İSTANBUL (DÜNYA)
Aile şirketlerinin sürdürülebilirliğine destek olmak için kurulan TAİDER Aile İşletmeleri Derneği, düzenlediği 10. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’nde “değerler ve değişim” konuları konuşuldu. Türkiye’nin birçok kentinden 300’e yakın aile şirketi üyesi, İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirvenin açılışında konuşan TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Urhan, “Dünya değişiyor, değerlerimiz de değişiyor. Geleceğe ve dönüşüme hazır olmak zorundayız. Kurumsal hale getirilen, değişime hazır olan ancak devredeceği kuşağı hazır tutmayan, bunun için emek sarf etmeyen koskoca işletmelerin yok olduğunu görüyoruz” dedi.
“25 yılda işletmelerin yüzde 70’i kayboluyor”
Dünya genelinde ekonominin aile şirketlerinin omuzlarında olduğunu vurgulayan Urhan, AB Raporlarına göre dünya ekonomisinin yüzde 50’sinde aile işletmelerinin ağırlığı olduğunu söyledi. Türkiye’de de ekonominin yüzde 90’ının aile işletmelerin oluşturduğunu kaydeden Urhan, “Evet, topluma yön veriyoruz, ekonomiye ciddi ağırlık katmışız. Ciddi bir katma değerimiz var. Ancak biz erozyona uğruyoruz; dişimizle, tırnağımızla yaptıklarımızı ne yazık ki ikinci nesle aktaramıyoruz. İkinci nesle geçiş oranımız sadece yüzde 30. 25 yılda bir kuşak geçişinin olduğu bir ülkede, 25 yılda işletmelerin yüzde 70’i kayboluyor. Üçüncü nesle geçiş oranı ise yüzde 12 oranında. Dördüncü nesil ve beşinci nesil de parmakla gösterilecek kadar az. Biz geçişleri nasıl yapmamız gerektiğini düşünmezsek ekonomimiz erozyona uğrayacaktır” diye konuştu.
Gelecek içi kurumsallaşma değişim ve devir planı gerek
“Değerli üyelerimiz ve aile şirketlerimiz, geleceğe gerçek anlamda miras bırakmak istiyorlarsa yapmaları gereken üç iş olduğunu söylüyoruz” diyen Urhan, “Birincisi, kurumsallaşma. Şirketlerin daha ilk kuruldukları andan itibaren kurumsallaşmaya ağırlık vermesi gerekiyor. İkincisi, toplum çok hızlı değişiyor. Geleceğe ve dönüşüme hazır olmak zorundayız. Üçüncü konu da devir planı. Devredeceği kuşağı hazır tutmayan, bunun için emek sarf etmeyen koskoca işletmelerin yok olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
Değişimin önemli olduğunu ancak her değişimi gelişme anlamına gelmeyeceğini vurgulayan Urhan, “Nasıl değişeceğinize daha işe başlarken karar vermeniz gerekiyor. Vizyon yoksa kaos, yetenek yoksa kaygı, teşvik yoksa direnç, kaynak yoksa hayal kırıklığı, aksiyon planı yoksa yanlış başlangıçlar ortaya çıkıyor. Hızlı ve çevik, inovasyona önem veren, dijitalleşmeye ayak uyduran, network ve birliktelik zekasına değer veren işletmelerin değişimi ve gelişmeyi başarıyor” şeklinde konuştu.
“Sadece zaman değil paradigmalar da değişti”
Zirvede konuşan Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı, internetin tüm iş yapış süreçlerini değiştirdiğini vurgulayarak, sadece zamanın değil, paradigmaların da değiştiğini söyledi. “İnternet devrimi yaşandı. Bu benim gözümde endüstri devriminin kapandığı post endüstri devrimi dönemi başladığı dönemi ifade ediyor” diyen Eczacıbaşı, “Post endüstri döneminin gerçekten farklı bir perspektif (mindset) gerektirdiğini düşünüyorum. Dünyanın yaş ortalaması 30. İktidarlar internet öncesi doğmuş, ama dünyanın öbür yarısı post endüstri dönemine doğmuş. Dünyada yaşadığımız temel gerginliğin en önemli nedenlerinden birisi bu. Bizim çocuklarımız tahmin ettiğimizden çok daha zeki, daha çabuk adapte olan, esnek bir yapı içine doğmuş gençler” dedi. Aile Anayasalarını hazırladıklarını ve temel maddelerinden biri değerlerini bir sonraki kuşağa aktarılması ile ilgili olduğunu ifade eden Eczacıbaşı, maddelerden bir tanesinin de aile fertleri dışında eşlerin şirkette çalışmaması ve dışarıda kalması olduğunu bildirdi.