarak aldığı döküm kum miktarını eski oranlarda alamıyor buna bağlı olarak üretim ve kapasitelerde daralmalara neden olacak” diye konuştu. Döküm kumunun farklı sektörlerde kullanılabildiğine vurgu yapan Hatipoğlu, ikincil hammadde kullanımında da döküm kumuyla ilgili regülasyonlara ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.